wiki

BAYBURT

BAYBURT; Doğu Karadeniz bölgesinin iç kesiminde
yer alan ve Doğu Anadolu ile geçiş bölgesinde
bulunan bir ilimiz. İlin kuzeyinde Trabzon
ve Rize, doğusunda Erzurum, güneyinde Erzincan,
batısında Gümüşhâne yer alır. Trafik kod numarası
69’dur.
İsminin Menşei
Bayburt ismi, târihî kaynaklarda değişik şekilde
geçmektedir. Beşinci asır kayıtlarında “Bayberd”
olarak Doğu Roma İmparatorluğu zamânında
“Baiberdan, Baberd veya Paypert” şeklinde
geçer. On üçüncü yüzyılın sonlarında bu bölgeden
geçen Marco Polo’nun seyâhatnâmesinde “Paripart
ve Baiburt” şeklinde zikredilmektedir. Selçuklu
Sultânı İkinci Gıyâseddîn Mes’ûd adına 1291’de
Bayburt’ta basılan paralarda da “Bayburd” olarak
geçmektedir. On altıncı yüzyıldan sonraki kayıtlarda
ise ’’Bayburd” olarak geçmektedirTârihi
Eski devirlerde Haldilerin yaşadığı sahada
bulunan Bayburt, daha sonra sırasıyla Urartu, İskit,
Med, Pers, Makedonya ve Potnus krallıklarının
egemenliği altında kaldı. M.Ö. birinci asırda bir
müddet Roma İmparatorluğunun hâkimiyetine girdi
ise de bu imparatorluğun 395’te ikiye ayrılması
üzerine, Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde
kaldı.
1071 Malazgird Zaferinden sonra Anadolu içlerine
yerleşmeye başlayan Türkler, 1072’de Bayburt’u
fethettiler. Bayburt 1202’ye kadar bâzan
Erzurum’da hüküm süren Saltuklarm, bâzan da
Dânişmendlilerin elinde kalmıştır. 1202’de Anadolu
Selçuklularının hâkimiyeti altına girdi.
Tuğrul Şah, Trabzon İmparatorluğundan gelecek
hücumlara karşı Bayburt Kalesini yeniden inşâ
ve tahkim etti. Kalede, kendi ad ve ünvanlarını
taşıyan kitâbeler mevcuttur. Tuğrul Şah, Bayburt’ta
çıkan gümüşten istifâde ederek, 1216 târihinde
Erzurum’da para da bastırdı.
1243 Kösedağ Savaşını müteâkib Moğolların
Anadolu’yu istilâsından sonra, yapılan anlaşma
gereğince, Bayburt uzun süre Selçukluların elinde
kaldı.
İlhanlılar devrinde, Tebriz-Trabzon yolu üzerinde
bulunması dolayısıyla daha da gelişen Bayburt,
Ceneviz ve Venedik kervanlarının konakladığı
bir yer idi. Moğolistan’a giderken buraya uğrayan
Marco Polo, Bayburt’un zengin gümüş mâdenlerine
sâhip olduğunu kaydeder. İlhanlılar zamânında
Bayburt’ta Mahmûdiye ve Yâkutiye medreseleri
inşâ edilmişti.Son İlhanlı hükümdârı Ebü’s-Saîd Bahadır
Hanın ölümünden (1334) sonra Bayburt, Eretnaoğullarının
idâresine geçmişti. Zaman zaman Erzincan
emirlerinin de eline geçmiştir.
Bayburt 1410’da Karakoyunlu hükümdârı Kara
Yûsuf tarafından zaptedilmişse de sonradan
Akkoyunlularm eline geçti. Uzun müddet Akkoyunluların
elinde kalan Bayburt ve havâlisi,
1501’de Safevîlerin eline geçti. 1514’te de Yavuz
Sultan Selîm Hanın Çaldıran Zaferiyle Osmanlılar
tarafından fethedildi. OsmanlIların son devirlerinde
Rus işgâline uğradıysa da, 1918’de kurtarılmıştır.
Gümüşhâne’ye bağlı ilçe merkeziyken 14
Ağustos 1989’da il merkezi hâline getirilmiştir.
Fizikî Yapı
İl, genel olarak dalgalı bir arâziye sâhiptir.
Kuzeyde Doğu Karadeniz kıyısı silsilesinin 3369
m yüksekliğindeki Soğanlı, 2829 m yükseklikteki Yamanlı, kuzeybatıda Madur Polut, Ziyâret
dağları ve bunların güneyinde Salmankas Dağlarının
Kitova mevkii, batıda 2500 m yükseklikte
Akbaba dağları yer alır. Dağlar üzerinde sivri tepeler
ve keskin vâdiler bulunmaktadır.
Etrafı dağlık olan il arâzisinin orta kesimlerinde
yer yer tepeler ve düzlükler görülmektedir.
En büyük ovası Bayburt Ovası olup, eni ve boyu
30 km civârmdadır. Hart-Sünür önemli ovalarıdır.
