Benjamin Franklin’m hayat kuralları:

1 — Ağırlaşıncaya kadar yeme, havalaıtmcaya kadar içme! 2 — Ancak başkalarına ve kendine faydası olabilecek şeylerden konuş, boşuna çene çalma! 3 — Her şeyin yerliyerinde olsun; işinin her kısmı vaktinde yapılsın! 4 — Yapman gereken şey için karar ver; karar verdiğin şeyleri muhakkak yap! 5 — Ancak kendine ve başkalarına fayda ve iyilik sağSıyacak şeyler için para harca! Boş yere para harcama! 6 — Daima faydalı bir şeyle uğraş, vakit kaybetme, lüzumsuz uğraşmalardan uzak dur! 7 — Başkasına zarar verecek hile yapma, herkesin iyiliği için düşün, konuşursan düşündüğün gibi konuş! 8 — Haksızlık yaparak veya vazifen olan iyiliklerde kosur ederek kimseyi zarara sokma! 9 — Her şeyin fazlası zarardır. İfratlardan kaçın! 10 — Vücutta, elbisede evde temizliğe dikkat et; pisliğe müsaade etme! 11 _ önemsiz şeyleri büyütme; çaresiz kazalardan dolayı boş yere üzülme! Benjamin Franklin bu kurallara uyarak gittikçe olgunlaşıyordu. Bir gün bir arkadaşı ona «kendi fikirlerine çok önem verdiğini» hatırlattı. Ona teşekkür ederek bu noksanını da düzeltmeğe çalışacağım söyledi. Kendisinde kusur gördükçe koyduğu kuralları arttırıyor, bu hatalardan kurtulmaya çalışıyordu. Benjamin boş vakit buldukça okurdu. Kendi kendine Lâtince, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca öğrendi. Babası gibi musikiyi seviyor, kitara ve keman çalıyordu. Satranç oyununu da pek severdi. Konuşması ise tatlı, çekici ve istifadeli idi. Bu bakımdan halk onu dinlemekten çok hoşlanıyordu. Benjamin Franklin 1737 de Philadelphia posta müdürü oldu. Bir müddet sonra kolonilerin genel posta müdürlüğüne yükseldi. Benjamin işe başladığı zaman posta, günde 50 kilometre gidebilen atlı postacılar tarafından taşmıyordu. Büyük paralar harcanarak çok güçlükle yapılan bu işin nasıl düzeltileceğini kimse bilmiyordu. Benjamin posta pulunu bularak ve yeni usuller koyarak işleri düzeltti. «Zavallı Rişard» m öğütlerini dinlediğinin bir örneği olarak matbaası 75 bin dolarlık bir kıymet kazanmıştı. Artık matbaanın senede 4000 doları bulan geliriyle rahatça geçinebilirdi. Matbaa işlerini bir ortağına bırakarak kendini daha çok okumağa verdi.