Basedovv Hastalığında Göz Belirtilerinden Bazıları

Basedovv Hastalığında Göz Belirtilerinden Bazıları

– Seyrek göz kırpma, Stelvrag belirtisi

– Üst göz kapağında tremor-Rosenbach

– Yukarı bakıldığında alının kırışması- Jof-froy belirtisi

-Göz kapaklarında pigmentasyon artışı-Jellineck belirtisi

-Pupillanın ışığa ani kasılışlarla cevap vermesi – Covven belirtisi

– Konverjansta zayıflık – Moebius belirtisi

– Bir veya birden fazla ekstra oküler adale paralizi. Bellet belirtisi. ‘

B asedow H astalığmda Göze Ait Bulgular

1. E kzoftalmi

a. Asimetrik (Genellikle)

b. Unilateral

2. Periorbital ödem

3. P alpebralarda eritem

4. L akrimal guddelerin şişerek belirgin hale • gelmesi

5. Göz kapaklarının tam kapanmaması

6. Konjonktivada

a. Kuruma

b. Ülserasyon

c. İnfeksiyon

Endokrin oftalmopatinin varlığına, bulguların bilateral olması, takipte gecikme ile birlikte üst göz kapağı çekilmesinin bulunması ve proptozisin olması daha fazla bir özellik kazandırır. Bilateral proptozise ilaveten gözde iltihabı değişiklikler, oftalmopleji ve görme alanı bozuklukları oftalmopatinin varlığını ke-: sinlikle. Grt&ya koyur.

Unilateral propıosisde endokrin oftalmopatinin dışında orbita içi tümörü de düşünülmeli- : dir. Unilateral endokrin oftalmopatinin görül-: me sıklığı değişik araştırıcılar tarafından degi

çak oranlarda gösterilmiştir. Dallow 258 ünila-teral proptosis içeren bir seride, % 28 oranında nedenin Basedow oftaimopatisi olduğunu saptamıştır.

Bilateral oftalmopatide Basedow dışındaki nedenlere gelince, manidepressif hastalıktaki lithium tedavisi, karaciğer sirozu, Wegener granulamatosis’i. ienfoma, Sjörgren sendro-mu. arteriovenöz fistüller ve metastatik tümörler sayılabilir.

Oftalmopatide Bulgular:

Tabloda sıralananlar dışında göz içi basıncının arttığı iddia edilmişse de ödemlij aşırı derecede büyümüş ekstra oküler adaleleri bulunan hasta yukarıya doğru bakınca inferior adaleler, glob oküler e baskı yaparak göz içi basıncının . ölçülürken gözlerin horizontal plandan

5-10’ aşağıya bakar durumda bulunması gerektiği ve bu suretle yanlış glokom tanısından kaçımla bileceği öğrenilmiştir. Fakat endokrin oftalmopatide göz ici basıncında anlamlı bir artışın varlığı istatistik olarak gösterilmiştir.

Basedow oftalmopatisinde ekstra oküler adaleler sert, lastik kıvamında ve 2-8 defa büyümüştürler. înterstisiyel ödemin varlığı bu hastalıkta miktarı artan muköpolisakaridlerin su tutma özelliğine bağlanmaktadır. Bu hastalardan bazılarında elektron mikroskopu ile göz adalelerinin strialarında bozulma gösterilmiştir.

Optik sinirdeki değişiklikler bir kısmı orbi-ta içi basıncının artışına bağlanmıştır. Graves oftaimopatisi B-scan ultrasound ile incelendiğinde, optik sinirin çevresi boyunca anomaliler gösterilebilmektedir. Bunlar sinirdeki ve etrafındaki dokuda ödemli birlikte bulunur. Miye-lin harabiyeti ile segmental dejenerasyon,optik sinire baskı sonucu oluşmaktadır. Göz dibinde, disk’te renk uçukluğu, bir dereceye kadar irre-versibl optik sinir harabiyeti oluştuğunu gösterdiğinden derhal yüksek dozda steroid tedavisine başlanır ve dek empresyonu uygulanır.

Ehdokrin Oftahnopatinin Tedavisi:

Hastada hipertiroidism, varsa tedavisine süratle başlanır. Hipotiroidi oluşmamasına özen gösterilir. Lakrimasyon, fotofobi ve gözde batma hissi hastayı çok rahatsız eden şikayetlerdir. Siyah gözlük kullanılması, yapay göz yaşı damlaları, lokal ödemi azaltmak için diü-retikler ve baş ^yükseltilmiş durumda iken uyumak gibi tedbirler faydalı olabilir. Uyurken göz kapakları tamamiyie kapanmıyorsa, kornea ülserlerini önlemek için, uyurken gözler özel bir bağ veya benzeri Jjir araçla kapatılır.

