11.ASRA İSMİNİ VEREN BİLİM ADAMI BİRUNİ (973-1061) BÎRÛNÎ
Koyu bir karanlık içerisinde bulunan Ortaçağ Avrupası, bu karanlığa bir son vermek ve Müslümanların İlmî aydınlığından yararlanmak için iki yüz yıla yakın süre Arapça eserleri Latinceye çevirme faaliyetlerinde bulundular. Fakat AvrupalIlar tercüme ederken hem kitapları tahrif ediyorlar hem de kitapların yazarlarını değiştirerek onlara Latince isimler veriyorlardı. Bu verilen isimler kimi zaman müellifin isminin Latince karşılığı, kimi zaman da Latince okunuşuna yakın bir kelimeden ibaret oluyordu. Bazen de tercümeyi yapan kişi kitabı kendisinin yazdığını iddia ediyor ve kitaba kendi ismini veriyordu. Bu çeviri faaliyetleri Avrupa’yı Rönesans’a taşırken, tercümelerde yapılan yanlışlar Müslüman bilim adamlarının müsbet ilimlere hiçbir katkıda bulunmadıkları düşüncesini yaygınlaştırdı. Asırlarca İslam âlemini tahkir eden bu düşüncenin, kaynakların yeniden incelenmesi ve dünya ilim tarihi üzerine yapılan çalışmaların artmasıyla iftira olduğu bütün dünya tarafından kabul edilmeye başlandı.
Asırlarca unutulmaya mahkûm edilmiş, eserleri kütüphane raflarında tozlanmış,dünya bilim tarihine muazzam katkılarda bulunmuş Müslüman bilim adamlarından birisi de Bîrûııî’dir. Onun hayatı üzerine yapılan çalışmalar özellikle son elli yıl içerisinde yoğunlaşmıştır. Genelde batılı bilim adamlarınca yapılan bu çalışmalar, Bîrûnî’nin doğumunun 1000. yılı münasebetiyle -Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Orgütü’nün yayınladığı- UNESCO’dan GÖRÜŞ dergisinin 6. sayısının (Haziran 1974) tamamen Bîrûnî’ye ayrılmasıyla doruk noktasına ulaşmıştır. Bu tarihten sonra Türkiye’de de Bîrûnî ile alakalı çalışmalar artmış ve hâlâ artarak devam etmektedir.
“Edindiğin bilgiler giysilerine benzememeli ve sen yıkanırken üzerinden ayrılıp gitmemeli” Bîrûnî, Kitabü’s-Saydele
BÎRÛNÎ’NİN ÇALIŞMA USULÜ
Bîrûnî hemen hemen bütün bilim dallarıyla ilgilenmiş ve ilgilendiği her alanda kalıcı izler bırakmıştır. Fakat Astronomi, Eczacılık. Kimya ve Matematiğin Bîrûnî açısından ayrı bir önemi vardır. Doymak bilmeyen ve sınır tanımayan bir bilim islilıasına sahip olan Birûnî, kendinden önce ؟ı masay bilim adamlarının eserlerini , ؛¡litelecni letıkil etıııis, sürekli bilim meclislerinde istişare- lere katılmış ve dünyanın farklı bölgelerine dağılmış bilim adamlarıyla mektuplaşarak belli mevzular üzerinde fikir alış verişinde bulunmuştur. A rtırm aların ı ve deneylerini aşırı bir hassasiyetle yapmıştır. Sistemli çalış- maları neticesinde dünya bilimine yeni bilim dalları, yüzlerce eser ve buluş kazandırmıştır. Arapça, Farsça, Grekçe. İbranice, Harizmce, Soğdca. Süryanice ve eçtirksna ؟، (Hintçe) bilen Birûnî, özellikle Arapça, Farsça ve Sanskritçe’ye hâkimdi. Bîrûnî’nin bu kadar mas؛؛ öğrenmesi: doğu ve batı ilim kaynak- nadnıra؛ yararlanmasını, edindiği bilgileri sentezleyerek (lûnya bilimine büyük katkılar- da bulunmasını ve ditıler, diller ve milletler tarihi gibi birçok farklı alanda kapsamlı eserler ortaya koymasını sağlamıştır. Güzel ahlak sahibi ve dindar bir Müslüman olan Bîrûnî, eserlerine genellikle besmele, hamd ve salavatla başlamış, eserlerinde İslam’a aykırı hiçbir duruma yer vermemeye gayret etmiş ve sık sık Kur’ân-I Kerim’den ve hadis-i şeriflerden lın tıla r yapmıştır. Astronomi ile alakalı çalışmalarını açıklarken Hicri takvim üzerinde oynama yapmanın haram olduğunu açıklaması; Mineraloji ile ilgili kitabında kıymetli taşları anlatırken, bunların servet biriktirmek için değil Allah yolunda harcanmak için yaratıldığını ve bu yüce amaca hizmet etmek için kullanılması gerektiği gibi tavsiyelerde bulunması Bîrûnî’nin İslam ve bilimi bir bütün olarak ele aldığını göstermektedir.
