wiki

ASTRONOT

A S TR O N O T ; Alm. Weltraumfahrer (m), Fr.
Astronaute, İng. Astronaut. Uzaya gönderilen
araçları kullanmak ve gerektiğinde uzayda ve dünyâ
dışı gökcisimlerinde yürümekle görevlendirilen
insan, uzay adamı. Astronot deyimi bilimsel literatüre
1959 yılında başlayan uzay çalışmalarıyla
girmiştir. Ruslar ise astronot karşılığı olarak kozmonot
kelimesini kullanırlar. Uzaya fırlatılan ilk
araçlarda insan bulunmuyordu. Bu insansız uzay
araçları yeryüzündeki üslerden idâre ediliyor ve hareketleri
tamâmen elektronik haberleşme sistemleriyle
ayarlanıyordu. Dünyâmızın etrâfmda yörüngeye
oturtulan uydulardan Venüs ve Mars gibi
uzak gök cisimlerine gönderilen araştırma sondalarına
kadar bir çok uzay aracı bu sınıfa girer.
Altmışlı yılların başında insanlı uzay uçuşları
başlatılınca, Yuri Gagarin ve Alan Shepard uzaya
giden târihin ilk astronotları oldular. Yuri Gagarin
“Vostok”, Alan Shepard Freedom-7 adı verilen
ve günümüzde pek ilkel kabûl edilen uzay
araçlarıyla, yüzlerce kilometre yükseklikte dünyâ
çevresinde dönmüşlerdi. Önceleri uzaya sâdece
bir astronot gönderilirken, ’’Gemini” projesiyle
iki ve hattâ üç uzay adamı birden uzaya fırlatıldı.
Altmışlı yılların sonunda bütün bu çalışmalar
Apollo programıyla zirveye çıktı ve dünyâ târihinin
en büyük olaylarından biri gerçekleşti. Ay’a insan
göndermeyi hedefleyen bu program, Apollo 11
projesiyle başarıya ulaşınca, Astronot Neil Armstrong,
Ay’a ilk defâ ayak basan insan ünvânmı kazandı.
Armstrong’u Edwin Aldrin takip etti. Günümüzde
astronotlar uzay mekikleriyle birçok defâ
uzaya gidip gelebilmekte ve dünyâ çevresinde
dönen uzay laboratuvarlarında her çeşit deney yapabilmektedir.
Rus kozmonotu Romanenko, uzayda
326 gün kalarak ulaşılması güç bir rekor kırmıştır.
Ancak Rus uzay adamı dünyâya dönen
uzay kapsülünden sedye ile çıkarılmıştı. Kozmonot
kalsiyum eksikliği ve kas erimesi yüzünden
ayakta duramayacak hâle gelmişti.
Astronotlar bir hayli uzun süren tecrübe ve
testler sonucu seçilmektedirler. Çeşitli tıbbî testlerden
geçen tecrübeli pilotlar, havasız ve ağırlıksızortamlara uyum gösterebilmekten, sessizlik odalarına,
psikolojik testlerden özel uçuş denemelerine
kadar sayısız imtihana tâbi tutulmakta ve başarılı
olanlar astronot olmaya hak kazanmaktadır.
Apollo projesi gibi çok önemli uzay uçuşlarında
görev alacak astronotlar ise daha önce dünyâ çevresine
kadar uzanan uzay uçuş tecrübesinden de geçirilmektedir.
Meselâ Apollo 11’in astronotları
Armstrong, Aldrin ve Collins, Ay yolculuğuna
çıkmadan yıllarca önce Gemini roketleriyle uzaya
fırlatılmışlardı.
Son yıllarda bilim adamları, öğretmenler ve
hattâ sâde vatandaşlar arasından da astronot yetiştirilmektedir.
Astronotların her şeyden önce, beden ve özellikle
rûhî bakımdan da son derece sağlıklı olmaları
gerekir. Çünkü zaman zaman kendi ağırlığının 15
katma eşit basınçlara dayanabilecek, dünyâdan
binlerce kilometre uzaktayken içinde bulundukları
araçta meydana gelebilecek tehlikeli bir ârıza karşısında
bile paniğe kapılmayıp, soğukkanlılığını
korumasını bilecektir.
Uzaya giden bir astronot için giydiği özel elbise,
onu uzaya taşıyan roket kadar büyük bir
önem taşır. Çünkü bu özel elbise olmadan astronotların
ne uzayda ne de ay üzerinde veya herhangi
bir gezegende yürümeleri ve bir araçtan ötekine geçebilmeleri
mümkün değildir. Çünkü uzayda atmosfer
olmadığından, başka türlü nefes alamazlar
ve basınçsızlıktan kanlarının dışarı fırlamasını engelleyemezler.
Ayrıca bu elbiseler onları şiddetli
sıcak ve soğuklardan muhâfaza ettiği gibi, tehlikeli
radyasyonlardan ve minik göktaşlarından da korur.
Bu çok özel uzay elbisesi iç içe tam 15 kattan
meydana gelmiştir. Bu katlar içinde yer alan bâzı
cihazları sayacak olursak yeterli bir fikir vermiş
oluruz: Oksijen tüpü, soğuk su dolu tüp ve su
pompası, telsiz, sağlık araçları kontrol cihazı, uzay
iç çamaşırı, çevresinde dolaşan incecik soğuksu boruları
ve basınç ayar tertibatı.
İnsanoğlu Mars gibi uzak gezegenlere ulaştığında,
uzay elbiseleri daha da gelişecek, yeni şartlara
göre daha da mükemmelleşecektir. Milyonlarca
kilometre uzaklıktaki bu gezegene yapılacak
yolculuk aylarca sürebilecek ve bu yolculuğa çıkan
astronotların ilk olarak çok sıkı psikolojik
testlerden geçmesi gerekecektir.
Bir uzay bilimcinin deyimiyle, Mars yolcusuyla
ölüm arasında uzay aracının duvar kalınlığı
kadar mesâfe vardır. En yakınındaki tam teşekküllü
hastâne, milyonlarca kilometre uzaklıktadır. Uzay
gemisinin pencerelerinden dışarıya baktığında
dünyâ simsiyah uzayda bir nokta gibi görünmektedir.
F
akat her şeye rağmen güneş sistemini keşfe
çıkan astronotların karşılaştığı zorluklar, Arabistan sıcaklarına alışmış ilk Müslümanların Anadolu
ve Kafkasları fethederken karşılaştıklarından
fazla olmayacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir