Yazar Arşivi: kozlu

‘Milli Egemenlik’ Kasrı! “Kasr-ı dilârâ Kasrı bul ara”

‘Milli Egemenlik’ Kasrı!”Kasr-ı dilârâ Kasrı bul ara” Fotoğrafı, Türkiye’nin kuş uçmaz kervan geçmez bir beldesindeki bir esere ait sananlar yanıldılar. İstanbul’un en kalabalık semtlerinden Bahçelievler’de tarihî Siyavuşpaşa Kasrı. 1571’72 yıllarında, Mimar Sinan tarafından inşa edildiği tahmin edilmekte. Kasra adını veren Siyavuş Paşa ise Enderun’da yetişmiş, Sultan Üçüncü Mehmed zamanında sadrazamlık yapmış bir devlet görevlisi. Milli Egemenlik Parkı (!) içindeki binanın, bakımsız ve ...

Devamını Oku »

ABBASİ SARAYININ İLK SELÇUKLU GELİNİ Hatice Arslan Hatun

İslam Halifesi Kâ'im Bi-Emrillah'ı ve huzurundakileri tasvir esen bir minyatür

ABBASİ SARAYININ İLK SELÇUKLU GELİNİ Hatice Arslan Hatun Abbasi Halifesi Kâ’im bi-Emrillâh Selçuklu devletinin kurucularından Çağrı Bey’in kızı, Sultan Alparslan’ın kız kardeşi Hatice Arslan Hatun ile evlendi. Hatice Arslan Hatun Abbasi sarayının ilk Selçuklu gelini olmuştu… Selçuklular henüz devlet kurmadıkları dönemden itibaren Abbasi Halifeliği ile ilişkiler kurarak Sünnî-Ehl-i Sünnet İslâm anlayışını benimsediklerini ve onlara bağlı olduklarını ilan etmişlerdi. Şii Büveyhî ...

Devamını Oku »

BİRİNCİ DÜNYA SAVASI SIRASINDA TURKLERİN ESİR TUTULDUĞU KAMPLAR

Tel örgüler arkasında, daimi esir kamplarına gönderilmeyi bekleyen Osmanlı savaş esirleri

BİRİNCİ DÜNYA SAVASI SIRASINDA TURKLERİN ESİR TUTULDUĞU KAMPLAR Savaş sonrası esaretin ağırlığı, sefalet ve açlık elbette tartışılmaz. Ne var ki, buna bir de Türk düşmanlığı eklenirse ortaya tüyler ürpertici manzaralar çıkabiliyor. Zulmün bir medeniyete yamanmaya çalışıldığı şu günlerde, İngilizlerin esir kamplarındaki Osmanlı askerlerini nasıl kör ettikleri artık belgelenmiş bir hakikat, işte dehşet tablosu… İNGİLTERE Kamplar: Man Ac1asf Kamp sayısı: 1 Esir ...

Devamını Oku »

YAYLA,

YAYLA,     vadilerle yarılmış düz ya da hafif dalgalı, genellikle çevresinden yükseki.bir yüzey biçimidir. Düz olması yaylayı ;tepe> ve dağlardan, yüksek olması da ovalardan ayırır.. Çok geniş alanları kaplayan yaylalar yeryü-^ zündeki karaların yaklaşık olarak yarısını oluşturur. Afrika’nın büyük bölümü ; uçsuz bucaksız bir yayla olarak düşünülebilir. Güney Amerika’daki, And Dağları arasında çok sayıda yayla vardır. Dünyanın taşımacılık yapılabilen ...

Devamını Oku »

YAYINBALIĞI.

YAYINBALIĞI.   En tanınmış tatlı su bahkları arasında yer alan yayınbalıklarmın az tuzlu akarsu deltalarına ya da denizlere giren türleri de vardır. Yayınbalığınm gövdesi uzun ve kuyruğa’ doğru yanlardan basıklaşmış, başı geniş ve güçlü, ağzı oldukça büyüktür. Ağız çevresinde genellikle üç çil’L bıyık bulunur. Yayınbalıklarmın çoğu akarsu ve göllerin dibinde çamurları karıştırıp bıyıklarının yardımıyla bulduğu solucanları ve öbür canlıları yer. ...

Devamını Oku »

YAYIMCILIK.

YAYIMCILIK.   Kitap, gazete, dergi, afiş gibi her tür basılı ürünün, satılmak ya da dağıtılmak üzere hazırlanması ve pazarlanmasıyla ilgili etkinliklerin tümüne yayımcılık adı verilir. Yayımcılık sözcüğü çok çeşitli basılı ürünün yayımlanmasını kapsar; ama yayımcılık Dergi yayımcılığı DERGİ maddesinde, gazete yayımcılığı da GAZETE VE GAZETECİLİK maddesinde ayrıca ele aUnmıştır. 1 ilk kitapları Eski Mısırlılar’ın yapıp kullanmış olmalanna karşın, kitap yayımcılığının ...