“Ben her kişinin kendi çalışmasında yapması gerekeni yaptım. Öncekilerin başarılarını minnettarlıkla karşılamak, onların yanlışlarını ürkmeden doğrultmak, kendisine gerçek olarak görüneni gelecek kuşağa ve sonrakilere emanet etmek.” Bîrûnî. Tahkiku ma li’l-Hind
BİLİM TARİHİNE YÖN VEREN ESERLERİ
Bîrûnî’nin 180’i bulan kitap ve risalesi bulunmaktadır. Yüzde sekseni günümüze ulaşmamış olan bu kitapların toplam sayfa sayısı en az 13.000’dir. Günümüzde elde olan yirmi yedi eserin de çok az bir kısmı yayınlanmıştır. Ancak yayınlanan eserlerinin tekrar incelenip genişletilmesi gerekmektedir. Bu sanıldığı kadar kolay bir durum değildir.
Çünkü Bîrûnî’nin eserlerini incelemek isteyen bir kişinin bahsedilen konularda bilgi sahibi olması gerekir. Bîrûnî’nin eserlerinin günümüzde bile anlaşılması oldukça zordur. Ana dilinin bir ilim ve sanat dili olmadığı düşüncesiyle, eserlerinde genellikle bilim dili olan Arapça’yı kullanmıştır. Olaylara oldukça nesnel bir çerçeveden bakan Bîrûnî, yazdığı kitaplara da bu nesnelliği yansıtmıştır. Yapmış olduğu deney, gözlem ve incelemeleri bütün yönleriyle cömert bir şekilde aktarmıştır. Yalnızca elde ettiği başarıları değil çalışmaları sırasında uğradığı hüsranları da çekinmeden ifade etmiş, kendinden sonra gelecek araştırmacıların benzer hatalara düşmemelerini sağlamıştır. Çok farklı sahalarda çığır açan buluşlarla bilime yön veren bu âlimin en önemli eserleri şunlardır:
ECZACILIK: Kitabü’s-Saydele (Eczacılık- İlaç Bilim Kitabı)
FİZİK-KİMYA; Kitabü’l-Cemahir fi Ma’rifeti’l-Cevahir (Cevherlerin Bilinmesine Dair Kitap), İfradü’l-Makal (Gölgeler hakkında)
HARİTACILIK VE COĞRAFYA; Tah- kiku ma liT-Hind (Hind Kültür ve Medeniyeti), Tahdidu Nihayeti 1-Emâkin li-Tashihi MesafetiT-Mesakin
MATEMATİK; Kanun el M es’udi fi’l- Hayati ve’n-Nücum (Gök Bilimi ve Yıldızlarda Mesudi Kanunu), Makale fi’stihraciT Evtar fi’d-Daire, Fi Raşikati’l-Hind
ASTRONOMİ; Kanun el M es’udi fi’l- Hayati ve’n-Nücum, Kitabü’t-Tefhim fi Evaili Sanaati’t-Tencim (Yıldızlar İlmine Giriş), Hikayetü’l Aleti’l-Müsemmat, Makale fi Hekayet-i Tarikı’l-Hind.
