Vaktiyle çocukları aç kalan fakir bir kadın, zengin varlıklı olan komşusuna yardım ve çocukları içinyiyecek istemeye gider. Güzel olan kadm, çocuklarının yiyeceğini adamdan isteyince, nefsinin esiri olanadam, kadından yakınlık ister, kadm bu teklifi duyunca, nâmuslu olduğundan ve Allah korkusundan dolayı bir şey almadan geriye gelir., Bakar ki, çocuklar: «Anne biz açlıktan ölüyoruz,yok mu bize bir lokma ekmek» diye feryad ediyorlar.Çocukların ağlayışına tahammül edemiyen kadm tekrar adamdan yardım ve yiyecek istemiye gider. Adameski teklifi tekrar eder. Kadm mecbur olur, peki der.Tenha bir yere çekilirler, adam orada kadına yaklaşacağı zaman, kadının, Allah korkusundan, bütün vücudu tir tir titremeğe başlar. Adam gayri ihtiyâri olarak sorar.- «Neden titriyorsun, görüyorsun ki buradakimsecikler yok?»Kadm: «Evet kimse yoktur, ama Allah vardır. İnsan olanın en fazla ondan korkması lâzımdır» diyeilâve eder.Adam: «Madem sen bu kadar imkânsızlık içerisinde Allah’dan bu derece korkuyorsun, ya ben bukadar imkânlar içinde iken neden korkmıyayım?» deyip hemen kötü niyetinden vazgeçer ve kadına lâzımgelen çeşitli yiyecekleri verir, onu memnun olarakevine gönderir.O anda Allâhü Teâlâ, Hazreti Musa’ya vahyeder:«Kuluma selâm söyle, pişmanlığından ve bana olankorkusundan dolayı onu affettim. Elinde fırsat varkenkendine geldi, benden korktu, emirlerime saygı gösterdi.»Hazreti Musa adama gelir ve «Sen, Allah ile kendi aranda bir hayır yaptın mı?» diye sorar. Adam daaynen başından geçen kıssayı anlatır. Hazreti Musao kulu müjdeler: «Allah seni affu mağfiret buyurdu»der.İZÂH VE AÇIKLAMA:Ey Hak Yolcusu, ey cennet isteyen kardeş! Şunuiyice kafana yerleştir ki, bu dünya bir imtihan yeri,bir sınav okuludur. Senin anlayacağın bir konuşmaşekliyle konuşalım.Bilirsin ki, bu dünyada okula giden, okul okuyantalebeler (öğrenciler) var. Bunlar bir sene okula gidip gelirler. Bazıları derslerini çok iyi çalışır, yorulurlar. Yemesini içmesini, gezmesini bile bir programdâhilinde (çerçevesi içinde) yaparlar.Bazıları da hiç dersin yüzüne bakmaz, gezer, eğlenir, sene sonu çalışanlar, yorulanlar, gönlünce gezmekten mâhrum kalanlar, sınıflarını geçer, imtihan(sınav) lannı kazanırlar. Ve mutlu olurlar, yüzlerigüler.Ders çalışmayan, hep gezenler, oynayanlar sınıfda kalır imtihanı kazanamazlar. Onlarda başıboşluğun, hayvanlar gibi sorumsuzluğun cezasını çekerler. Kendileri rezil olur, âileleri ağlaşır. Bütün dostları mateme bürünür. Sorumsuz bir evlâd yüzündenbütün âile ızdırab çeker, acılara gömülür.îşte tıpkı bu örnekte, bu misalde olduğu gibi, budünya bir okuldur. İnsanlar bu dünya okulunun birertalebesidir. Bu dünya okulunun dersleri Allah’ınemirleri ve yasaklandır.Bu dünyada nefsinin dediklerini yapan ve şeytanın emirlerini yapan kimseler, sorumsuz ve oyunuçok seven kimseye benzer.Nefis, insana içki iç der, kumar oyna der, elinedüşen kadınların ırzına nâmusuna el uzatıp kirlet der,hırsızlık-; yap der, adam aldat der, velhasıl her kötülüğü yapması için şeytan ile nefis birlikte ortaklaşaçalışır.Dünya okuldur, âhiret imtihan kazanma yeridir.Bu dünyada yaptıklannın hesabı âhirette sorulur.Âhiret, dünya okulunun sene sonu gibidir.Allah, yasak ettiği şeylere haram ismi vermiştir.Yabancı bir kadının nâmusuna uzanan, eline fırsatgeçti diye o nâmusu kirleten sorumsuz, ahlaksız nâmussuz cehenneme odun olacak, cayır cayır yanacaktır. Ve âhirette ımtiham kazanamıyacak rezil olacaktır.Bu hikâyede akimı başına alıp da nefsine aymayan, şeytanın dediğini yapmayan, bir an için elinedüşmüş olan çoluk-çocuk sahibi, fakir-yoksul kadınınnâmusunu kirletmeyen adam Allah’ın nzasma kavuşmuştur. Allah, Peygamberi Hz. Musa (Aleyhisselâm) ı ona göndermiş, günahının bağışlandığını bildirmiştir. •Allah yanında nâmusun değeri çok büyüktür. Dinnâmus demektir, dindar adam nâmuslu adam demektir. Bütün Peygamberler, nâmusun büyüklüğündenörnekler vermiştir.
Allahtan Korkmak
16
Ara