1- Koruyucu olarak; U yurken gözlerin göz
kapağını kapatacak şekilde bağlanması veya tarsorafi

2- Lokal olarak: Yapay göz yaşı, retrobul-bar steroidler. % 5 guanethidine damlaları.

3- Sistemik olarak; Oral steroidler, diüre-tikler, immunoterapi.

4- R adyasyon: Supervoltaj X – ışınları

5- Cerrahi;

a) Adale: Gözü yerine sokma girişimleri

b) Göz kapağı: Müller adalesinin miyoto-misi veya gref ameliyesi

c) Dekompresyon: Lateral, transantral veya transfrontal.

Endokrin oftalmopatide uygulanan tedavilerin ayrıntıları tartışmak gerekmez. Her vaka özelliğine göre tedav i edilir.

Tiroid Ablasyonu:

LATS’in tiroid antijenlerine karşı oluşan antikor olduğu gerekçesinden hareketle endokrin oftalmopatide total tiroid ablasyonu önerilmiştir. Fakat cerrahi, 1-131 veya antiıiroid droglarla yapılan ablasyonun oftalmopati oluşumuna veya gidişine anlamlı bir farklılık getirmediği görülmüştür.

Steroidler de Tedavi:

Adrenal steroidler bazan endokrin oftalroo-patide şaşırtıcı sonuçlar yaratabilir. Gözde, ağrı, sulanma ve batma hissi 24 ilâ 48 saat içinde kaybolabilir. Bazı araştırıcıların çok iyi sonuç alamamalarına karşılık diğer bazıları gayet iyi sonuç almışlardır. Günlük dozun günde 140 mg. prednison gibi fevkalade yüksek olması önerilmişse de 80 mg. ile de iyi sonuçlar alınabilmektedir. Steroidlerin, ret-robulbar fibroblastlardan çıkan glycosami-nogycans miktarını azaltarak etkisini gösterdiği kabul edilmektedir. Bu kadar yüksek doz

– steroidlerle yan etkiler oluştuğunda istenen iyi sonuç alınamamışsa dekompresvona girişilebilir. Lokal olarak yüksek steroid konsantrasyonun sağlanabilmesi için, depot steroid prepa-ratları subkonjonktival veya retrobulber injek-te edilirler. Bu tedavi ile de kısmi bir düzelme sağlanabilmiştir.

Orbital Radyoterapi:

Endokrin oftalmopatinin orbital adalelere immun reaksiyon sonucu oluştuğu düşünülerek çok iyi kolime edilmiş yüksek enerjili X ışınları ile (lbineer akseletatörden) orbital ışınlama önerilmiştir. 2 hafta süresince 10 fraksiyonda total 2000 rad verilir. Tedavi uygulanırken lensin, korneanın, hipofizin ve hipotalamus’un korunmasına titizlikle dikkat edilir.

Guanethidine Göz Damlası:

Teorik olarak, guanethidine, hipertiroidide, varolan aşırı sempatik tonusun blokajını sağlayarak etkili olur. Hakikaten, özellikle göz kapağı retraksiyonu olan ötiroid hastalarda çok yararlı olur. Göz kapağı çekilmesi ve göz küresinin yabancı etkenlere maruz kalışı sonucu oluşan belirtiler hafifler. %5 lik solüsyonun göz damlası şeklinde kullanılması iie iyi sonuçlar alınır. % 10 luk solüsyonu ‘punctuate kera-titis’ e neden olabilir. Guanethidine göz damlasının bazı hastalarda intraoküler basmcı arttırdığı da bilinmektedir. Bu nedenle ara sıra göz basıncının kontrolü uygun olur. % o lik göz solüsyonu konjonkiivaiaraa hipermiye neden olabilir. Bu hiperemi bazen ilaca ara verdirtecek kadar şiddetli olabilir. Bu durumda guanetidine göz damlası 1 hafta ara verip ortalama do? %5 lik göz damlasından sabah ve akşam göze birer damla damlatmaktır.

Orbital Dekompresyon:

Tedaviye cevap vermeyen veya değişik nedenlerle görmenin kaybolmaya başladığı oftaimopatilerde orbital dekompresyona başvurulabilir. Orbita çukurunun hacmini genişletmeyi amaçlayan bu girişimler ya maksiler sinüsün tavanını çıkartarak veya transfrontal yaklaşım ile her iki orbita tavanının ve lateral duvar mm çıkartılması veya tüm orbital kemiğin çıkartılması ile yapılır. Bu cerrahi girişimlerden her birinin üstünlük ve sakıncaları bulunduğundan vaka’sına göre seçim yapılmalıdır.

Ekstraoküler adale cerrahisi ve göz kapağı cerrahisi de uygun vakalarda denenmiş ve iyi sonuçlar alınmıştır. Vakanın seçimi ve cerrahin mahareti başarıda rol oynayan faktörlerden sadece ikisidir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*