TARİH; Âsârü’l-Bakiyye Ani’l-KanuniT- Hâliyye (Eski Milletler Tarihi)
TAKVİM; İstîâb
Günümüze sadece isimleri ulaşan eserlerinden bazıları şunlardır: Mekalidu Ilmi’l-Hey’e, Kitabu Hisabi’l-Müselselât, Tarihü’l-Hind, IstihvâcüT-Evtan, Kitabü’l- Amel bi’l-Usturlab, Kitabu Kurriyeti’s-Sema, Ru’yetü’l-Ehille, Turuku’l-Hisab, Akli’n- Nev’i, UsuliY-Resmi ala Sathi’l-Kürre, Hisabü’l-Müsellesât. Çeşitli bilim dallarında yazdığı eserlerin birçoğu kendinden sonra yapılacak olan araştırmalara temel olmuştur.
“Yalnızca kitap toplamakla yetinip onlara sahip olmakla övünen kimsenin, çekmecelerini parayla doldurup kilitleyen cimriden farkı yoktur.” Bîrûnî, Kitabü’s-Saydele
BÎRÛNÎ’NİN BİLİME KAZANDIRDIĞI YENİLİKLERDEN BAZILARI
* Ses ve ışığın hızlarını karşılaştırmış ve sonuçta ışık hızının ses hızından çok daha fazla
olduğunu ilk defa belirtmiştir.
* Yalnızca merakını gidermek için çok basit bir yöntem kullanarak dünyanın çevresini hesaplamıştır. Bulduğu değer ile günümüz değerleri arasında yalnızca 110 kilometrelik bir sapma vardır.
* Gezip gördüğü ülkelerin enlem ve boylam değerlerini tespit ederek Horasan bölgesinin haritasını yapmıştır. Yaklaşık 160 yerin enlem ve boylamlarını kapsayan bu harita o zamana kadar yapılmış en tutarlı ve ayrıntılı haritalardan birisidir. Bu çalışmalarıyla Bîrûnî Jeoloji biliminin kurucusu olarak kabul edilmiştir.
* 18 kıymetli taş ve mineralin özgül ağırlıklarını hesaplamış ve kimya bilimine yeni bir boyut kazandırmıştır. Bulduğu değerler günümüz değerleriyle tamamen ya da çok yakın şekilde örtüşmektedir. Defalarca başarısızlığa uğramış olsa da çok geniş bir bakış açısıyla deneylerini sürdürmüş ve sonuçta başarıya ulaşmıştır.
* Bir cismin özgül ağırlığının, taşırdığı suyun hacmine eşit olduğunu bulmuştur.
* Deneylerini yaparken hava sıcaklığı, enlem-boylam dereceleri, deniz seviyesinden yükseklik ve içinde bulunulan mevsim gibi bütün etkenlerin tutarlı olmasını sağlamış ve bu sayede çok hassas bir ölçüm olan sıcak su ile soğuk su arasındaki yoğunluk farkını günümüz değerleriyle aynı şekilde 0,04167 olarak hesaplamıştır.
* Çağının bütün bilginlerinin aksine o, dünyanın kendi etrafında döndüğü gibi güneşin etrafında da döndüğünü Galileo’dan (1564-1642) 6 asır önce söylemiştir. Ayrıca, güneşin sabit olmadığını, sürekli hareket halinde olduğunu söylemiştir. Bu görüşün gerçekliği ise AvrupalIlar tarafından ancak 20. yüzyılın sonlarındaanlaşabilmiştir.
* Yerçekimi Kanunu’nu Ibnü’l-Heysem gibi Bîrûnî de tespit etmiştir.
* Üçgenin alan formülünün hesaplanma- smda yeni bir yöntem geliştirmiştir. * Küresel trigonometriyi bir bilim dalı olarak kurmuştur.
* İç ve dış dokuzgenin kenarları yardımıyla ilk defa daire hesaplamasını yapmıştır.
* İlk defa, modern eczacı piknometresine benzeyen bir avadanlık imal etmiştir.
* Matematik coğrafyayı bağımsız bir ilim haline gelecek şekilde geliştirmiştir.
* Menba ve artezyen sularının yerin altında nasıl toplandıklarını açıklamıştır.
* Tıp sahasında yaptığı çalışmalarla ve eczacılığın tıptan ayrı bir bilim dalı olduğunu ilk defa ortaya koyması bakımından “Eczacı- lığın Babası” adıyla da anılmıştır.
