3 KITADA 4 YIL
Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’de Agamemnon adlı savaş zırhlısında imzaladığı Mondros Mütarekesi’yle savaştan çekilirken, müttefiki olan Prusya-Alman İmparatorluğu da, “1918’de on birinci ayın on birinde ve saat on birde,” Orient Express’in 2419D No.lu Vagonu”nda imzalattırılan mütareke ile savaş dışı bırakıldı. Dünya tarihinin kırılma noktalarından biri olan bu savaşın satır aralan…
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu Çanakkale. Doğu-Kafkas, Sina-Filistin-Suriye, Hicaz, Asir, Irak ve Iran, Avrupa (Galiçya, Romanya ve Makedonya) Cepheleri’nde savaşmak zorunda kalmıştı. Avrupa’da ise savaş, Dogu ve Batı Cepheleri’nde, 1914-1918 arasında devam etti. Doğu Cephesi, Baltık I Denizinden Karadeniz’e kadar uzanmaktaydı. Bu cephede, Galiçya, Gumbinnen, Marne, Tannenberg, Gorlice-Tarnöv, Mazurya Gölü, Weichsel, Lodş, Naratş ve Brussilov Savaşları olmuş, Alman Birlikleri Doğu’da büyük bir bölgeyi işgal ettikten sonra. Alman Savaş Kuvvetleri Başkomutanlığı idaresi ، altında, “Dogu Ust Askerî idare Bölgesi” kurulmuştur. I Romanya 1916 da Osmanlı ve müttefikleri tarafında savaşa girmiş, Rusya’da 1917’deki Bolşevik devriminin I ardından büyük bir ekonomik çöküntü olmuş ve Ruslar yaklaşık 1,3 milyon insan kaybına karşılık 3,9 I milyon da savaş esiri elde etmiştir. Avusturya-Macaristan da 2,2 milyon Rus askerini esir almıştır. Avrupa’da Batı Cephesi, Belçika kıyılarından Kuzeybatı İsviçre sınırına kadar, 750-1000 km olarak uzanmaktaydı. Bu cephede Marne, Verdun, Somme, Aisne, Ypres ile Cambrai Savaşları olmuş ve savaşlar, 1918’de, “Alman İlkbaharTaarruzu’yla son bulmuştur. 1914-1918 arasında, her iki taraf da yaklaşık 1,3 milyon savaş esiri vermiş, ayrıca Müttefik Devletler 2.650.281 ve Almanlar ise 2.167.341 kayıp vermişlerdir. Osmanlı Devleti’nde Babıâli, 1914-1918 arasında 398,5 milyon altm lirayı bulan savaş giderlerini büyük ölçüde emisyonla karşılamış ve bu giderin 42,9 milyonu normal, 203,7 milyonu da olağanüstü bütçeden ödenmiştir. Giderlerin ancak % 10’u gelirlerle karşılanmış, iç borçlanmadan da 18 milyon lira elde edilmiştir. 31 Aralık 1918’e kadar yürürlükte kalacak olan ve 2 Ağustos 1914’te imzalanan Türk-Alman ittifak Antlaşması’nda, “Bir tehdit vukuu halinde, Almanya icap ettiği takdirde Osmanlı Devleti’nin arazisini silahla müdafaayı üstüne alır” ifadesine yer verilmişti. Almanlar, % 6 faiz ile borç olarak 5 milyon liralık altm vermeyi kabul etmişler ve ancak, verilen meblağın kâğıt para şeklinde piyasaya sürülmesinin gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Antlaşmaya göre, Almanya Türkiye’ye 30 milyon Pound (600 milyon Frank) borç para vermeyi kabul ediyor ve Sırbistan’ın mağlup edilmesinden sonra da gerekli harp malzemesinin derhal Türkiye’ye naklini üzerine alıyordu. Fiyatlar, Temmuz 1914’e göre, Ocak 1918’de Fransa’da % 100, İngiltere’de % 90 ve Almanya’da % 125 artmıştı. Almanya’da 1916’da ekmek karneleri de azaltılmış ve patates üretimi .üt؟üm؟üd 1916-1917 ؟١٤١ mevsiminin de çok sert §eçmesi mahsulü olumsuz etkilemiş ٧^ ülke açl،k tehlikesiyle karşılaşmıştır. Alman Deniz Yüzbaşısı Walther Schwieger komutasındaki “SM U-20” denizaltı botu, 1 Mayıs 1915 Cumartesi günü, New York’tan Liverpool’a gitmek üzere hareket eden ve Kaptan William ?homas Turner komutasında bir Ingiliz yolcu gemisi “RMS Lusitania”yı, “kaçak silah taşıyor” gerekçesiyle 7 Mayıs 1915’te İrlanda’nın güney kıyılarında torpilleyerek, 18 dakikada batmasına sebep oldu. Batan gemide, 1959 yolçu (1367 bay, 463 bayan ve 129 çocuk) ile 701 ıııürettebat bulunmaktaydı. 128’i Amerikalı olıuak üzere, 1198 yolcu (94’ü çocuk ve 287 si kadın) hayatını kaybetti. Birinçi Sınıf yolcular arasında, kültür, ekonomi ve politika alanlarında çok sayıda ünlüler ile milyonerler de bulunmaktaydı. 44.000 gross tonluk gemi, I. Sınıf 563, II. Sınıf 464 ve III. Sınıf 1138 olmak üzere toplam 2967 yolcu kapasiteli idi. ABD Başkanı Thomas Woodrow Wilson (1913-1921) Almanları protesto ettiyse de geminin sonradan gerçekten cephane taşıdığı ispatlandı.
