Yazar Arşivi: kozlu

NOVAYA ZEMLYA

NOVAYA ZEMLYA

NOVAYA ZEMLYA NOVA SOF AL A, esk. Sof ala, Mozambik’te (Manica-Sofala arazisi) köy, Beira’nın güneyinde. Eskiden bir arap devletinin başkenti olan limanı bugün önemini kaybetmiştir. NOVATi (Francesco), İtalyan tenkitçisi (Cremona 1859-San Remo 1915). 1883’te A. Graf ve R. Renier ile Giornale Storico della Letteratura Italian a (İtalyan Edebiyatı Tarihi Gazetesi) ve 1904’te Studi Me-dievali (Ortaçağ İncelemeleri) adlı dergileri kurdu, özellikle ...

Devamını Oku »

New Brunswick

New Brunswick

,New Brunswick Tar. Nova Scotia adı ilk olarak İngiltere kralı James I’in 1621’de William Ala-xander’e tanıdığı «Şart»ta geçer: Port Ro-yal’de Scott’s Fort’u kuran Alexander, 1632 Saint-Germain anlaşmasıyle buradan çıkarıldı. 1654-1667 arası İngiltere’nin, 1667 -1710 arası Fransa’nın olan Nova Scotia, 1713 Utrecht anlaşmasıyle kesinlikle İngiltere’ye bırakıldı. Louisbourg’un düşmesinden (1745) sonra yeniden Fransa’ya verilen (Adchen antlaşması) eyalet 1758’de tekrar İngiltere’nin oldu. 1755-1758 ...

Devamını Oku »

Halifax’

Halifax’

Halifax’ Deniz bazı ırmak vâdilerini ve çöküntüleri örterek rialar ve geniş koylar (Fundy koyu) meydana getirmiştir. İklim, özellikle Atlas okyanusu kıyısında yağışlı (Halifax’ta yüzde 88’i yağmurların sonucu olan 1380 mm yağış), ama okyanusun yakınlığına rağmen serttir: kıyılar boyunca akan soğuk su akıntısı kışın sertliğini arttırır. Nova Scotia büyük bir balıkçılık bölgesidir (ıstakoz, morina, ringa, tütün balığı, uskumru); Kanada eyaletleri arasında ...

Devamını Oku »

NOVA SCOTİA

NOVA SCOTİA

NOVA SCOTİA NOVA SCOTİA («Yeni Iskoçya»), Kanada eyaletlerinin ve üç kıyı eyaletinin en güneyde olanı. Atlas okyanusu kıyısında; 54 515 km2885 700nüf. (1990)Merkezi, Halifax. Nova Scotia’yı. kuzeyde Saint Laurent körfezi, batıda Fundy koyu derin bir şekilde oyar. Canso boğazı asıl Nova Scotia’yı Cap Breton’dan ayırır ve Chignecto kıstağı eyaleti New Brunswick’e bağlar. Eyalet Kanada Apalaş’ı bölgesindedir, birbirini takip eden yaylalar ...

Devamını Oku »

Nova Atlantis

Nova Atlantis

Nova Atlantis Nova Atlantis, F. Bacon’ın bitmemiş eseri. Bir çeşit bilimsel ve Eflatun mitos’u biçiminde yazılmış roman; bilinmeyen bir a- Antonio Ruiz Soler’in partoneri oldu. 1951’de koreografi çalışmalarına başladı. Birçok televizyon gösterisi hazırladı. Ayrıca lirik temsillerin yönetimiyle uğraştı. (M) NOVARRO (Ramon GiL SAMANtEGOS, Ramon – denir), meksika asıllı amerikalı oyuncu (Durango, Meksika 1899-Holly-wood 1968). 1926’da Ben* Hur filmiyle ün kazandı. ...

Devamını Oku »

Nova, Yıldızı

nova, yıldızı

Nova, Yıldızı Günümüzde geçerli görüşe göre, nova, yıldızın yüzeyindeki bir enerji boşalmasından meydana gelir, fakat bu boşalma, yıldızdaki bütün nükleer enerji imkânlarının harekete geçtiği anlamını taşımaz. Bu bakımdan novayı üstnova*’dan ayırtet-melidir; gerçekten de, üstnova olayı, yıldızın bütün iç enerji imkânlarını bir anda kullanarak anîden patlamasıyle ortaya çıkan çok daha şiddetli bir olaydır.

