Bu ifadeden, Aya Theodosia Kilisesi ile medfeni, Dexiocratos Meydanı içerisinde olup Du Cange’nin eserinde sözü edilen Dexiocrato Kapısı’nın Aya Theodosia Kapısı olduğu sonucu çıkar. Novgorodlu rahip Antuan’nın Doğu’da Rus Seyahat Rehberi adlı eserinde görülen bazı ibarelerden Aya Laurandios ile Polkeria Mahallesi’nin yerini tayin etmek mümkündür. Bandori’nin ve Michel (M. Aichmalotes)’in topografyaya dair eserlerinde St. Esajas467 ile Aya Lauren- dios Kilisesi Balat Mahallesi’nde gösteriliyor. Bu iki kilisenin, Paspati’nin eserinde zikr edilen Şeyh Murad’*68 ve Parkio^69 Camileri olması muhtemeldir. Daha sonra Şeyh Murad Camii harap olduğundan bunun yerinde bulunan eski Aya Laurandios Kilisesi’nin kalıntıları üzerinde inceleme yapmak mümkün değildir. Çünkü bu caminin enkazı üzerine yeni bir mescit yapılmıştır. Mösyö Paspati, bu eski binanın yıkılmasından az zaman önce yaptığı resmi kitabına almıştır ki biz de oradan aktarıyoruz. Aya Theodosia Kilisesi’nden (Gül Camii) beşinci tepeye (Sultan Selim) çıkarken eski bir sarnıca rastlanır ki sütunlarının zerafeti dikkat çekicidir.47<> Vak’anüvis Pascal’ın ifadesine bakılırsa bu sarnıcı İmpa- ratoriçe Polkeria yaptırmıştır. Bundan sonra gelen Cibali Kapısı’na Porta Potea Pusculus, Porta al Pozo47Vda diyorlar. Bunun Rumca ismi muhtemelen Pigas Kapısı’dır ki bu kapıdan, tam karşısında ve Haliç’in güney sahilinde olup bugün Kasımpaşa denilen eski Pegae köyüne geçilir.
467 St. Essaıe – Gül Camii, Ayos Laurandios ve Ayio Esajas (Aşık Paşa) Kiliseleri bir sıradadır. Gül Camii, bu iki kilisenin arasında bulunur.
468 Fener’in yukarı taraflarındaki Murad Molla Dergâhı olmalı. Şeyh Murad veya Murad Molla Mescidi ve Tekkesi, Fatih’de, Çarşamba Caddesi üzerinde, yanmış vaziyetteki İsmail Ağa Camii’ni geçince sağdaki ilk sokağın içerisindedir (Tevkîî Cafer Mahallesi). Buradan Kiremit Mahallesi’ne gidilir. Doktor Mordtmann’ın tahminine göre, burası eski Aya Laurandios Ki- lisesi’dir. Fakat bu kilise, çok eski bir zamanda harap olmuş, bodrum katı hariç eski temelleri üzerine, yontma taştan çok güzel bir kütüphane yaptırılmıştır. Kütüphanenin altı, BizanslIlardan kalma, duvarları ve kemerleri sağlam bir mahzendir. Ana giriş kapısının üzerindeki kitabe şudur:
Bu hânkâh-ı feyz-penâh-ı Molla Murâd Olmuşdu kalb-i âşık-ı efkendeveş harâb
Yapdırdı pâdişâhımız Abdülhamîd Hân Üç yüz sekizde oldu Nakşibend ü feth-i bâb
Bu bâb-ı müstetâb açıldıkça subh u şâm Versin o şâh-ı a’zama Hak ömr-i bî-hisâb 1308
Bu kitabenin bir tarafında da: Kâlallâhü Teâlâ fî kitâbihi’l-ke- rîm: “dîhâ kütübün kayyime” (el-Beyyine / 98) (sadakallâhül- azîm) âyet-i kerimesi ve “Sâhibü’l-hayrât Dâmâdzâde Mehmed Murad, 1192” ibaresi yazılıdır.
İçeride, kârgir kütüphanenin pervazlı kapısı üzerinde, şâire-i şehîre Fitnat Zübeyde Hanım’ın tarihi yazılıdır:
Cihân-ı cûd u re’fet âfitâb-ı matla‘-ı himmet Murâd Molla Efendi Hazreti ol zât-ı bî-hemtâ
Güzîde necl-i âtîşânı Dâmâdzâde Efendi’nin Ki oldu nâm-ı minkârı onun zâtı ile ihyâ
Ebû’l-hayr eylemekden künyesin cedd-i keremkârı 0 zâtın masdar-ı hayr olduğun îmâ eylemiş Hakk’a
Binâ kıldı bu hayr-ı pâki el-hak sarf edip himmet Esâs-ı izz ü câhın üstüvâr etsin onun Mevlâ
Dedim tahsîn birle Fitnat itmâmına târîh Zihî tarh-ı bihîn oldu bu nev dârülkütüp hakkâ 1189
Fitnat Divanı’nda “Târîh-i Kütüphâne-i Dâmâdzâde Efendi” daha ayrıntılıdır.
469 Parkio Mescidi (St. Essaıe) hakkında da Vakıflar Başmüfettişi Emin Bey’in araştırmasını aşağıya alıyorum: Parkio Mescidi, ‘Parmakkapı Mescidi’dir. Hadîkatü’l-Cevâmi”de bir tertip yanlışı olarak ‘m,a,k’ harfleri çıkmamış, Parkio şeklinde dizilmiş ve Paspati kitabına, Mordtmann da plânına o şekilde geçirmişlerdir. Bu mescidin eski adı Parmakkapı Mescidi olup asıl adı Kâtip Hüsrev ve halk arasındaki adı ise Kandili Güzel Camii’dir. Üç tane Parmakkapı vardır: Birisi Bayezid’de, diğeri Hüsrev Paşa’dadir. Üçüncüsü de Kâtip Hüsrev Camii olanıdır (Müftü Ali Hamâmî Camii yakınında, Âşık Paşa civarı).
Bu cami, H. 1334 yangınında yanmıştır. Esasen mahalle arasında bulunduğundan caminin cemaati, mahalle halkıdır. Parkio kelimesi eski ismi olup her nasılsa Hadîka sahibi eski ismini ya da diğer bir deyişle asıl ismini kaydetmiş, yoksa Parkio ismi ondan başkasından duyulmamıştır. Gerçi eski hâli kilise olan cami ve mescitlerin yazıldığı bir cetvel de düzenlenmiş değildir. Fakat bunlar sıradan mahalle camileridir. Meselâ Çemberlitaş’da yine kiliseden bozma Tahtaminare veya diğer bir isimle Hamza Paşa Camii, Hoca Paşa yangınında tamamen yok olmakla arsası yola karışmıştır. Bugün ise arsanın yeri değişmiş olup yerinde bir oda vardır. Kilise binası kârgir olduğundan Hamza Paşa ahşap bir minare ile adını ebedîleştirmek istemişse de yangın bu ayıbı gizlemiştir.
47° Küçük Mustafa Paşa’da Çırakçı Hamza Yokuşu yoluyla Sultan Selim’de Çukurbostan’a çıkarken solda, yol üzerinde ve Dârüşşafaka’ya bitişik meydanın altındadır. Ayrıntılı bilgi sarnıçlar bahsindedir.
471 Porta Putae Pusculus, “Porta al Pozo” Georgie Dolfin.
AYAZMA
09
Eki