Zira ilim beni amele götürür

Zira ilim beni amele götürür

ilim ihlas amel

ilim ihlas amel

Ben ilim isterim. Zira ilim beni amele götürür. Halbuki amel, kişiyi ilme götürmez (İzzeddin bin Abdüsselam)
İlmin Değeri

Bildiklerimiz İçin ücret Almıyoruz

Abbasi halifesi Harun Reşid, İmam-ı Azam hazretlerinin en âlim talebelerinden biri olan Ebu Yusuf hazretlerini, zamanın temyiz reisliğine getirmişti. Bir gün adamın biri gelip ona bir sual sordu ve “bilmiyorum” cevabını alınca: Nasıl olurda bilmezsiniz/ bir de devlet hâzinesinden maaş alıyorsunuz. Ebu Yusuf: Kardeşim diye cevap verdi, ”bize, bildiğimiz şeyler İçin para veriyorlar. Eğer bilmediklerimiz için ücret alsaydık, devletin hâzinesi yetmezdi”.
Önce Fıkıh Öğren

Bir kimse, Hz. Ali (r.a)’ ya ” Ya Emir’el mü’minin! Ben, ticaret yapmak istiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz? diye sormuşlar. Hz. Ali ona: “önce fıkıh öğren, Fıkıh, ticaretten öncedir. Zira fıkhı öğrenmeden ticaret yaparsan, faizden ve haramlardan kurtulamazsın” buyurdu.
İlme Engel

Ashaptan birinin yanına gelen bir zat, ona: “ben ilim öğrenmek istiyorum. Fakat onunla amel edememekten korkuyorum. Ne yapayım?” diye sordu. O sahabe cevaben: “ilim öğren o daha hayırlıdır” buyurdu.

Aynı kişi, bu suali başka bir zata sordu, ondan da şu cevabı aldı: “Âlim kıyamette de âlim olarak haşrolunur. Cahil de cahil olarak. Sen cahil olarak hoşrolunmak istemiyorsan ilme sarıl. Sonra da amele çalış.

İiim mi, Amel mi?

İzzeddin bin Abdüsselam, gençliğinde, Şam’daki Dımışk Camii’nin yanında odalardan birinde kalıyor, ilim öğrenmeye gayret ediyordu. Bir gece rüyasında, bir zat, kendisine: “ya İzzeddin! Sen iiim mi istersin, amel mi istersin” diye sordu. İzzeddin bin Abdüsselam da: “ben ilim isterim. Zira ilim beni amele götürür. Halbuki amel, kişiyi ilme götürmez” cevabını verdi. Bu rüyadan sonra, İzzeddin bin Abdüsselamda, öyle bir ilim aşkı ve çalışma şevki meydana geldi ki, kendini bütünüyle ilme verdi. Kısa zamanda pek çok kitap okudu. İlimde üstün bir paye sahibi oldu.
En Büyük Fitne

Hz. İsa’ya: fitnenin en büyüğün nedir diye sormuşlardı. “alimin kayması ve sapmasıdır” diye cevap verdi. Ve ilave etti: çünkü âlimin sapması ve ayağının doğru yoldan kayması ile âlem sarsılır. Cahiller bunu ganimet büir. Kendi isyanlarına onları örnek göstererek, kendilerinin haklı olduğunu iddia ederler…

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*