Devamını Oku »

NUAKHŞOT

NUAKHŞOT

NUAKHŞOT, Moritanya İslâm cumhuriyetinin başkenti: Atlas nlrvanusu kivisi yakınında; 600 000 nüf. (1990). 1957’de bir kararnameyle Moritanya’nın merkezi, Saint-Louis’den Nuakhşot’a nakledildi. 1958 Sonunda başbakan o tarihte ancak birkaç ev bulunan Nu-akşot’a yerleşti. 1961’de son yönetim servisleri de Saint-Louis’den yeni başkente taşındı. (L) Nuakhşot konferansı, Afrika-Madagaskar birliği arasında İktisadî atanda işbirliği amacıyle 29 nisan 1964’te yapılan toplantı; bu «anlaşma» paraf edilmiş, ...

Devamını Oku »

NTARE V, Burundi’nin eski kralı

NTARE V, Burundi’nin eski kralı

NTARE V, Burundi’nin eski kralı («mwa-mi») [Kitega 1937]. 8 Temmuz 1966’da prens Charles Ndizeye tarafından tahttan indirilen Mwami Mwanbusta IV’ün dördüncü çocuğu. 1 Eylülde Ntare V adiyle tahta geçtiyse de, 28 kasımda cumhuriyeti kuran başbakan yüzbaşı Micombero tarafından devrildi. (L)

Devamını Oku »

NSUTA

NSUTA

NSUTA, Gana’da yer, Sekondi’nin kuzeybatısında; büyük manganez yataklarının üretimi Takoradi’den ihraç edilir

Devamını Oku »

NÖTÜRLÜK

NÖTÜRLÜK

NÖTÜRLÜK i. (nötür’den nötür-lük). Kim. ve Fiz. Nötür bir cismin veya ortamın durumu, niteliği. Bk. ansîkl. — ANSÎKL. Kim. Bir sulu çözeltinin nö-türlüğü, çözeltideki H“*~ ve OH iyonlarının konsantrasyonunun birbirine eşit olma Siyle tanımlanır; saf su hidrolize uğramamış bir tuz çözeltisi nötürlük özellikleri taşır. 23°C civarında bu maddelerin pH’ı 7’dir. Buna karşılık, kuvvetli bir asit ile zayıf bir bazın veya ...

Devamını Oku »

NÖTÜRLEŞTİRME

NÖTÜRLEŞTİRME

NÖTÜRLEŞTİRME NÖTÜRLEŞTİRME i. (nötürleştirmek’ ten nötürleştir-me). Kim. Bazlar ve asitler, «nötür tuzlar» denilen bazı tuzlar vererek birleştikleri zaman, bu baz ve asitlere has tepkimelerin ortadan kalkmasına yol açan etki. — Petr. Nötürleştirme indisi, asitliği ölçülecek gazyağı, yağ veya bitüm gibi bir petrol ürününün 100 sm3’ünü nötürleştirmek için gereken miligram cinsinden potasyum hidroksit miktarı. Eşanl. ASlTLîK İNDÎSİ. — Yağlı mad. Bir ...

Devamını Oku »

NÖTÜRLEMEK

NÖTÜRLEMEK

NÖTÜRLEMEK NÖTÜRLEMEK ettrg. f. (nötür’den nö-tür-le-mek). Kim. Nötürleştirmek. (L) NÖTÜRLEŞTİRİLME i. (nötürleştirmek > nötürleştirilmek’ten nötürleştiril-me). Mal. Altının nötürleştirilmesi, bir ülkeden altın kaçışı o ülkede fiyatların hızla düşmesine yol açtığı için, altının dışarıya kaçtığı ülkelerde altın kaçışını gidermek için tedavüle para sürme. Bu işlem, altının kısırlaştırılması işleminin karşıtıdır. (LM)

Devamını Oku »

NÖTÜR veya NÖTR

NÖTÜR veya NÖTR

NÖTÜR veya NÖTR NÖTÜR veya NÖTR sıf. (fr. neutre, taraf tutmayan’dan). Yansız. — Böcekbil. Toplu yaşayan arı, karınca, divik gibi böceklerin eşeysiz bireylerine verilen sıfat. Bk. ANSİKL. — Elektr. Elektrik veya magnetik hiç bir özelliği olmayan cisimler için kullanılır. |J Nötür çizgi, pozitif ve negatif elektrik yükleri taşıyan bir iletkende, elektrikli bölgeleri ayıran ve hiç bir elektrik özelliği taşımayan çizgi. ...