Devamını Oku »

YAY,

YAY,     biçimini değiştirmeye çalışan bir kuvvete karşı direnç gösteren ye kuvvet ortadan Farklı yay türleri ve kullanjm alaniarı.. kalktığında ,eski biçimini alan bic -makine öğesidir. Yayların, bu tür bir özelliğe sahip olabilmesi için, çelik ya da kauçuk’gibi esnek: bir maddeden yapılmış, olmaları^gerekir. Helisel yay, ince bir çelik telin bir kalemin çevresine sarılmasıyla elde edilebilir. Bu tür. bir yayın ...

Devamını Oku »

YAVUZ SULTAN SELİM (1470-1520).

YAVUZ SULTAN SELİM (1470-1520).     OsmanlI Devleti’nin dokuzuncu padişahı olan Yavuz Sultan Selim, babası II. Bayezid’in şehzadeliği sırasmda, sancakbeyi:, .olduğu Amasya’da doğdu. Annesi Dulkadıroğulları Beyi Alaü’d-Devle’nin kızı Ayşe Hatun’dur. Yavuz’un çocukluğu Amasya’da geçti. Özel öğrenim gördü. Babası 1481’de Fatih Sultan Mehmed’in ölümü üzerine tahta çıkınca Yavuz da Osmanh yönetim geleneğine uygun olarak Trabzon sancakbeyliğine atandı. Yavuz sancakbeyi olduğunda Trabzon ...

Devamını Oku »

YATIRÎM

YATIRÎM   Her hasat zamanı tarlalarda çiftçinin ürününü toplayan traktörler ve biçerdöverler görülür. Toplanan saman, buğday ve öbür tahıllar ambar ve silolarda depolanır. Bu işte kullanılan makineler ve yapılar çiftçilerin sermaye’sidİT. Sermaye ile ilgili önemli bir nokta, sermaye mahnm kendisi için değil, başka malların üretiminde gerekli olduğu için edinilmesidir. Zaman zaman bir traktör daha almak, bir yapıyı geliştirmek ya da ...

Devamını Oku »

YAŞLILIK

YAŞLILIK.     Bütün topiumlarda nüfusun, bir bölümü “yaşlı” olarak nitelenir; Ülkeden ülkeye ya da çağlara göre değişen-tek. şey, insanın ne zaman yaşlı sayılacağı ve toplumun yaşlılara bakış açısıdır. Bugünün ileri’toplunl-larında 65 ya da 70 yaşındaki kişiler, yaşlı sayılırken, bundan 100 yıl önce yaşlılık 55 yaşında başlardı. Bugün bile, ortalama yaşam süresinin kısa olduğu azgelişmiş ülkelerde .40 yaşlarındaki kişilere yaşlı ...

Devamını Oku »

YAŞAR KEMAL (doğumu 1922),

YAŞAR KEMAL (doğumu 1922),     yapıtlarında kırsal kesimden insanları; köyü ve köylüyü anlatır. Köy toplumunun durağan bir toplum olmayıp değişmekte . olduğunu, gerçek ile efsane karışımı bir anlatımla aktarır., Yaşar Kemal yetiştiği bölgeye çok bağh i kalmış, kendisi için bitip tükenmez bir kaynak olarak gördüğü ve “koskoca bir memleket parçası” diye tanımladığı Çukurova’yı yazmıştır. Asıl adı Sadık Kemal Göğceli ...

Devamını Oku »

YAŞAMÖYKÜSÜ,

YAŞAMÖYKÜSÜ,     bir kişinin yaşamını konu alan ve bu kişinin başından geçen olayları gerçeğe uygun bir biçimde dile getiren bir edebir yat türüdür. Yaşamöyküsüne .“biyografi” (de denir. Bir kimse kendi yaşamını kaleme alırsa buna da “özyaşamöyküsü” ya da “otobiyografi” denir. Tarih, edebiyat, bilim alanında belli bir konuda yapılan.incelemeye ise;“monograT fi” adı verilir.’Bir kişi ile ilgili olarak yapılan araştırma ve ...

Devamını Oku »

YAŞAM ÇEVRİMİ.

YAŞAM ÇEVRİMİ.     Bütün canlılar doğar, büyür, soyunu sürdürmek üzere kendisine benzeyen yeni canlılar dünyaya getirir, yaşlanır ve ölür. Bir anlamda yaşam, tıpkı bir çark gibi sürekli dönüp durur. İşte bu yaşam çarkının her dönüşü bir yaşart çevrimidir.Bir’bitkinin ya da hayvanın yaşam çevrimi, genellikle o canhnın yaşamındaki belirli’bir evreden başlayıp sonraki kuşağın aynı evresinde sona erecek biçimde ele ahrtır. ...

