A PENİN LER; İtalya Yarımadasını baştan başa
kateden önemli sıra dağlar. Toplam uzunluğu 1470
km civârında olup, genişliği 45 ile 140 km arasında
değişir. Apeninler, kuzey, orta ve güney olmak
üzere üç kısımda incelenir.
Kuzey Apeninler
Martime Alplerinin batı ucunda uzanırlar. Cenova
körfezi kıyısını sınırlayan ilk bölümüne Ligurian
Alpleri denir. Kayalar, mermer ve kalkerlerden
ibârettir. En yüksek noktası Monte Blue
2300 m civârındadır. Güney kısımları denizden
sarp şekilde yüksektir. Daha aşağıları bağ, zeytin,
meyve, sebze için elverişlidir. Girintili olan kıyılar
sayısız sayfiye yerlerine sâhiptir. Sıradağlar
bâzı geçitleri ile kesişirler. En önemlilerinden biri
Milano ve Cenova arasındaki demir ve kara yolunun
geçtiği Giovidir.Sıradağlar, Tuscan Apeninleri olarak güneydoğu
istikâmetinde devâm ederler. Monte Cimove’de
2365 metreye ulaşırlar. Dağ dizileri Po ve
Akdeniz’e dökülen nehir yatakları ile ayrılarak, yer
yer sık ormanlar ile kaplıdır. Kayalar kalker ve sert
yapılı olup, bâzı yerlerde mermerler gözükür. Kış
yağmurları esnâsında yamaçlarda meydana gelen
heyelanlar, köyler için zararlı olmaktadır. Tuscan
Apeninlerinin tepeleri, mineral ve kimyevî maddeler
bakımından oldukça zengindir.
Umbrican Apeninleri güneye Scheggia Geçidine
doğru uzanır. Monte Nerone’de 1670 metreye
kadar ulaşırlarsa da, alçak olup Tiber Nehrinin
ana kolları tarafından bir çok yerde bölünürler.
Terni ve Folligno’dan gelen demiryolu, dağları
geçerek doğu sâhillerinde Ancona’ya varır.
Orta Apeninler
Roma ve Umbro Apeninlerini içine alıp geniş
paralel diziler hâlinde Sangro vâdisine kadar
güneye doğru uzanırlar. Sarp ve birbirinden yarlarla
ayrılmış geniş platolar vardır. Doğu dağ dizilerinden
çıkan kısa ve ufak nehirler, doğrudan
doğruya Adriyatik Denizine dökülür. Paralel diziler
arasındaki dar uzun vâdiler, esas olarak Tiber’e
açılırlar. Orta Apeninlerin batı kenarlarındaki
volkanik tepelerdeki buhardan istifâde edilerek
büyük bir jeotermik enerji istasyonu kurulmuştur.
Demiryolları, dağları kolaylıkla aşamaz.
Roma’dan gelen bir hat aktarmalı olarak bu dağları
aşabilir. Apeninlerin en yüksek tepesi olan
Como Dağı (2914 m) Orta Apeninlerde yer alır.
Güney Apeninler
Devamlı dizilerden ziyâde, geniş depresyonlar
tarafından ayrılmış bir dizi hâlinde Sangro’dan
îtibâren güneye doğru Neopolitan Alpleri şeklinde
devâm ederler. Kuzeyde Montagne Delmatere
tepesi 2300 metreye kadar ulaşır. Daha güneyde ise
Lucanian Apeninleri vardır. Bunların yükseklikleri
2100 metreye kadar varır. Naples körfezi etrâfmda
volkanik faâliyetli dağlar tekrar ortaya çıkar. Yanardağlardan
Vesuvius ve Campmi Flegrei en
önemlilerindendir. Güney kıyılarına çok sayıda
kısa nehirler akar. Bir kaç demiryolu batı ve doğu
sâhillerini birbirine bağlar.
Apeninler-Alpine-Himalyan dağlar grubunun
bir parçasıdır. Her ne kadar merkez ve kuzey kesimlerinde
çok fazla parçalanma olmuşsa da genel
olarak kıvrımlı bir yapıya sâhiptir. Kayaların yapısında
büyük değişiklikler vardır. Kuzeydeki dağlar
ekseriyâ zayıf kum taşı ve killi topraktan ibâret
iken, merkez Apeninlerin tepeleri zayıf ve kireç
taşından teşekkül etmiştir. Güneydeki dağlarda
granit hâkimiyeti görülür. Yer yer kireç taşı,
kum ve killi topraklar da bulunur.
Apeninlerin birçok kısımları, her ne kadar yazın
çıplak ve kurak ise de, kışın soğuk-sert ve karla
kaplıdır. Kış selleri boldur. Derelerin yazın yatakları
kurur. Bir zamanlar çoğu kesif çam, kayın
ve meşe ormanlarıyla kaplı olan arâzinin büyük
kısmı son asırda kesilmiş ve yamaçlar çıplak bırakılmıştı.
Geniş sâhalar seyrek makilerle örtülüdür.
Daha yüksek kısımlar, bilhassa Orta Apeninler,
keçi ve koyun meraları hâlindedir. Son senelerde
yamaçlar sertleştirilmiş, otlaklar ıslâh edilmiş,
daha aşağı yamaçlar üzerinde kestâne ormanlıkları
meydana getirilmiştir. Adriyatik denizine
bakan doğu yamaçları daha verimli ve iklimi
mülâyimdir. Fakat buralar yarımadanın kapalı tarafında
olup, batıdan daha az yağmur alır. Apeninlerin
büyük bir kısmında nüfus çok fazladır.
Halkın bu yerlerde oturduğu evler taştan olup,
ya vâdilerde veya tepe üzerlerinde çok sık durumdadır.
Halk iptidaî bir zirâat şekli uygular.
Apeninler; Balkan ve İberik yarımadaları ile
karşılaştırıldığında, bitki bakımından zengin değildir.
Çok az mahallî bitki örtüsüne sâhiptir. Bölgenin
büyük bir bölümü jeolojik bakımdan yenidir.
Apeninlerin etekleri Akdeniz tipi bitki örtüsüne
sâhiptir. Yamaçlarda ise Akdeniz bitki türlerine
rastlandığı gibi, Orta Avrupa bitki cinsleri de bulunur.
A
peninlerin orta ve aşağı yamaçlarının büyük
bir kısmı ormanlardan temizlenmiştir. Denizden
390 m yüksekliğe kadar yetişebilen zeytin
ağaçları ile nârenciye ve üzüm, Apeninlerin başlıca
ürünleridir. 330 ile 1350 m arasında meşe
ağaçları ve diğer cinsleri dişbudak, kestâne nevî
ağaçlar vardır. Kestâneler genellikle geniş arâzilerde
bulunur. 1320 ile 2330 m arasındaki bölgelerin
hâkim bitki örtüsü akgürgen olup, bu ağaç geniş
yer kaplar. Çalılıklar ve otlaklar çok yaygındır.
Son iki bölge arasında konik yapraklı siyah çamlar,
yarımadanın bilhassa güney kısımlarında bulunur.
A
vrupa’nın diğer dağlık bölgelerinde yaşıyan
memeliler burada da yaşarlar. Kırmızı geyik, yaban
kedisi, dağ tavşanları, dağ keçileri, kurt en çok
rastlanan hayvan cinsleridir.
APENİNLER
31
Eki