A) Müzâkere celsesine tenkitlerini yazılı olarak gönderensayın Doç. Dr. Ali Şafak’ın tenkitleri:— «İfâdede eğer kapalılık yoksa «haram edilen şekilde kullanılmaküzere…» ifadesinin mefhumu muhâlifinden bazı hallerdemüskirât ve uyuşturucu madde satmanm meşru olduğuve haram edilen yerde kullanma da müşterinin kendisine aitbir şey olacağından müskirât ve uyuşturucu madde satmanmmeşru olduğu sonucu çıkabilir ki, İslâm Hukukunca kesin surette«Mal-ı Gayr-ı Mütekavvim» sayılan bir malm —ki sözügeçen maddeler de bu nevi maldandırlar— İslâm toplumundabazı hallerde mütekavvim sayılabildiği ve akde konu olduğu,satana bir mesûliyet terettüp etmeyeceği neticesini verir ki, bugünekadar fıkıh kitaplarında rastlanılamayan, onlara zıd birmâna taşıyan bir husustur. Hanefîler muâmelâtta bâtıl ve fâsidinhukukî neticelerini tamamen ayırt ederler. Onlarca mal-ıgayr-ı mütekavvimin satışı kesinlikle bâtıldır. Diğer mezheplerdede hâkim görüş budur. Nasıl olur da «—hanefilere görekısmen— fâsid…» denilebilir?»Cevap:— Bu maddede (s. 296), iki mesele vardır:1 — Sünnetin yasakladığı akitlerin bir kısmının hanefîleregöre bâtıl değil, fâsid oluşu.2 — Haram edilen şekilde kullanılmak üzere müskirât veuyuşturucu madde satışının hükmü.1 — Hanefilere göre sünnetin yasakladığı akitlerden birkısmının bâtıl, bir kısmının fâsid, bir kısmının da sadece mekruholduğunda hiç şüphe yoktur. Bütün fıkıh kitaplarımızdabu husus örnekleriyle açıklanmıştır. Hz. Peygamber (s.a.) hürinsanın satılmasını yasaklamıştır; bu satış bâtıldır. Unsurların
da cehalet (bilinmeyen hususlar) bulunan akitleri yasaklamıştır;bu satışların çoğu fâsiddir. Almak niyeti olmadan arttırmayı,başkasmm pazarlığı üzerine pazarlık yapmayı, pazaragelen malı şehir dışında karşılayıp satın almayı yasaklamıştır;bu satışlar ise ne bâtıldır, ne de fâsiddir; yalnızca mekruhtur.Kur’ân-ı Kerîm cum’a ezanı okunurken alış-verişi yasaklamıştır;bu alış-veriş de —hanefîlere göre— bâtıl ve fâsid değil, mekruhtur.(Bak. İbnu’l-Hümâm, Fethu’l-Kadır, Mısır, 1316, c. V, s.188-240).2 — Müskirât ve uyuşturucu maddelerin satışında hükümlerifarklı şıklar vardır:a) Şarabın (hamr) satışı.b) Şarap dışında kalan müskirât (sarhoş edici maddeler)satışı.c) Şarap dışında kalan müskiratın ve uyuşturucu maddelerinyasaklanmış şekilde kullanılmak üzere satışı.d) Haram olmayan bir şekilde kullanılmak üzere satışı.Bu şıkların hükümlerini kısaca açıklayalım.a) Şarap mütekavvim mal değildir; bunun müslümanlararasında alınıp satılması haram ve bâtıldır. «Böyle akitler yabâtıl…» derken bunu ifade etmiş oluyoruz. Şuna da işaret edelimki şarap para ile değil de mal karşılığında trampa usulüylesatılırsa bu da hanefîlere göre bâtıl değil fâsiddir. (Fethu’lKadîr,c. V, s. 188)b) Şarap dışındaki müskirâtm satışı Ebû-Hanîfe’ye görecaizdir (yâni fâsid değildir), Ebû-Yûsuf ve Muhammed’e görecaiz değildir. (Fethu’l-Kadîr, c. V, s. 187; el-Kâsânî, Bedâyi’u’ssanâyi’,c. V, s. 144).c) Şarap dışındaki müskirât ve uyuşturucu maddelerinharam edilen şekilde (meselâ içip sarhoş olmak için) kullanılmaküzere satışları cumhûr’a göre câiz değildir. Yukarıdakimaddelerden bu anlaşılmaktadır.d) Kolonya, ispirto, afyon gibi «içildiği, yutulduğu zamansarhoşluk veren» müskirâtm; temizlik, yakmak ve ilaç sanâyiindekullanılmak üzere alınıp satılması umûmiyetle caiz görülmüştür;yâni bunların satışı ne bâtıl, ne de fâsiddir.Bu açıklamadan vardığımız netice şudur: Müskirât deninceyalnız şarap anlaşılmaz. Şarap dışında kalan bazı müskirâtm,haram kılınmış şekilde kullanılmamak üzere satışı caizdir. İştebu sebeple risâlemizde «haram edilen şekilde kullanılmaküzere» kaydı konmuştur.