Devamını Oku »

YASSIBALIKLAR,

YASSIBALIKLAR,     çoğu denizde,, bazıları kısmen ya da tümüyle tatlı sularda yaşayan bir balık grubudur. Kalkanbalığı, pisibalığı ve dilbalığı.en tanınmış yassıbalıklar arasında yer alır; Bu balıkların başı ve gövdesi yassı, her iki gözü de başın aynı yanındadır. Balığın dibe yatan gözsüz yanı genellikle beyaz, gözlü yanı ise değişik renk ve desenlerle bezelidir. Yassıbalıklar genellikle dipte, yalnız gözleri görünecek biçimde ...

Devamını Oku »

YASEMİN,

YASEMİN,   tıpkı lale, sümbül ve gül gibi, şiirlere konu olmuş zarif ve hoş kokulu bir çiçektir. Birçok ülkede değerli süs bitkileri arasında yer alan yaseminlerin doğada kendiliğinden yetişen 300 kadar türü vardır. Zeytingiller ipieaceae) familyasınm Jasminum cinsini oluşturan bu türler sürüngen, tırmanıcı ya da dik çah yapısındadır. Yasemin sözcüğü batı, dillerine olduğu gibi bizim dilimize de Farsça “yasemen” sözcüğünden ...

Devamını Oku »

YARIMKANATLILAR,

YARIMKANATLILAR,     Antarktika ‘ dışında tüm kıtalara yayılmış, bazı türleriyle tarım ürünlerine büyük zarar yeren bir■,böcek grubudur. Yalnız bu gruptan bazı böcekler kıyıya çıkmadan kuşaklar boyunca açık denizlerde yaşâmınl sürdürebilir. Ayrıca birçok Jtürü de su yaşamına büyük bir uyum göstermiştir. Yanmkanatlılâr 1 milimetrenin altmdân;^aş-layarak 10 santimetreyi aşan uzunluklara erişebilir. Kanatlarının dinlenme konumunda “X” biçimini oluşturması en ayırt edici özeK ...

Devamını Oku »

YARGI SİSTEMİ.

YARGI SİSTEMİ.     Yargının görevi bireylterin birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerinde ortaya çıkan uyuşmazhkları çözmektir. Bü; bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ilişkileri düzenleyen yasaların hükümlerine göre haklı ile haksızın ayrılmasıyla gerçekleştirilir. Bu çözüme adalet adını veririz. Türkiye’de kuv- vetler ayrılığı ilkesini benimseyen 1982 Anayasası devletin yargı görevini yerine getirme yetkisini bağımsız mahkemelere vermiştir. Bu yetki bir başka organ ya ...

Devamını Oku »

YARGIÇ

YARGIÇ   YARGIÇ ya da hâkim, bir mahkeıriede hukuku uygulayarak karar veren ve uyuşmazlığı çözen görevlidir. Mahkemeler ulusal ya da, Uluslararasr Adalet Divanı gibi uluslar üstü olabilir. Ulusal mahkemeler ceza, hukuk, temyiz, idare, anayasa’mahkemeleri gibi çeşitlilik gösterir. Bunların bütün üyelerine yargıç, başkauianua üa uaşyargıç ya da başkan denir. Genelde, yargıç olabilmenin temel koşulu hukuk öğrenimi görmektir. Ama bü öğrenimi görmemiş ...

Devamını Oku »

İnanamayacağınız 10 Sıradışı Bilgi !

  İlginç Bilgiler Kaju Aslında Bir Meyve’nin Sapıdır !   Ananas Aslında Yer Bitkisidir Meyve Değildir !   Hipopotomların Sütleri Pembemsi Renktedir !   Mavi Balinaların Kalpleri Kendileri Kadar Devasa ! Moğolistan ile Estonya’ yı Ayıran Tek Ülke Rusyadır !   Bal Işık Almadığı Sürece Asla Bozulmaz !   Super Mario Aslında Taşları Kafası ile Değil Elleri ile Kırar !  ...

Devamını Oku »

ESARET

ESARET   Gencecik Mehmetçiklerin Mısır çöllerinde, Hindistan’ın bunaltıcı ikliminde, Burma bataklıklarında, Sibirya’nın buz kaplı dağlarında, Korsika ve Guyan zindanlarında çektikleri esaret çilesi savaştan daha ağırdı… Esaret tarihi sadece genç Mehmetçiklerin ve onları yöneten yiğit subayların Mısır çöllerinde, Hindistan’ın bunaltıcı ikliminde, Burma bataklıklarında, Sibirya’nın buz kaplı dağlarında, Korsika ve Guyan zindanlarında çektikleri çileden ibaret değildin Bu tarih bizlere, esirlerimizin gittikleri bölgelerde ...

Devamını Oku »