on iki imâmın sekizincisi, Peygamber efendimizin soyundan olup, ilim, takvâ, ahlâk, şecâat ve asâlet bakımından zamânındaki insanların en üstünlerindendir. Künyesi Ebü’l – Hasen Essânî, lakabı Rızâ, Sâbir, Râzî’dir. İmâm-ı Mûsâ Kâzım’ın oğludur. 770 (H. 153) senesinde Medî- ne-i münevverede doğdu. 818 (H. 203) senesinde Tûs yâni M eşhed’de vefât etti. Abbâsî halîfesi Me’mûn onu çok sever-sayardı. Kızkardeşi Ümmü H abîbe’yi ona, kızı Ümm-ül-Fazl’ı da Ali Rı- zâ’nın oğlu Muhammed Cevâd’a vererek ona akraba oldu. Kendisi Merv şehrindeyken, İmâm-ı Ali Rızâ’yı halef seçerek herkese bîat ettirdi ve paralara ismini yazdırdı. Bağdât’taki Abbâsîoğulla- rına; “Ben, İmâm-ı Ali Rızâ’dan daha fazîletli bir zât görmediğimden, kendisini halef tâyin ettim yâni yerime geçmek üzere namzed tâyin ettim.” diye yazdı. Fakat İmâm-ı Ali Rızâ hazretleri ondan daha önce vefât etti. İlim ve takvâda yüksek bir zât olan İmâm-ı Ali Rızâ’nın sohbetlerinde pekçok âlim ve evliyâ yetişti. Bâyezîd-i Bistâmi ve Ma’rûf- i Kerhî gibi zâtlar İmâm-ı Ali Rızâ’nın sohbetle
rinde kemâle geldiler. Çok kerâmetleri görüldü Üstün hâlleri menâkıb kitablarında yazıldı. 81! (H. 203) senesinin Ramazân-ı şerîf ayının yirm üçüncü Cumâ günü Tûs’da vefât etti. Cenâze na mazını halîfe M e’mûn kıldırdı. Hârûn Reşîd’iı kabri yanına defn edildi. Kabr-i şerifi ziyâret edil mektedir. Tıpla ilgili bir risâlesi ve kendine nisbet edi len bâzı eserleri vardır.
A L İ R IZ Â
26
Tem