Yazar Arşivi: kozlu

PALASTURPA

PALASTURPA i. (ital. palla di stoppa’-dan). Ask. Topun temizlenmesinde kullanılan, ucuna paçavra bağlanmış, sapı burgulu sırık. || Ağızdan dolma ateşli silâhlarda, kuışun ve barutu sıkıştırmak ama-cıyle namluya sokulup bastırılan paçavra. (M)

Devamını Oku »

YAĞMUR

Yağmur, bulutlardan su şeklinde yağan yağış biçimidir. Yağmur taneleri düşme esnasında kuru havadan geçerken bir kısmının veya tamamının buharlaşması sonucu bulut tabandan aşağı doğru sünüyormuş gibi görünür buna virga denilir. Bilim adamlarının yağmurun oluşumu ve yağışı ile ilgili açıklamaları Bergeron Süreci olarak adlandırılır. Ayrıca yazın bazı günlerde bulut olduğu halde yağmur yağmamasının sebebi hava kütlesinin taşıdığı toplam su miktarının az ...

Devamını Oku »

ÇANÇAN

Uzun süre yapılan konuşma, gevezelik: O kadının çan-çanından bütün mahalle bıktı. || Çanın çıkardığı ses: Yaşlıca adam unuttu tramvayda olduğunu, halbuki unutulacak gibi de gitmiyoruz, çançanlar, zınk diye duruşlar… (B. Felek). || Çançan etmek, gevezelik etmek, boş konuşmak: Evinde çançan eden erkeğin de aklına şaş (M. Â. Ersoy). Frenk-çe konuşuyor, çançan edemiyeceksin (R.H. Karay). [M] ÇAN ÇAN, Peru’nun kuzey kıyılarında ...

Devamını Oku »

ÇAMSAKIZI

. Çam ve köknar gibi kozalaklıların dış salgısı. Bk. ANSİKL. — ÇEŞ. DEY. Çamsakızı çoban armağanı. Bk. ARMAĞAN. را Çamsakızı gibi, rahatsız-İlk verecek derecede insanın üzerine düşen sırnaşık kimseler için kullanılır: Fakat ٠ çamsakızı gibi yapışıyor, bir türlü yakama bırakmıyordu (R.N. Güntekin). — ANSİKL. Çamsakızı yalıçamı üzerin- Foto. Arch. Phot., Roubier (ءمحمحآء0ءءمء) Poitiers’deki Jumieges manastırı Notre-Dame-la-Grande Seine-Maritime, Fransa Dijon’daki Saint-Michel, ...

Devamını Oku »

ÇAMBA

Hindistan’da eski bir devlet. Pencap’ın dağlık bölgesinde. Halkı brah-man kültüründendir. Bu kültür Gucrat ve Himalaya dağ kollarının kültürüyle benzer-likler gösterir. Bu ülke yaklaşık olarak ^٧. yy.dan sonra rajput resminin pahari («dağ») grubuna bağlı ressamların barınağı oldu. Bu resim Kangra okulunun üslûbuna çok yakındır. (L) ÇAMBAL, Hindistan’da ırmak, Yamuna’-١١١١١ sağdan aldığı kol; 0لو km. Vindhya te-pelerinin kuzey yamacından doğar, Madhya Prades ...

Devamını Oku »

ÇALGICI

Çalgı çalmayı meslek edin-miş kimse: Çalgıcılar benim bilmediğim, hiç de işemediğim türküler çalıyorlar (M. ş. Esendal). را Çalgı âletleri yapan veya satan kimse. ٠ Çalgıcılık i. Çalgıcı mesleği, sazende-lik: Çalgıcılık yapıp iyi kötü geçiniyorum. ٠ Çalgılı sıf. Çalgı bulunan, çalgısı olan: Dansinglerde, çalgılı lokantalarda saatler-ءء süren dansları seyretmenin verdiği haz ve eğlence yoktu (A.Ş. Hisar). Burasını bir çalgılı kahve zannetmiş ...

