ÂYETELKÜRSİNİN FAZÎLETİ
Bakara sûresindeki (Allahü lâ ilâhe illâ hu…) âyetinin
temâmına (Âyet-el kürsî) denir. Bu âyet-i kerîmeyi ihlâs
ile okuyamn, insan ve hayvan haklarından mâ’adâ ve farz borçlanndan başka günâhlan afv olunur. Ya’nî tevbelen kabûl olur.
Resûlullah «sallallahü aleyhi ve sellem» efendimiz
buyurdu ki: (Her kim farz nemâzı bitirir bitirmez yerinden kalkmadan bir kerre Âyetelkürsîyi okuyup otuziiç kerre Sübhânallah,
otuzüç kerre Elhamdülillah, otuziiç kerre Allaha ekber derse,
hepsi doksandokaz olur. Bir kerre de Lâilâhe illallahü vahdehu lâ
şerike leh lehülmülkü ve lehiil hamdii ve hfive alâ külli şey’in kadîr
dese, Hak teâlâ o kişinin günâhlarını afv eder.) Allahü teâlâ
hazretlerinin afv etdiği günâhlar, yalnız kendisi ile o kulu arasında olan, tevbe etmiş olduğu günâhlardır. İnsanların ve
hayvanların haklanna tevbe etdikden sonra halâllaşmak da
lâzımdır.
Habîb-i kibriyâ «sallallahü aleyhi ve sellem» diğer bir
hadîs-i şeriflerinde buyurdu ki, (Hak teâlâ hazretlerinin zâtına
mahsûs olarak iiçbin ismi vardır. Bunların içinden terazide en
ağır geleni «Sübhânallahi ve bi hamdihi sübh ânallahil’azÎMİ ve
bi-hamdihî”dir.) Her kim, bunu nemâzdan ve teşbihlerden sonra,
— 416 —
lü ve setim» bir. i
‘m e l veyi s|ç$§a veyâ
, kıyâışıet gMnde gibi *$>»*»
gidince sen de, diyerek rükû’a git ve
iılermi yap {ya’nî oku^IraAfli jfeıri1 allahü Umen hamideyince sen’de «Rabbeflâ KBİ hamd» doğrul!
İmâm secdeye gidine^, sen deHApahi ekper» deyip’imâmın
arkasından secdeye git! A?ak<jp& kilmeden evvâ secdeye
gjtftte! Secdede teşbihleri ol^^te^H^feoşeden bdanı kaldırınca, sen de «İiiabft ekb«/ö^ip başım kaldır. îti ellerini
dtelerini^öieıiıje koy. İmâm ikinci defa olarak secdeye
gidince, seft de iklâıcipk^âk «AMafaü ekber» deyip secdeye git.
Ternâm oturmadarrtıenfien ikinci secdeye gitme. Secctede yine
on kerre okursa her harfine on sevâb verilir. Sonra, imâm ve cemâ’at ile berâber kollarını, bir mikdâr ileriye uzatıp ve göğüs hizâsına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semâya çevirip düâ et ve
âmin de. Düâ bitince ellerini yüzüne sürüp, “Velhamdü lillâhi
rabbil âlemin” de ve salevât ile fatiha-i şerife oku. İbni Âbidîn
«rahime-hullahü teâlâ», üçyüzkırkbir [341].ci sahîfede diyor ki,
(Düâ ederken, eller göğüs hizâsında ileri uzatılır. Avuçlar semâya
karşı açılır. Çünki, semâ düânın kıblesidir. İki el birbirinden
aralık tutulur. Düâdan sonra, iki eli yüze sürmek sünnetdir.)
(Fetâvâ-yı Hindiyye) beşinci cildinde diyor ki, (Düâ ederken kolları çeşidli şekllerde tutmak bildirildi. Bunlar arasında
efdal olanı, avuçları semâya karşı açmak ve birbirinden uzak
tutmakdır. Kollan göğüs hizâsına kaldırmak müstehabdır.
Düâdan sonra iki eli yüze sürmek sünnetdir.)