Alkoliklik (ya da alkolizm), alkollü içkilerin bireyin ya ALKOLİKLİK 261 şantısının başlıca yönlerini (iş, okul, aile ilişkileri ya da kişisel güvence ve sağlık gibi) ciddi biçimde ve tekrar tekrar aksatacak biçimde alınması demektir. Alkoliklik bilinen bedensel, ruhsal ve toplumsal belirtileri olan, niteleyici bir evrim göstermesi anlamında, hastalık sayılır. Alkolik kişi, yıkıcı sonuçlarına karşın, alkol kullanımını sürdürür. Alkoliklik ciddi bir olaydır; ilerler ve geri dö nüşü yoktur. Tedavi edilmezse, öldürücü olabilir. Uzmanların genel kanısı, hastalık bir kez gelişti mi, alkoli ğin bir daha normal biçimde içemeyeceği yolundadır. Ancak, içmekten kaçınan bir alkolik, yaşamının alkol tarafından aksatılmış yanları üstündeki denetimini yeniden ele geçirebilir. O zaman, alkoliğin hastalıktan “kurtulduğu” değil, “iyileştiği” söylenir. İçme sorunlarının özel belirtilerin ile düzeninin, bireyden bireye değişebileceğini göz önüne almak önemlidir. Bu nedenle de alkoliklik çok karmaşık bir rahatsızlıktır. İnsanın alkolik olmak için her gün içmesi gerekmez. Ayrıca, sık sık içen ya da bazen sarhoş olan birinin de sonunda mutlaka alkolik olacağı söylenemez. Alkolikli- ğe yol açmaksızın alkolü kısa ya da sınırlı bir zaman sü resince kullanmak olanağı vardır. Sözgelimi bazı kişiler, kişisel bir bunalım döneminde aşırı düzeyde içip, sonra yeniden normal ölçüde içmeye başlayabilirler. Ama bu tür çok miktarda içme dönemlerinin alkolikliğe dönüş me tehlikesi vardır. Alkolikliğe bütün yaş gruplarında ve ekonomik gruplarda rastlanır. Alkoliklerin yaklaşık yüzde 75’i erkek, yüzde 25’i kadındır. Alkoliklik dünyanın her yerinde rastlanan bir olaydır ama en çok Fransa, İrlanda, Polonya, İskandinavya, ABD ve Rusya’da, yaygındır.
alkoliklik__
07
Eyl