Akarsu yataklarında, suların yükseklerden dökülerek
aktığı kesim. Büyük çağlayanlara çavlan, daha küçük
olanlarınaysa çağlayan denir. Çavlanlar ve çağlayanlar,
kayaların akarsu aşındırmasına aynı ölçüde dayanıklı
olmayışları nedeniyle, akarsu yatağının dikey bir kopukluk
gösterdiği ya da en azından sert eğimli bir görünüm
aldığı yerlerde oluşurlar. Oluşmalarında toprak
çökmesi, deprem, lav akıntısının yarattığı engel gibi çeşitli
etkenler rol oynayabilir.
Boşluğa akan suların düşme hızı, havanın direnme
etkisine bağlı olarak azdır. Ancak, çavlan ya da çağlayan
duvarının eteğinde sular, aşındırma sonucu oluşan
asıltı halindeki gereçler (kum ve çakıltaşı) yardımıyla bir
havuzun oluşmasını sağlayan burgaçlarla çalkalanır.
Bazen çok derinleşen havuz, çağlayan duvarının eteğini
aşındırır; giderek bir çıkıntıya dönüşen üst tabaka bir
gün yıkılır ve suyun düştüğü “örtübaşı”nm yerini geriletir.
Bu tür bir olay, Niagara çağlayanlarının başlıcasını
1842-1905 arasında yılda ortalama 1,50 m geriletmiştir;
1905’ten bu yanaysa gerileme yavaşlamıştır ve ancak
yılda 70 cm kadardır. Çoğunlukla, suyun hız kazandığı
örtübaşının doğrudan aşınması, çağlayanı geriletir.
Düşme yamacının eğimi yavaş yavaş azalır. Genel olarak,
çavlanlar ve çağlayanlar bir akarsuyun doğduğu
dönemde ortaya çıkar ve akarsu eskidikçe yavaş yavaş
ortadan kalkar.
çavlanlar ve çağlayanlar
09
Eki