Devamını Oku »

NÖTRONİK

NÖTRONİK

NÖTRONİK NÖTRON1K sıf. (fr. neutroniçue). Nötronla ilgili. + t. Nükleer fiziğin, nötronlann özelliklerini ve üretilmesini İnceleyen bölümü. (L) NöTROPENİ i. (fr. neutropenie). Çok çekirdekli nötrofil akyuvar sayısının normal sayının altına düşmesi.

Devamını Oku »

NÖTROGRA-Fi.

NÖTROGRA-Fi.

NÖTROGRA-Fi. NÖTROGRA-Fi.) Nötronlar, özellikle ısıl olanlar, çoğu zaman çekirdekleı tarafından soğurularak radyoaktif bir izotop verebilir. Bu olay, tıpta ve teknolojide kullanılan İzotopların temel kaynağıdır. Uranyum veya plütonyum çekirdeği tarafından soğurulduğu zaman, nötronlar bu radyoaktif elementlerin fisyonuna yol açabilir.

Devamını Oku »

NÖTRON

NÖTRON

NÖTRON NÖTRON i, (fr. neutron). Nükl. Protonlarla birlikte çeşitli atomların çekirdeklerini meydana getiren, elektrik yükü bakımından nötür tanecik. — ANSİKL. 1932’de İngiliz Chadwick tarafından keşfedilen nötron, kütlesi proto-nunkinden biraz büyük olan ve elektrik yükü taşımayan bir taneciktir. Serbest haldeyken, beta radyoaktiflikle, aşağı yukan 15 dakikalık bir devir içinde protona dönüşür. Atom çekirdeğinde ise, mezonların yayımı ve soğutulması sonucu, nötronlar protonlara, ...

Devamını Oku »

NÖTROGRAFİ

NÖTROGRAFİ

NÖTROGRAFİ NÖTROGRAF1 i. (fr. neutrographie). Nükl. Bir nötron demetinden yararlanarak çekilen fotoğraf. — ANSİKL. Nötronların maddeden geçme gücü, maddenin cinsine göre çok değişir. Demek ki nötronlar, maddenin yapısını tayin etmekte kullanılabilir. Fakat nötrogra-/J’nin en önemli uygulama alanı, kalın bir parçadaki hatalann araştırılmasıdır. X ışınları, içinden geçtiği cismin atom numarası ne kadar büyükse o kadar soğurulur; buna karşılık nötronlar, içinden geçtiği ...

Devamını Oku »

NöRİN

NöRON

NöRİN i. (fr. neurine). Kim. Formülü CHa = CH_—’ N + (CH3)a OH olan tri-metilvinüamonyum hidroksit; teorik olarak, kolin’in su kaybetmesiyle meydana gelir. (Etin çürümesi sırasında oluşan çok zehirli bir maddedir.) NÖRİNOM i. (fr. neurinome), Nöroloji. Çevre sinirlerinde, sinire desteklik eden dokunun (Schwann kılıfı) oluşturduğu ur: Sinir merkezleri için gliyomlar ne ise. çevresel sinirler için de nörinom odur. (Bk. EK ...

Devamını Oku »

NÖTROFİL sıf. (fr. neutrophile)

NÖTROFİL sıf. (fr. neutrophile)

NÖTROFİL sıf. (fr. neutrophile) NÖTROF1L sıf. (fr. neutrophile). Kan bil. Nötrofil granülasyon, ancak asit ve baz anilin boyaların karışımıyle (Ehrlich karışımı) boyanabilen ve kandaki çok çekirdekli bazı akyuvarlarda görülen granülasyon. (L) NÖTROFİL* i. (fr. neutrophitie). Kan bil. İçindeki tanecikleri, yalnız renkli nötür ayıraçlar veya asit ve baz kanşımı renkli ayıraçlarla (Ehrlich-Biondi triasidi) boyanabilen ve çekirdeği çok şekilli olan akyuvarların özelliği. ...

Devamını Oku »

NÖTRODİN

NÖTRODİN

NÖTRODİN NÖTRODİN i. ve sıf, (fr. neutrodyne). Radyotek. Salınım amorsajını önlemeğe yarayan ve yükselteç vazifesi gören alıa. — ANSİKL. Amerikalı Hazeltine tarafından icat edilen nötrodin montaj, elektron lambaları ve transistörlerin iç sığalarından doğacak etkileri tamamıyle gidermek imkânı verir. Bu amaçla, kumanda elektrottanna, parazit sığalardan doğan gerilimlerle zıt fazdaki gerilimleı uygulayan kondansatörler kullanılır. (L)

Devamını Oku »