İlin hayat kaynağı olan Çoruh Nehri, Mescid
Dağından çıkarak şehrin ortasından geçer.
İklim ve Bitki Örtüsü
Bayburt’ta Doğu Karadeniz iklimiyle Doğu
Anadolu iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm
sürmektedir. Bu sebeple yazlan sıcak ve kurak, kışları
soğuk ve yağışlı geçmektedir. Devamlı kuzey
rüzgârlarının etkisi altındadır. Senelik ortalama
yağış 438 milimetredir. En yüksek sıcaklık 36
derece, en düşük ise -26,2 derecedir.
Bayburt topraklarının ancak % 3 gibi çok az bir
kısmı ormanlarla kaplıdır. Eskiden ormanlarla
kaplı yerler, düzensiz kesim ve yangınlar sebebiyle
çıplak hâle dönüşmüştür. Arâzinin geniş kısmı
hayvancılığa elverişli mer’alarla kaplıdır.
Ekonomi
Bayburt’un ekonomisi tarıma dayalıdır. Tarım
faâliyetlerinde Hart ve Sünür ovaları önemli
yer tutar. Ovalar sulamaya tam olarak açılmadığı
için yeteri kadar faydalanılamamaktadır. En çok
buğday ve arpa üretilir. Mercimek, fiğ, şekerpancarı,
patates yetiştirilen diğer ürünlerdir. *
İl ekonomisinde hayvancılık önemli yer tutar. İl,
doğu illerimizde olduğu gibi, hayvan yetiştiriciliğine
çok elverişlidir. Daha çok mer’a hayvancılığı yapılmakta
olup, sığır ve koyun beslenmektedir. Alıcılıkta
son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur.
İl sanâyisi tarım ve hayvancılığa bağlı olarak
gelişmiştir. Peynir-tereyağ fabrikası, tuğla, kiremit,
un fabrikaları, et kombinası belli başlı sanâyi kuruluşlarıdır.
El dokuma tezgahları, gelişen teknoloji
karşısında kaybolmaktadır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
1990 sayımına göre toplam nüfûsu 107.330
olup, 41.295’i şehirlerde 66.035’i köylerde yaşamaktadır.
Ekonomik sebeplerden ve târihte bir çok
harplere, işgâllere uğradığından nüfûsun büyük kısmı
sanâyii gelişmiş şehirlere ve yurt dışına göç etmiştir.
İşsiz sayısı fazla olduğundan bu göç hâlen devâm
etmektedir. Bilhassa İstanbul, Ankara ve Bursa’ya
göç olmaktadır.Bayburt’tun yüzölçümü 36522
km2 olup, nüfus yoğunluğu 29 dur.
Örf ve âdetleri: Her ne kadar eski âdetler
bozulmaya yönelmiş ise de memleketimizde örf ve
âdetlere sıkı bağlı olan illerimizden birisi de Bayburt’tur.
Bayburt ve çevresinde dînî günlerde cirit
oynanır. Manda güreşleri de eskiden beri yapılmaktadır. Yörede oynanan halk oyunlarının genel
adı “Bar”dır. Çürütme, Tümerağa, Hoşbilezik,
Sallama, Serçe barı, Dello, Hançer barı, Dallar
meşhûr oyunlarıdır.
El sanatları ve dokumacılık önemli yer tutar.
İhram ve kilim dokumacılığı, bakır işlemeciliği çok
meşhurdur. Kadınlar ince yün iplikten dokunmuş
ihrâm örtünürler.
Ulaşım: Bayburt, Erzurum-Trabzon transit
karayolu üzerindedir. Erzurum’a 120 km, Erzincan’a
150 km, Gümüşhâne’ye 80, Trabzon’a 190 km
mesâfededir.
İlçeleri
Bayburt’un biri merkez olmak üzere üç ilçesi
vardır.
Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfusu
77.930 olup, 33.677’si ilçe merkezinde, 44.253’ü
köylerde yaşamaktadır. Merkeze bağlı 108 köyü
mevcuttur. Bayburt Ovasında kurulan merkez ilçeyi
Çoruh Nehri ortadan ikiye böler. Ekonomisi tarım ve
hayvancılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday,
arpa, şekerpancarı ve patatestir. Mera hayvancılığı yapılan
ilçede sığır, koyun ve keçi beslenmektedir.
Aydıntepe: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu
16.081 olup, 5166’sı ilçe merkezinde, 10.915’i
köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 17
köyü vardır. Aydıntepe çok eski bir yerleşim merkezidir.
Güneyinde Hart ovası yer alır. Denizden
yüksekliği 1650 metredir. İlçenin kuzeyinde Soğanlı
dağları olup, Doğu Anadolu yayla ikliminin
özelliklerine sâhiptir. İl merkezine 24 km uzaklıktadır.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.Demirözü (Pulur): 1990 sayımına göre toplam
nüfûsu 13.319 olup, 2452’si ilçe merkezinde
10.867’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa
bağlı 29 köyü vardır. Gümüşhâne dağlarının güney
doğusunda kurulmuştur. Kelkit Çayı ortasından
geçmektedir. Güneyde Pulur Dağları bulunmaktadır.