Savaşın Hammaddesi “İnsan” Oldu!..
Savaş boyunca, 2.998.000 insan seferber olmuş, bunlardan büyük bir kısmı silâhaltına alınmış ve bir kısmı ordu emrinde veya geri hizmetlerde bulunmuştur.
Birinci Dünya Savası başlayıp Osmanlı Devletinde seferberlik ilân edilince, 780.000 adam askere çağrılmış (celp), savaş boyunca 1.565.000 adam hastalanmış veya firar etmiştir. 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandığında silâhaltında 560.000 adam kalmıştı. San Francisco Ticaret Odasına göre, Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşında ekonomik ve malî kaybı ise 3.445 milyar dolar olmuştur. Osmanlı Ordusunun mevcudu, Kasım 1915’te 800.000 iken en çok 1 milyon civarında tutulmuş, ilk olarak 1916’da yaklaşık 1,5 milyon adamla en yüksek seviyeye ulaşmış ve savaşın sonuna doğru da 1,2 milyon seviyesine inmiştir. Fler ülkeden 65.038.810 askerin katıldığı Birinci Dünya Savaşı, resmi rakamlara göre toplam 8.556.315 ölü, 21.219.452 yaralı ve 7.750.945 kayıp veya esir bırakmıştır. Bir başka kaynağa göre Osmanlı Devleti nin yaklaşık toplam kayıp asker sayısı, 1.301.000’dir. Alman Imparatorlugu’nun yaklaşık toplam kayıp asker sayısı da 3.750.000 idi. 1975-1987 arasında Leipzig Karl-Marx Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Alman tarihçisi, Arap dilleri ve yazmaları uzmanı ve 1968’de Arap ülkeleri tarihi ordinaryüs profesörü olan Lothar Rathmann’ın Türkçeye “Alman Emperyalizminin Türkiye’ye Girişi, Berlin- Bağdat” olarak çevrilen kitabına göre Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Ordusunun kaybı 804.000 kişi idi. Silâhaltına alınan asker sayısı ise yaklaşık 3.000.000 idi ve dört yılda yaklaşık 3.500.000 asker salgın hastalığa tutulmuştu (aynı asker 3-4 defa). Salgın hastalıklardan ölen asker sayısı ise, 466.769 idi. Anadolu köylerinden çıkan askerlerin yüz binlercesi, daha savaş meydanına ulaşmadan ve hiçbir donanımları da sağlanmamış durumda, aç ve susuz, elbisesiz, soğuktan, Tifüs ve Kolera gibi salgın hastalıklardan ölmüştü.
Savaş Bitti,Değişim Bitmedi
Üç kıtada 4 yıl ve 3 ay devam eden Birinci Dünya Savaşı’nda, 65 milyondan fazla asker silâhaltına alınmış, 8 milyondan fazlası ölmüş ve 21 milyondan fazlası da yaralanmıştır. Bu durum. Avrupa’da savaşa karşı bir nefret doğmasına sebep olmuş, Sosyalist fikirlerin ortaya çıkmasıyla da, Rusya’da ihtilal olmuştur. Savaş sırasında erkeklerin yapacağı işler, daha ziyade kadınlar tarafından yapıldığından, sonraki yıllarda kadınlar daha geniş politik haklar elde etmişlerdir. Savaş tekniği ve teknolojisinde yeni değişim ve gelişmeler olmuş, birçok ülke borç yükü altına girmiş, galip ve mağlup devletler arasında alacaklı-borçlu ilişkileri başlamış, çeşitli anlaşmalar yapılmıştır.
