Genel

Aliço

ALİÇO, türk pehlivan (Plevne 1845- Edirne 1922), Saçsız başından dolayı Kel Aliço, çok sert ve acımasız güreş tekniğinden dolayı Gaddar Aliço diye de anılır. Adı Ali’dir, Güreşe küçük yaşta başladı. Yalnız döneminin değil, türk güreşinin en büyük pehlivanlarından biri olarak tanındı. Abdülaziz’in hayranlığını kazandı. Huzur güreşlerine katıldı. Yıldız sarayı’nda şamdancıbaşılığa kadar yükseldi. Kırkpınar’da aralıksız 27 yıl başpehlivanlığı kazandı. 70 yaşındayken, kendisine meydan okuyan çırağı Adalı Halil’i yendiğinde, Adalı Aliço’dan 25 yaş küçüktü. Yaşlılık günlerinde Malkara’da köy bekçiliği yaptı. Mezarı İpsala’nın Kumdere köyündedir.

ALİCO; Kırkpınar başpehlivanlarından. 1844 yılında Bulgaristan’da, Plevne’den güneybatıdaki Orhaneli’ne giden yol üzerinde bulunan Ozikovi-ça köyünde doğdu, Pomak asıllıdır. Güreşe Deliorman’da başladı. 1864 yılında Kırkpmar’da güreşirken yakın köylüsü olup kendisinden önce Sultan Abdülazîz tarafından saraya alınmış olan Ka-vasoğlu İbrâhim Pehlivanın aracılığı ile saraya girdi. Pâdişâha bağlılığı ve iyi hizmeti dolayısıyla sarayda şamdancıbaşıhğa kadar yükseldi.

Kavasoğlu’ndan sonra saray başpehlivanı oldu. Yirmi yedi yıl üst üste Karkpınar başpehlivanlığını kazanarak bu alanda kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. Bilhassa elense ve tırpanlarıyla meşhurdur. Gayet kuvvetli bir pehlivan olup, sekiz saat güreş etse yorulmak nedir bilmezdi.

Aliço, Sultan Abdülazîz’in pâdişâhlıktan in-dirilişine kadar (30 Mayıs 1876) sarayda kaldı. Sultanın ölümünden sonra saraydan ayrıldı. Yaşlılık günlerini Malkara köyünde bekçilik yaparak geçirdi. 56 yaşında iken kendi yetiştirmesi olan Adalı Halil’in meydan okumasını kabul etti. Kendisinden 25 yaş daha küçük bulunan çırağını Gelibolu’da bir düğün güreşinde yarım saat içinde yendi. Bu arada birçok güreşçi yetiştiren Aliço, 1922’de İpsala’da vefât etti.

Aliço, 190 cm boyunda 120-130 kilo ağırlığında, kolları kalın ve göğsü geniş bir pehlivandı. Gerek güreş meydanlarında ve gerekse meydan dışı hayatında mertliğin, doğru sözlülüğün, cesâ-retin ve yiğitliğin bütün özelliklerini taşımış ve göstermiş olmasından dolayı Rumeli’de âdetâ ef-sâneleşmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir