Yazar Arşivi: kozlu

PALAMARCI

Gemilerin yanaşma, kalkma manevralarında, gemiden verilen palamarları iskeleye takmak, çıkarmak görevini yapan işçi. Eşanl. ÇIMACI. (L)

Devamını Oku »

palamutlar

Palamar makarası, üçlü iki makara veya bir ikili ve bir üçlü makaradan meydana gelen çok parçalı palanga. (LM)

Devamını Oku »

PALAKETE

Gemilerin armalarını parçalamak için kullanılan birbirine bağlı güllelerin adı. (Makas gülle de denirdi.) [M]

Devamını Oku »

Tarihî Cülus Yolu

Eyüp semtinin sembollerinden biri de tarihî Cülus Yolu’dur. Tahta oturacak padişahlar Sadece Kur an sesi duydum. Ben de Yasin okudum. Gece yarısından sonra ses kesildi. Artık Kolordunun sustuğunu ben de anladım!… Niçin ağlasınlar. Nasıl asker silahaltına giderken azığı ile gelme hazırlığına girişmiş idi ise tıpkı onun gibi, şehadet kapısından geçmesi, kayıtsız, şartsız, kesinleşmiş, askerin de Rabbi nin huzuruna çıkarken, onun ...

Devamını Oku »

BİR SARIKAMIŞ FACİASI

Savaş bütün hızıyla devam ederken İrfanoğlu Molla İsmail Efendi gönüllü olarak askere yazılmış, 5,5 yıl Rusya’da esir hayatı yaşamış, savaş gazisi olarak köyüne dönerek imamlığa devam etmişti. Başından geçenler çoktan unutulsa da oğlu Ahmed Rıza İrfanoğlu’nun kalemiyle hatıraları tekrar hayat buldu… Dünya Savaşının üzerinden tam 100 yıl geçti. 600 yıllık bir çınarın gövdesinin paramparça edildiği bu büyük harpte, nice insanımız, ...

Devamını Oku »

TÂHİRÜ’L- MEVLEVÎ

TÂHİRÜ’L- MEVLEVÎ Matbuat Âlemindeki Hayatım ve İstiklâl Mahkemesi Hatıraları İstiklâl Mahkemeleri hakkında neşredilen birkaç önemli kitap arasında yer alan Tâhiru 1- Mevlevi’nin İstiklâl Mahkemesi Hatıraları adeta gelecek nesillere aktarmak üzere kaleme alınmış bir vesika niteliği taşır. Yakın tarihimizle ilgili tanıklıklar içeren İstiklâl Mahkemesi Hatıraları çok yönlü bir okumaya ve değerlendirmeye tabi tutulabilecek bir eserdir. Tâhirü’!-Mevlevi’nin hatıralarını, İstiklâl Mahkemesi’nde yapmak isteyip ...

Devamını Oku »

Sultan Dördüncü Murad’ın HATT-I HUMAYUNLARI

Sultan Dördüncü Murad’ın HATT-I HUMAYUNLARI Suver-i Hutût-ı Hümâyûn.   HatM Hümâyûn; umumiyetle padişahların el yazılarına verilen isim olup, padişahların yazılı emirleri manasında kullanılmaktadır. HatM hümâyûnlar sadrazamların tahrirî olarak ve kısaca arz ettikleri meseleler dolayısıyla telhis denilen kâğıdın üzerine yazıldığı gibi, doğrudan doğruya da sâdır olurdu. Bu İkincisine beyaz üzerine hatM hümâyûn denirdi. Yayma hazırlanan “Suver4 Hutût-ı Hümâyûn” isimli bu eser, ...

Devamını Oku »

Ah, Veremmiyim Acaba?

Ah, Veremmiyim Acaba? Ah, ya Rabbi ne kadar hasta, ne kadar zayıf, ne kadar halsizim. ٠. Günden güne zayıflıyor, sararıyor, soluyorum. Ayaklarım titriyor. Bazen öksürüyorum. Vücudumu bazen bir hararet istila ediyor. Baygınlıklar geçiriyorum. Her şeyden sıkılıyorum. ‘Hüsrn Kuvvet Şurubu içiniz, bütün bu rahatsızlığınız kalmayacaktır. Sıhhatinize tekrar kavuşacaksınız. Fakat hakiki Hüsn-i Kuvvet Şurubu olmalı. Eczanelerden ısrarla talep ediniz. Ve başka bir ...