Bayburt’a 31 kilometredir.
Târih! ve Turistik Yerleri
Eski çağlardan beri Bayburt ve çevresi mîmârî
alanda bir çok önemli eserin yapımına sahne olmuştur.
Başta kale olmak üzere câmiler, medreseler,
hamamlar, bedestenler, hanlar, türbeler ve köprüler
inşâ edilerek halkın istifâdesine sunulmuştur.
Bayburt Kalesi: Şehrin kuzeyinde yükselmiş
tepenin üzerindeki yalçm kayalara inşâ edilmiştir.
Çevresi iki kilometreden fazla olan kale iki kat surla
çevrilmiş olup, surları altı köşe üzerine yapılmıştır.
Her köşe 12-13 m yükseklikte ve yarım silindiri
andıran köşeli burçlarla tahkim edilmiştir.
Kalenin biri doğu, diğeri batıya açılan iki kapısı
vardır. İlk defâ Roma imparatoru Birinci Justinien zamânmda
yapılan kale, en mükemmel ve en azâmetli
şeklini Selçuklular zamânında almıştır. Erzurum
vâlisi Tuğrul Şah, Trabzon Pontus Krallığından gelece^
saldırılan önleyici ileri karakol vazifesi gören
Bayburt Kalesini temelinden tâmir ettirmiştir.
Bayburt Ulu Câmii: Anadolu Selçuklu sultanlarından
İkinci Gıyâseddîn Mes’ûd zamânında
yaptırıldığı kabûl edilen câmi, pekçok tâmirler
geçirmiş olmasına rağmen ana plânını korumuştur.
Câminin kuzeydoğusunda bulunan minârenin kâidesinde
geçirdiği son büyük tâmiri belgeleyen
1850 târihli kitâbe bulunmaktadır. Kara kâideli
minârenin sekiz yüzlü papuçluğunda ve yuvarlak
gövdesinde geometrik ve bitki motifi mozaik çiniler
Anadolu Selçuklu çinilerinin özelliklerini
sergiler.
Pulur (Gökçedere) Câmii: Pulur’da Akkoyunlu
Korkmaz Beyin oğlu Ferahşat Bey tarafından
1517 senesinde yaptırılmıştır. Yapı, Osmanlı mîmârîsinde
tek kubbeli câmi tipindedir.
Sünür (Çayıryolu) Câmii: Akkoyunlularm
kurucusu Turalibey oğlu Fahreddîn Kutlu Bey tarafından
yaptırılmıştır. Çayıryolu köyündedir.
1548-1549 İran şahı Tahmasb’m bu yöreyi yağmalaması
esnâsında câmi tahrip edilmiştir. 1550 yılında
ve son olarak 1970 yılında tâmir edilmiştir.
Câminin 30 metre kadar güneydoğusunda Kutlu
Beyin türbesi yer almaktadır.
Yukarı Hınzevrek Câmii: Demirözü kazâsına
bağlı Çatalçeşme köyündedir. Yapım târihi kesin
bilinmemekle beraber, Akkoyunlular devrinde
yapıldığı sanılmaktadır.
Pulur Medresesi: Pulur Câmii avlusunda bulunmakta
ve L şeklinde tek katlı bir yapıdır. Akkoyunlulardan
Süleymân Bey tarafından yaptırılAvluya
açılan kapı ve pencere kemerleri üzerinde
Farsça beyitler vardır.
Şehid Osman Tepesi Türbesi: Şehid Osman
tepesinde bulunan her iki türbenin de Saltıkoğlu
kumandanlarına âit olduğu görüşü yaygındır. Kitâbeleri
çok silik olduğundan okunamamaktadır.
Türbenin yanında bulunan büyük mezar taşlarının
şekilleri ve yazı izleri onlann 600-700 senelik olduklarını
göstermektedir.
Kümbet: Ahilerden Ahmed Zencânî’ye âid
olduğu bilinen bir türbedir. 1785’te tâmir edilmiştir.
Bend Hamamı: Çoruh Nehri kıyısında ve
Bayburt Kalesinin güneydoğu eteğindedir. On altıncı
asırda yaptırılmış olup, Sancakbeyi Hacı Feradşah
Bey vakfıdır. Dış yapısı değişen ve tâmir
edilen hamamın iç yapısı ilk günkü durumunu
korumaktadır.
Bedesten (Taşhan): Ulu Câmiinin yakınında
çarşı içindedir. Yangın sırasında kitâbeleri yok
olduğundan, ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı
bilinmemektedir. Bedesten Yavuz Sultan
Selim döneminde hapishâne olarak kullanılmıştır.
Aydıntepe (Hart) Yeraltı Kenti: Aydmtepe ilçesindedir.
Tünelle başlayan kalıntılar, bir yolun
yanlarına dizilmiş karşılıklı mekânlar biçimindedir.
Kaplıcaları: İlde Bakır, Ayazma köyü, Mucurnu,
Sarayak ve Kop mâdensuyu kaynaklan vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir