İnsan vücudu orantıları bilgisi üzerinde çalışmağa
başladı, ama bu bilgiyi gerektiği
gibi benimseyemediği için, 1504’te yaptığı
Adem ile Havva bakır gravürü gibi bazı
eseFİeri heyecansız ve soğuk bir havaya
büründü, öte yanda çıplak vücudu bütün
gerçeği ve yaşlılığıyle görünen Nemesis gibi
bazı eserlerinde bu kusurdan kendini
kurtardı, ünlü Aziz Eustathius, ortaçağ havasını
hâlâ taşıyordu. Dürer, suluboya ile,
tabiat bilgisi levhalarına benzeyen, titizlikle,
dikkatle çalışılmış, çok duygulu bitki
ve haÿvan resimleri de yaptı: «Tavşan
» (1502), «Menekşe Buketi», «Çimen
Demetleri» (1503). Meryem’in hayatiyle ilgili
bir tahta gravür dizisine başladı,
Kâhin Kralların İsa’ya Tapması (Uffici) ve
Paumgartner Mihrabı (Münih Pinakotek’i)
gibi yağlıboya tabloları da bu sırada yaptı.
Kendisinin en ünlü portresi bu çağın
ürünüdür (1504, Münih, Eski Pinakotek). Elbiseyi
göğsünün üstündè tutan hayranlık
verici el sayesinde bu tablo, simetrik fakat
eşsiz güzellikte bir eser niteliği kazanmıştır.
1505 Yılı sonunda İtalya’da ve Venedik’te
yaşayan Dürer’in gravürlerinin sahteleri
yapılmağa başlandı. Alman Ticaretevi’ndeki
(Fondaco dei Tedeschi) vatandaşları
Saint-Barthelemy kilisesi için, sonradan
çok bozulmuş biçimde çağımıza kalan
Meryem Teşbihi Bayramı’m ısmarladılar.
Dürer’in Hekimler Ortasında İsa tablosunda
(Roma, Barberini galerisi) Leonardo
da Vinci’nin karikatüre kaçan çizgilerinin
etkisi görülür. Nürnberg’e geri dönünce
(1508), özentili bir üslûp taşıyan sarı renkteki
Adem ile Havva (Prado) panolarını
yaptı. .Sonra Jacop Heller adlı Frankfurt’-
lu bir tüccarın ısmarladığı üçlü tabloya
büyük emek verdi. Bu eserin orta kanadı
olan Meryem’in Göğe Yükselişi tablosu-\
nun bugün elde ancak bir kopyası vardır.
Dürer’in bu devresinin en büyük eseri, İtalyan
sanatının «cennet» tipi düzenlemelerine
uygun, ahenkli ve parlak renkteki Teslise
Tapma tablosudur (1510, Viyana müzesi).
Sonraki yıllarda yeniden gravür türüne
döndü; Meryemin Hayatı dizisini ve
Büyük Acı’yı bitirdi. Küçük Acı’nm
otuz yedi parça tutan tahta gravürlerinin
desenlerini çizdi, 1512’de aynı konudaki bakır
estampları oydu. Ama sanatının doruğuna
Şövalye, ölüm ve Şeytan, Aziz Hie
01
Kas