İstanbul’da Şehremini semtindeki vakıf olarak yapılan hastahane. Sultan Abdülmecid Han’ın hayır yapmayı çok seven annesi Bezm-i Âlem Valide sultan tarafından yaptırılmıştır. Valide Sultanın şahsi servetini vakfetme yolu ile yaptırdığı hastahane 1843 yılında cami ve çeşmesi ile birlikte hizmete açılmıştır. Osmanlılar zamanında açılan bütün
sağlık kurumlarının adlan, şifahane, darüşşifa veya bimarhane şeklinde olurdu. Hastahane tabiri ilk olarak burada kullanılmıştı.
Kuruluşundan iki yıl sonra hazırlanan bir vakıfname ile de Bezm-i Âlem Gureba-İ Müslimin hastahanesi adı ile, garip, elden ayaktan düşmüş, fakir, kimsesiz müslümanlara tahsis edildi.Tam anlamıyla garipler,fakirler hastahanesi olan Gurebada, her türlü muayene ve tedavi ücretsiz olarak yapılırdı. Çünkü Bezm-i Âlem Valide Sultan, hastahaneyi ve vakfı kurarken ücretsiz muayene ve tedavi şartı koymuştu. Hastahanenin o günkü şartlara ve dini inançlara göre hazırlanan talimatnamesi çok mükemmel kabul edilmektedir. İdari ve diğer konularda karşılaşılabilecek bütün hususlar, hatta hasta kabul ve tedavi şartları bile, en ince noktalarına kadar belirtilmiştir.
Hastahanede hekim, cerrah, eczacı ve diğer işleri yürütecek personel maaşlı olarak bulunuyordu.Çalışma gece gündüz olup, evli olan hekimler haftada üç gün evlerine gidebiliyorlardı. İlk kuruluşunda hastahanede 12 koğuş ve 210 yatak vardı. 1894 yılındaki depremden büyük zarar gördüğünden, hastalar Okmeydanı’nda yaptırılan yerlere taşındı. Tamirat bir senede bitirildi.
1914-1915 öğretim yılında Haydar Paşa Tıp fakültesinde okuyan talebeler için Gureba, Haseki ve Cerrahpaşa Hastahanelerinden istifade etmeye karar verilince hastahane öğretim görevine başlamıştır.Uzun zaman Tıp Fakültesi istifadesinde, gerek talebe, gerekse klinik olarak kalmıştır. Hastahane, 1956 yılında Sağlık bakanlığından tamamen ayrılarak, vakıflar idaresine geçmiştir.