Birinci Dünya Savaşanda cepheden cepheye koşan Türk askerleri bitap düşmüş, 1914-1918 arasında toplam 133.839’u Rusya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, ItaZya ve Romanya tarafından esir alınmıştır. Rusya’da Müslüman Türk sivil esirlerin mevcudunun 100 binin üzerinde ve Ruslara esir düşen Türk askerinin de 60 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Üç Kıtada Binlerce Esir
Osmanlt Devleti ise itilâf Devletleriyle 30 Ekim 1918’de Limni-Mondros Limanı’nda demirli Ingiliz savaş gemisi “Agamemnon” zırhlısında mütarekeyi imzalamak zorunda kalmıştır. Mütarekeyi itilâf Devletleri adına, Akdeniz Filosu Komutanı Ingiliz ikinci Deniz Lordu Arthur Gough-Calthorpe imzalamıştır. Mütarekeye göre, Çanakkale ve İstanbul Boğazları açık tutulacak, Boğazlar ve stratejik önemi hâiz noktalar itilâf Devletleri tarafından işgal edilecek, Türk Ordusu derhal terhis edilecek, bütün savaş gemileri teslim edilecek, Iran, Suriye, Irak, Kilikya (Adana bölgesi) ve Arabistan tahliye edilecek (Kafkasya’da bulunan tümenler şimdilik orada kalacak ve ancak, itilâf Devletlerinin özel talimatı üzerine geri çekilecekti), Alman veya Avusturya- Macaristan tebaası asker ve sivil kişilerin tamamı Türkiye’yi bir ay içinde terk edeceklerdi. Birinci Dünya Savaşı’nda cepheden cepheye koşan Türk askerleri bîtâp düşmüş, 1914-1918 arasında toplam 133.839’u Rusya, Ingiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya ve Romanya tarafından esir alınmıştır.
Rusya’da Müslüman Türk sivil esirlerin mevcudunun 100 binin üzerinde ve Ruslara esir düşen Türk askerinin de 60 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı Devleti’nin en son toprak kazandığı, 3 Mart 1918’de Rusya ile Alman imparatorluğu, Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında imzalanmış olan, ancak İttifak Devletlerinin yenilmesi üzerine geçersiz kalan “Brest Litovsk Barış Antlaşmasından sonra, Mart-Haziran 1918’de 1.117 esirin yurda döndüğü, 5.426 esirin öldüğü ve 113 esirin de yurda dönmek istemediği iddia edilmektedir. Rusya, Doğu Kafkas Cephesi’nde esir düşen Türk askerlerini önce Bakü yakınında ve Hazar Denizi’nde bulunan Nargin Adası’nda toplamıştır. Rusya’daki Türk esirleri konusunda incelemelerde bulunmak üzere, 13 Ocak-1 Şubat 1919’da Rusya’da kalan Yusuf Akçura’ya göre, Kostroma, Volga Simbirsk, Şamara, Ufa, Sibirya, Orta Asya ve Kafkaslardaki kamplarda Türk esirleri bulunmaktaydı.
Prusya Süvari Korgenerali ve Osmanlı Mareşali Liman von Sanders’in Osmanlı Ordusu’nda 14 Aralık 1913’te başlayan ve 31 Ekim 1918’de sona eren Alman Askeri Misyon Başkanlığı görevi sırasında, Osmanlı Devleti’ndeki Alman subayı ve asker sayısının, (84 aylık bir sürede), 18.000-25.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’deki Alman birliklerinin ülkelerine nakline, 27 Ekim 1918’de başlanılmış ve sevkiyat Haziran 1919’da tamamlanabilmiştir. İstanbul’dan hareket eden en son birliğin de ayrılmasıyla, Osmanlı Devleti hizmetindeki Alman varlığı fiilen sona ermiştir.
1922’den Sonra…
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Anadolu’da Milli Mücadele başlatılmıştır. 9 Eylül 1922’de sona eren Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, ¥unanistan’ın Anadolu’daki askeri harekâtı, “Küçük Asya Felaketi” olarak tarihlerine geçmiş ve bu acı yenilginin sorumluları için. Tümgeneral Theodorus Pangalos Başkanlığında bir Soruşturma Komisyonu oluşturulmuş ve yargılananlardan bir kısmı “vatana ihanet”le suçlanırken, ötekiler hapis cezasına ç a rp tırılm ıştır. Büyük Taarruz sırasında esir alınan Yunan 1. Kolordu Komutam General Nikolaos Trikupis, 4. Tümen Komutanı General Dimaras, 2. Kolordu Komutanı General Diyenis ise, Kırşehir’e esir kampına gönderilmiştir. Ayrıca esir alınanlar arasında, 2. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Yuvanis, 13. Tümen Komutam Albay Miryanidis ile 391 değişik rütbede subay ve 4385 er de bulunmaktaydı. Savaş ganimeti olarak da 5.000 silah, 100 makineli tüfek, 12 dağ topu, 1.000 sandık top mermisi ve 10.000 sandık tüfek mermisi ele geçirilmiştir. Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Faşa’nm Kahire 1863 doğumlu torunu ve 11.06.1913-14.02.1917 arasında sadrazam olan Said Halim Faşa Roma’da (06.12.1921), Bahriye Nazırı Cemal Faşa Tiflis’te (21.07.1922) ve 14.02.1917-08.10.1918 arasında sadrazam olan Mehmed Talat Faşa ise, Berlin’de (15.03.1921) Ermeni teröristler tarafından katledilm işlerdir.