Devamını Oku »

YUMUŞAKÇALAR.

YUMUŞAKÇALAR.   Tür sayısı 75 bini aşan yumuşakçalar hayvanlar âleminin büyük bölümlerinden (filum) biridir. Hayvan gruplan arasında yalnız böceklerin tür sayısı yumuşak-çalan aşar. Bu omurgasız hayvanlar adlannı yumuşak gövdelerinden alır. Ama çoğu,’ kireçli, sert bir koruyucu kabuk geliştirmiştir. Dış kabuğu bulunmayan yumuşakçalarda bile içte kalan yumuşak bir kabuğa ya da kabuk kalıntılanna rastlanır. Yumuşakçalarm başlıca üç sınıfı vardır. Çiftçenetliler, karındanbacaklılar ...

Devamını Oku »

YUMURTA.

YUMURTA.   Bütün hayvanlann yaşamı bir yumurtayla başlar. Bu yumurta bazı hayvanlarda dişinin vücudunda gelişir ve yavru doğarak dünyaya gelir. İnsanın da bir üyesi olduğu memeli hayvanların hemen hepsi ve bazı yılanlar bu biçimde çoğalırlar. Yumurtlayarak üreyen hayvanlarda ise yumurta daha gelişmeye başlamadan koruyucu bir kabukla örtülerek vücuttan dışan atılır ve içindeki yavru gelişmesini tamamlayınca yumurtanın kabuğunu çatlatarak dışarı çıkar. ...

Devamını Oku »

YULAF

YULAF   YULAF da tıpkı öbür tahıllar gibi bol nişastah taneleri (tohumlan) için yetiştirilen bir tanm bitkisidir. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başaklan sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıklann ucunda bulunan başakçıklann her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışlan ...

Devamını Oku »

YUGOSLAVYA,

YUGOSLAVYA,   Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan bir sosyalist federal cumhuriyettir. Balkan Yarımadasındaki ülkelerin en büyüğü olan Yugoslavya, Adriya Denizi’nin doğu kıyılarında çok sayıda adaya ve uzun, girintili çıkıntıh bir kıyı şeridine sahipitir. Sıradağlar ve vadiler çoğunlukla kuzeybatı-güneydoğu yönünde kıyıya paralel olarak uzanır. Doğal Yapı ve İklim Yugoslavya altı küçük cumhuriyet, ve iki özerk bölgeden oluşur. Kuzeybatıda dağlık bir bölge olan ...

Devamını Oku »

YÖRÜKLER,

YÖRÜKLER,   11. .yüzyıl sonlarından başlayarak, özellikle Malazgirt Savaşı’ndan sorıra doğudan Anadolu’ya birçok göçebe topluluk geldi. Toplumsal yaşamlannı aşiret biçiminde sürdüren bu topluluklar eski kaynaklarda “göçer Türkman ve Tatar”, “göçer evli Türk” ve “Yörük” olariak geçer. 13. yüzyıldan başlayarak Anadolu’riun çeşitli kesimlerine yayılan bu göçebe aşiretlerden köy ve kasabalara yerleşmeyi seçenlei”e “Türkmen”, geleneksel göçebe yaşamı sürdürenlere ise “Yörük” dendiği sanılmaktadır. ...

Devamını Oku »

YOZGAT

YOZGAT   ili toprakları hemen hemen Anadolu’nun tam orta kesiminde yer alır. Kuzeydeki .topraklarından küçük bir bölümü Karadeniz Bölgeşi’ne taşan il topraklan İç Anadolu Bölgesi’nin sınırları içinde kahr. ■ Nüfus artış hızı oldukça düşük olan Yozgat ilinde 1990 sayımının geçici sonuçlarına göre kilometre kare başına ortalama 41 kişi düşer. Bunun nedeni, ekonomik olanakları kısıtlı olan Yozgat ilinde yaşayanların bir bölümünün ...

Devamını Oku »

YOSUNLAR.

