Azerbaycan ile İran Azerbayca- ’m’nda konuşulan Türk lehçesi. Türkiye Türkçesi, Gagauzca, Rumeli ağızları, Kırım Osmanlıcası ve Türkmence ile birlikte Türk dillerinin Batı (Oğuz) kolunu oluşturur. Dağıstan ile Ermenistan’da Azerice konuşan topluluklar vardır. Kafkasya’nın doğusunda en yaygın dil olan Azericenin, kuzeyde Azerbaycan Cumhuriyeti ile güneyde Iran Azerbaycanı’nda konuşulan biçimleri birbirinden ayırt edilir. Kuzey Azerice, Azericenin en eski belgelerine ve Batı Oğuzcanın ilk ürünlerine dayanır. 16. yüzyılla birlikte ortaya çıkan yapıtlarda Azerice çevre lehçelerden ayrışmaya başlamıştır. Kuzey Azericenin başlıca ağız
lan şunlardır: 1) Doğu ya da kuzeydoğu (Kuba, Derbent, Bakû, Şemaha [Şirvan], Salyan, Lenkeran), 2) batı ya da kuzeybatı (Kazah, Borçalu, Âynm), 3) kuzey (Nuha, Zakatala, Kutkaşın), 4) güney (Erivan, Nahçıvan, Ordubad) ve 5) merkez (Gence, Karabağ) ağızlan. Edebi dil, ortak özellikleri koruyan Şuşa, Gence, Kazah, Şemaha ağızlanna dayalı ortalama bir yazı dili olarak gelişmiştir. Kuzey Azericede 20. yüzyıla değin Ârap alfabesi kullanılmış, 1926’da Latin, 1939’da da Kiril alfabesi benimsenmiştir. Kuzey Azerice bugün zengin bir edebiyat dilidir. Güney Azerice, günümüzde İran sınırları içinde yaşayan Azeri Türklerince kullanılır. Başlıca ağızları şunlardır: 1) Merkez (Tebriz, Meraga, Türkmençay), 2) kuzey (Be- rend, Eher), 3) kuzeybatı (Hoy, Maku), 4) kuzeydoğu (Bekrabad, Bacervan), 5) doğu Erdebil, Halhal), 6) güneydoğu (Zencan Hamse]), 7) güney (Sayınkale, Sakız), 8) ■üneybatı (Soğukbulak, Serbest) ve 9) batı (Rızaiye [Rumiye], Şahpur) ağızları. Güney Azerice, özellikle kentli ağızlarda Yeni Farsçanın büyük etkisi altında kalmıştır. Edebi dil, Tebriz ağzına dayanır. İran’da 1930’da Farsça tek resmî dil kabul edildikten sonra, Azerilerin kendi dillerinde yayın yapma olanağı hemen tümüyle ortadan kalkmıştır. İran’ın Faristan bölgesinde konuşulan Kaşkai ve İnallı (Eynallu) ağızlan, genel olarak Güney Azerice içinde ele alınır, ama son zamanlarda bazı dilbilimciler bunları Türkiye Türkçesine bağlamak eğilimindedirler. Azerice, bazı sesbilgisi ve biçimbirim özellikleri bakımından Türkiye Türkçesinden farklılıklar gösterir. Türkiye Türkçesindeki ön, iç ve son seslerdeki fc’lar Azericede g olur; kapıIgapı, kıymeti gıy met, nokta/nögte, parmak/barmag gibi. İç ve son seslerdeki k’lar da Azericede h’ya dönüşür; oku/ohı, yakın/yahırı, yok/yoh, balık/balıh gibi. Yuvarlak ünlülerden de Azericede u yerine o, ü yerine ö kullanılır; dudakJdodag, ülke/ ölke, büyük/böyük gibi. Azericede geniş zaman ve şimdiki zaman -r (-ır, -ir, -ur, -ür) ekiyle, olumsuzu da -mır (-mir, -mur, -mür) ekiyle çekime girer; alıram “alırım, alıyorum”, almıram “almam, almıyorum”, görü- rem “görürüm, görüyorum”, görmürem “görmüyorum”, getirmirsen “getirmiyorsun”, vermir “vermiyor” gibi. Belirsiz geçmiş zaman -p (-ıp, -ip, -up, -üp) ulaç ekiyle (gelipsin “gelmişsin”, garışdınp “kanştır- mış” gibi), belirli geçmiş zaman da -mış (-miş, -muş, -müş) ekiyle çekilir (ayrılmısam “ayrıldım”, gelmişem “geldim” gibi). Gene de Azerice bütünüyle Türkiye Türkçesinden aynlmış değildir. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu ağızlanyla (Erzurum ve Karapapah) ortak özellikler taşır.
Azerice,
15
Oca