Türkiye’den Dönen Alman Subaylar Başta Kaldı
Batı Cephesinde “1918 Alman ilkbahar Taarruzundan , sonra l.ll.191ö de ve saat 11.00’de mütarekeyi imzalayan Fransız rÇephesi Komutanı Mareşal Ferdinand Foch ile •؛ta3 , subayları işrtşa’nın Gompiegne Ormanı’nda Orient Express’in 2419D No.lu relednünö : « ¡ !
Alman imparatoru 11. Wilhelm, 9 Kasım 1918’de tahtından çekilerek Hollanda’ya stğınmtş, Almanya’da ise Weimar Cumhuriyeti ilân edilmiştir. Almanya’ya dönüş için 28 Ocak 1919’da yola çıkan Frusya Süvari Korgenerali ve Türk Mareşali Liman von Sanders, 3 Şubat 1919’da ingilizler tarafından ,adt؛td؛M “Oşmanlı Devleti’nde Yunan ve Ermenilere karşı sözde savaş çıkmasına sebep olmak” suçundan 21 Ağustos 1919’a kadar (2,5 ay tek başına) tutuklu kalmtştır. Sanders, 4 Eylül 1919’da Berlin’e dönmüş ve Malta’da yazdığı, “Fünl^ahre in der Türkei” (Türkiye’de Beş Yıl) antlannt Almanya’da yayınlamıştır. Çanakkale’de 9. Tümen, Edirne’de 16. ve 25. Kolordu Komutam bulunan Tümgeneral Hans Kannengiesser, Liman von Sanders’in emir subayları Süvari Binbaşısı ٥٢. Carl Mühlmann ile Süvari Binbaşısı Erich R. Frigge ve Çanakkale’de “Triumph”, “Majestic” ile “Carthage” adlı savaş gemilerini batıran Alman “U21” Denizaltı Botu’nun Komutanı Yüzbaşı Otto Hersing de OsmanlI Ordusu’ndaki hatıralarint yayınladılar. Bu kitaplar, daha sonraki yıllarda Türkçeye çevrildi ve önemli tarihîkaynaklan oluşturdular. Ancak, henüz Türkçeye çevrilmemiş daha pek çok İngilizce ve Almanca eser de bulunmaktadır. Savaş sonrası mütareke gereği olarak, Alman Ordusu da dağıtıldığı için, Türkiye’den dönen Alman subaylarının büyük bir kısmı emekli edildiler veya boşta kaldılar. Almanya !mparatoriuğu’nun, seferber ettiği 13.250.000 askerinden 1.808.555’i öldü. Birinci Dünya Savaşı’nda, toplam 2.530 Alman generali ğörev yaptı ve bunlardan 167’si hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında, 3 general feldmareşal, 2 orgeneral ile 19 piyade ve süvari orgenerali veya eşit rütbede 52 korgeneral ve 91 tüm ge^ralbulunı^to^dt. Ayrtca 161 albay, 296 yarbay ve 1059 binbaşı hayatını kaybetti.
22 Yıl Sonra Orient Express’te…
1914’te ¥enıek vagonu olarak kullanılına}’a başlayan Orient Express’in 2419D ^lo.lu vagonu, 1918’çle Mareşal Ferdinand Foch’un bürosu oldu. Fransa için bu hareket, Almanları aşağılayan, onlara karşı kazanılan bir zaferin sembolüydü ve bu nedenle Eylül 1919’dan sonra şirket tarafından Paris’te bir askerî müzeye hediye edildi. Daha sonra Imaliçles Oteli’ne getirilerek, 1921-1927 arasında Şeref Şalonu’nda sergilendi, ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar, 14 Haziran 1940’da Paris’e girdiklerinde, Orient Express’in 2419D No.lu vagonu, sergilendiği otelden çıkarıldı ve deınir)0İu}’la daha önce. Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren mütarekenin 11.11.1918’de saat 11.00’de imzalandığı noktaya getirildi ve bu defa da l’mıtsızlar, kendilerinin aşağılandığı bir mütarekeyi 22 Haziran 1940’da aynı vagonda imzalamak zorunda kald<lar Mütareke’nin imzalanmasından sonra v^gon, karayoluyla Berlin’e götürüldü ve ünlü Brandenburg Kapısı’nda bir hafta süreyle sergilendi. 1944’te demiryolu üzerinde ve yedekte çekilerek Thüringen’e götürüldü. Mart 1945’te ise, ABD Ordusu’nuıı yaklaşması üzerine, vagonun onların eline geçmesini istemeyen “SS”ler tarafından tahrip edildi.