YOSUNLAR.     Nemli ağaç gövdelerinden kayalıklara, kızgın çöllerden denizlere kadar çok çeşitli ortamlarda kadife gibi yumuşak katmanlar ya da sık öbekler oluşturarak büyüyen bitki benzeri canlılara genel olarak yosun denir. Ortak bir adla anılmakla birlikte; botanik açısından bunların baziisı gierçek bitki olarak’ kabul edilirken bir : bölümü daha ilkel canlılar arasında smıflahdırilif. Bunlardan gerçek bitkileri kapsayan gruba karayö-suniarı, bitkiler ...

Devamını Oku »

YONCA,

YONCA,   baklagillerden, değerli bir yem bitkisidir. Avrupa’dan Asya’ya, Avustralya’dan Amerika’ya kadar birçok yerde tarımı yapılan bu besleyici değeri yüksek bitki hem taze, hem de kuru ot olarak sığırlara yediriHr. Ortadoğu kökenli olan yonca çok eskiçağlarda kervancılar aracılığıyla Çin’e, Avrupa’ya ve Kuzey Afrika’ya götürülmüştür. Güney Amerika ve Meksika’ya ise 16. yüzyılda İspanyollar tarafından tanıtılmıştır. Bugün en önde gelen yonca üreticisi ...

Devamını Oku »

BALIK

Balıklar (Latince: pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moli v.s.). Mesela tatlı su balıklarından Lepistes’in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerdeise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir. Ağzında yumurtaları ...

Devamını Oku »

DANS

Dans (Fransızca: Danse) ya da Raks (Arapça: رقص), tüm vücudun bir müzik ritmi eşliğinde estetikle birlikte çalıştırılabildiği bir gelenek,sanat, bir tedavi şekli veya sadece bir ifade şekli olabilir. Modern dans, 20. yüzyılın başlarında balenin değişmez kurallarına tepki olarak gelişen bir dans türüdür. Bu dans, hemen her tür müziğe uydurulabilir. Yeni hareket stilleri yaratmak için diğer dans hareketleriyle birleştirilebilir. Modern dansta ...

Devamını Oku »

DALGA

Dalga, deniz dalgaları çeşitli etkenler sonucu meydana gelir. Öncelikle rüzgar dalgaların oluşmasında başlıca bir faktördür. Rüzgarlar deniz yüzeyinde enerji ile bir itki meydana getirirler ve bunun sonucunda dalgalar oluşur. Ayrıca depremler sonucunda tsunami denen büyük dalgalar meydana gelebilir.Tsunami (okunuşu: “Sunami”.Japonca’da liman dalgası anlamına gelen tsunami sözcüğünden) okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, ...

Devamını Oku »

DENİZ

Deniz, bir okyanus ile bağı olan ve büyük bir alanı kaplayan ve genellikle tuzlu olan su kütlesi. Terim genellikle okyanus terimi yerine de kullanılır. Denizler Dünya yüzeyinin % 70’ini kaplamaktadır. Yeryüzünde kapladıkları 1,338 milyar km³ hacimle dünya üzerindeki su varlığının % 96,5’ini oluşturmaktadırlar. Ancak, deniz suyu ortalama % 3,5 oranında tuz içerdiğinden, halen oldukça pahalı olan arıtma yöntemleri uygulanmadan içme suyu olarak kullanılamamaktadır. ...

Devamını Oku »

Elmer BERNSTEIN

Elmer BERNSTEIN

Elmer BERNSTEIN BERNSTEIN (Elmer), Amerikalı besteci, orkestra şefi ve film müzikçisi (doğ. 1922). 1950’lerden başlayarak Hollywood’da usta bir film müzikçisi olarak ad yaptı. I960’ ‘ larda özellikle John Frankenhelmer, Robert Mulligan ve George Roy Hill, 1970’ lerde de John Landis’in filmleri »için yaptığı müziklerle dikkati çekti. 1967’de Roy Hill’in  Tatlı Kızın Askı (Thoroughly Modern Millie) filmiyle müzik Oscar’ı aldı. Diğer ...

Devamını Oku »