Â Ş IK PAŞA; on dördüncü asrın ünlü mutasavvıf
şâirlerinden. 1272’de Kırşehir’de doğdu. Babası
Muhlis Paşa, Osman Gâzi’nin maiyetinden,
âlim ve fâzıl bir zât olup, Ehl-i sünnet îtikâdındaydı.
Asıl adı Ali olup, Sultan Osman ve Orhan
Gâzi zamanlarında yaşadı. Din ve tasavvuf bilgilerini
Kırşehirli Şeyh Süleymân Efendiden öğrendi.
Devlet işlerinde ehliyet sâhibi olan AşıkPaşa, bir süre Mısır’da elçi olarak bulundu. Mısır
dönüşü 1333’te Kırşehir’de vefât etti. Mîmârî bakımdan
bir şâheser olan türbesi Kırşehir’de olup,
halk tarafından ziyâret edilmektedir.
Orhan Gâzi zamânında şöhret sâhibi olmuştur.
En meşhûr eserlerinden olan Garibnâme;
muhabbet, mârifet, rûhun vasıfları ve hasletleri
ve benzeri dînî ve tasavvufî konulara dâir on
bâb (kısım) üzerine tertib edilmiş kıymetli bir kitaptır.
Türk tasavvuf edebiyâtınm büyük eserlerindendir.
Çoşkun bir şiir kitabı olmaktan çok,
mantık ve düşünüşe dayanan öğretici bir eserdir.
Eserin her bâbı yâni bölümü bir sayıyla ayrılmıştır.
Birinci bâbda Allahü teâlânın birliği,
ikinci bâbda çift olan şeyler, üçüncü bâbda üç sayısını
esas alan hususlar, dördüncü bâbda mevsimler
vs. gibi hususlar yer almaktadır. Bu durum
ona kadar her bâbda, ayrı ayrı işlenmektedir.
Eserin dili oldukça sâdedir ve 12.000 beyte yakındır.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Mesnevî’si
gibi aruzun “Fâilâtün Fâilâtün fâilün” kalıbıyla
yazılmıştır.
Maârifnâme, Dîvân-ı Âşık ve Kitâb-ı Âşık
adlarıyla da anılan Garîbnâme’de Mesnevî’den
alınmış hikâyeler de bulunmaktadır. Âşık Paşa
daha çok Senâî, Attâr, Mevlânâ ve Sultan Veled’in
tesirinde kalmıştır. Ayrıca, Süleymân Çelebi’ye
tesir ettiğini Mevlîd adlı eserde açıkça görmek
mümkündür. Garîbnâme’den başka Fakrnâme,
Vasf-ı Hâl, Kimyâ Risâlesi belli başlı eserlerini
teşkil eder. Ayrıca şiirleri de vardır.
Risâle-i fi Beyâni’s-Semâ isimli mensûr bir
eseri ise, Manisa’da Murâdiye Kütübhânesinde
bulunmaktadır.
Paşa lakabı, babasının ilk evlâdı olduğundandır.
Resmî rütbe değildir. Âşık Paşanın en mühim
yönü Türkçe aşM ile eser vermesidir. Bu yönü ile
o Türkçecilik şıJ|ru (bilinci) ile ortaya çıkan, dilimizin
işlenmem fikrini ileri süren ilk şâirlerimizdendir.
ÂŞIK PAŞA
31
Eki