* Trigonometri bilgisi cağım asmış olan Bîrûnî; sinüs, kosinüs, tanjant fonksiyonları- na sekant, kosekant ve kotanjant fonksiyonlarını eklemiştir.
*Trigonometrik fonksiyonların birer sayı
* Zaman içinde denizlerin karaya, karaların denize dönüştüğünü, hatta Arap yarımadasının önceden deniz olduğunu ilk defa Bîrûnî söylemiştir. Buna kanıt olarak da bu bölgede açılan kuyularda ortaya çıkan deniz hayvanları fosillerini göstermiştir.
* Kitabü’s-Saydala isimli eserinde belirttiği bitki ve hastalık isimlerini Arapçanın yanı sıra Türk, Fars, Hint, Soğd ve Yunan dillerinde de belirtmiş, bu çalışmasıyla Etimoloji alanında muazzam bir kaynak bırakmıştır.
* Yüzlerce İlmî metot geliştirmiş, çok çeşitli bilimsel aletler geliştirerek dünya biliminin hizmetine sunmuştur.
Öğrenmek, tekrarlamanın meyvesidir.” Bîrûnî, Tahkiku ma li’l-Hind
BÎRÛNÎ HAKKINDA GÖRÜŞLER
Bîrûnî’nin eserlerini tetkik eden bütün ilim adamları, ilim tarihçileri onun İlim ve kültür dünyasına katkısını göz ardı etmemişler, onun yaşadığı 11. asra Bîrûnî Asrı” demekten kendilerini alamamışlardır…
“Bîrt’ınt. ilgilendiği başlıea bilim dalları olan Matematik, Astronomi ve Cografyantn dışında da birçok bilim dalında çığır açıcı araştırma ve incelemeler yapmış ve birbirinden uzak bilim dallarında ele aldığı konularda daima meselenin rtıhüna inmeyi, meselenin özünü ve can noktalarım kavramayı başarabilmiştir. İlgilendiği alanların soıt derece çeşitli olmasına rağmen Bîrünî. ilgilendiği her konuya özgü bilimsel yöntemlerin ve o konulara en uygun ve elverişli yaklaşımların yolunu bulabilmiş, bunlara yeıti aıtlayıs derinlikleri getirebilmiş- tir.” (Ord. Prof. Dr. Avdın SAYILI)
“Blrt’ııtî. çok nadiryetişen bir آااه -لا İhın dünyastna simdi ve gelecekte ıştk tutacak büyük bir alimdi]’. Ona her yaklaşmamızda; metoduna, haysiyetine, şahsiyetine, derin kavrayış ve nezaketine hayran kalmaktayız.” (Georgç Sttrtoıt)
Kaynaklar: Mahmul Ka!*aka$, Müspet ilimde Müslüman Alimler. Ankara ؛1991 Beyruni’ye Armağan, Ankara 1974; Lülfi Cıöker. Bilim ve Teknolojinin helisim i ve Türk İslam n؛n؛؟elnigliB ¥eri, İstanbul 1998: Seyvid n؛ye$üH Nasr. İslam ve İlim , İstanbul 1989; luat Sezgin. İslam’da Bilim ve€ilt 5, S.9-11. İstanbul 2008: Günav Tümer. “Bîrûnî”. D İA . Cilt 6. ؟612-602.£ İstanbul 1992: Nasım Butt. eene؛e$ and Mııslim Societies. 1-on^on 1991: Cela- leddin İzm irli. İslam Aleninde Yetisen Filozof. Tabip. Natu- ralistve Biyologlar. İstanbul 1951: Ebu Reyhan Binini. Kitabü’ş-Saydele fi Tıb Mukad- dilmesi. İstanbul 1937; Zeki Tez, Ortaçağ İslam Dünyasında Bilim ve Teknik. Diyarbakır 1991: Kemal Zülfü Taneri.Türk Matematikçileri. İstanbul 1958: 1 ■”lif’ı Göker. Türk Isl^m Ast- ronomi Bilginleri ve Gökyüzü Bilgileri. İstanbul 1995: Donald . ا1ناا .R İdamic $eiençe and Engineering. Ediııburgh 1993: ^erit Dinçer. 1-larezmi’den Cahit Arf’a Bilimin Göç Yolunda Türklerve Komşuları. İstanbul 2008.