Devamını Oku »

Büyükadadaki Mektebe Muallim Tayin Edilecek

Büyükadadaki Mektebe Muallim Tayin Edilecek Halife hazretlerinin hayır eserlerine yüce bir ilave olmak üzere Büyükada da geçenlerde inşa edilip açılış merasimi icra edilen cami-i şerif ile beraber bina edilen iptidai mektebe gereken muallimin tayin edileceği işitilmiştir. (İkdam, numara: 1, 1 Muharrem 1312 [5 Temmuz 1894])  

Devamını Oku »

Padişahın Talebeye İhsanı

Padişahın Talebeye İhsanı Geçen Cuma günü padişah hazretlerinin seccadecibaşısı Hafız Tahsin Efendi, Süleymaniye’de bulunan Subaşı Kirazlı Mescid Medresesi ne giderek padişah tarafından bu medresede sakin talebe efendiler duacılarına ihsan buyrulmuş olan 2.500 guruş atiyye-i seniyye ile on bir adet koyunu bizzat dağıtmışlardır. Bütün talebe tarafından bu güzel vesile ile padişahımıza dualar edilmiştir. (Sabah, numara: 156, 12 Cemaziyelahir 1307 [3 $ubat 1890])

Devamını Oku »

Terkos Suları İstanbul’a Ulaştı

Terkos Suları İstanbul’a Ulaştı Terkos Gölü nden İstanbul tarafına da su isale etmek üzere, epeyce zamandan beri döşenmekte olan borular yerli yerine konularak birinci derecedeki işler tamamlanmıştı، Pazartesi günü Sultanahmed Meydanında bulunan belediye bahçesinde, Mabeyni Hümayun dan lütfen gönderilen maiyet-i seniyye erkân-ı harbiye feriki Rıza Paşa hazretleri ile diğer ileri gelen zevat hazır bulundukları halde suyun akıtılmasına başlanmış ve bu ...

Devamını Oku »

Padişah Köşesi

Padişah Köşesi Bağdad Köşkü nün dâhilinde: Padişah Mevkii Millî sanat eserlerimizden: Şerefli ve şahane bir köşenin şark usulünde döşenmiş hali

Devamını Oku »

Ne arıyorsun?

—Ne arıyorsun? —Her sene açığını kapamak için borca giren bir milletin, üç-dört yüz bin lirasını üç dört kişinin taksim etmesi hangi babda yazılı, onu arıyorum. Not: Kitabın üzerinde “Hamiyet ve Vatanperverlik, mühürsüz nüshalar sahtedir” yazmaktadır،

Devamını Oku »

“Tersane” Kelimesi Nereden Geliyor?

“Tersane” Kelimesi Nereden Geliyor? Bahriye imalathanesine “tersane” diyoruz. Neden böyle denildiği hakkında okuyucularımızın fikirlerinde bir merak uyanmış mıdır? Çok kimseler “tersane” ne demek diye birbirlerine sorarlar da doğru bir cevap bulamazlar. Tophane ve saire gibi tabirlere bakılırsa bunun da aslı “tersâhane” veya “tershane” olacak gibi geliyor. Fakat bunlar da niye böyle denildiği konusunda makul bir mana ifade edemiyorlar. Bu kelime ...

Devamını Oku »

Katilin İbreten Asılmasına Ferman

Katilin İbreten Asılmasına Ferman Trabzon’da bulunan Tabakhane Mahallesi sakinlerinden olup hamile karısı Gülizar Hatun ile dört yaşındaki küçük kızı Alime yi boğarak katleden Ahmed’in, Ceza Kanununa göre başkalarına ibreten Trabzon’da idam edilmesi hakkında  çıkan padişah fermanı o tarafa gönderilmiştir.

Devamını Oku »

Salgın Hastalıklara Karşı Gerekli Tedbirler Alınsın!

Çatalca hattında koleraya yakalanan askerler, hastalığın salgına dönüşmemesi için İstanbul'a sevk ediliyor

Salgın Hastalıklara Karşı Gerekli Tedbirler Alınsın! 102 sene önce, İstanbul’a gelen muhacirler ve askerlerin şehre taşıdıkları kolera salgınını önlemek maksadıyla tedbirler alınmıştı… Günümüzde olduğu gibi salgın hastalıklar tarihte de büyük bir tehdit unsuru olmuştur. Bundan yaklaşık 102 sene önce Sultan Mehmed Reşad devrinde, İstanbul’a gelen muhacirler ve askerler şehirde koleranın yayılmasına sebep olduğundan, salgını önlemek maksadıyla birtakım tedbirler alınmıştır. Bu ...

Devamını Oku »