Bir Selçuklu Açık Hava Müzesi

Ahlat Selçuklu Mezarlığı

1

Dünyanın en büyük müslüman mezarlığı olarak bilinen 100 bin metrekare alan üzerine kurulu ve on binlerce mezarın bulunduğu Selçuklu Mezarlığı, Ahlat’ın Selçuklular tarafından fethiyle oluştu, iki ayrı kısma ayrılmış olan mezarlıkta, çoğu şehit olmak üzere, 60 bine yakın insanın yattığı sanılıyor. Buradaki mezar taşlan için Orhun Abideleri’nin islamlaşmış şeklidir denilebilir. Ahlat mezarlıkları içerisinde en büyüğü olan Meydanlık Mezarlığı 210 dönümdür. Bu mezarlıkta XII. asır başından XVI. asra kadar tarihlenen mezarlar bulunmaktadır. Meydanlık Mezarlığı dışında Tahtısüleyman, Kırklar, Erkizan, Kayı, Kale, Harebeşehir, Akıtlar mezarlıkları da tarihi değeri olan önemli diğer mezarlıklardır.

2

Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan şirin bir şehrimizdir. Bitlis çayının açtığı dar ve derin bir mevkide kurulmuş olan Bitlis, Asya’ya uzanan ticaret yolu üzerinde bulunduğundan tarih boyunca kervanların uğrak yeri olmuş ve birçok medeniyete de ev sahipliği yapmıştır. Şehirde, Asurlulardan Urartulara, Selçuklulardan Anadolu Beylikleri ve Osmanlılara kadar birçok tarihî ve mimarî eser bulunmaktadır. Bitlis, 641 ‘de Sahabe-i Kiram’dan Abdurrahman Gazi’nin (r.a.) şehîd düştüğü, Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Oğuz boylarının dinlendiği, 1071’de Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ın karargâh kurduğu ve Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın otağını kurdurup, Anadolu’nun fethini planladığı bir şehirdir. Bitlis, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’in babası Ertuğrul Gazi’nin dünyaya geldiği mekândır. Yavuz Sultan Selim buraya geldiğinde şükür secdesine varmış, Kanuni Sultan Süleyman da burada çok muhkem bir kale inşa etmiştir.

2
Bitlis, Van Gölü’nün kuzeyinde, göle tepeden bakan bir turizm beldesidir. Van Gölü kıyıları, Aygır ve Nazik gölleri, Nemrut krateri, kış sporları alanı, mesire mekânları, şifalı suları, kaplıcaları ve özellikle Çukur Kaplıcası buradaki başlıca tabiî güzelliklerdendir. Bitlis şehri buram buram tarih kokan, birbirinden güzel tarihî mekân ve eserlerle doludur. Bunlardan Bitlis’i kontrol altında tutan ve şehrin en eski tarihî eserlerinden biri olan Bitlis Kalesi rivayete göre Bitlis’e ismini de veren Büyük İskender’in kumandanlarından Badlîs tarafindan inşa edilmiştir. Bitlis suyunun kollarından iki derenin birleştiği yerde, yalçın bir kaya üzerinde bulunur. Kale bölgesinde eskiden muhteşem bir han sarayı ile 300 ev, 1 han ve 1 cami; kalenin kuzey tarafında ise nehre bakan bir çarşı, bir bedesten ve bir kaç yüz evin bulunduğu kaydedilmektedir. Günümüzde ise sadece kale mevcut olup bunun gibi daha onlarca kale harabesi Bitlis’in sınırlan içerisinde bulunmaktadır.

Şehirde birçok tarihî cami ve mescid bulunmaktadır. Ulu Cami (1150), Kızıl Cami, Şerefiye Külli yesi (1529), Dört Sandık Mescidi (1552), Emir Bayındır Camii ve Hizan Camii bunlardan bazıları.4

Usta-Şakirt Kümbeti - Günümüze ulaşan on dört kümbetin en büyüğüdür. Meydanlık Mezarlığı'nın güneyine uzanan tarlaların ortasında Van Gölüne oldukça yakındır. "Ulu Kümbet" adı da verilir. Kitabesi olmadığından kesin yapılış tarihi bilinmemekle beraber 13. yüzyılda yapıldığı, araştırmacıların ortak kanaatidir. Diğer Selçuklu kümbetleri gibi iki katlıdır. Rivayete göre; bir usta ile çırağı iki kümbet yapmış, ustanın yaptığı yıkılmış ve çırağın yaptığı sağlam kalınca buraya Usta-Şa- kirt Kümbeti adı verilmiştir.

Usta-Şakirt Kümbeti – Günümüze ulaşan on dört kümbetin en büyüğüdür. Meydanlık Mezarlığı’nın güneyine uzanan tarlaların ortasında Van Gölüne oldukça yakındır. “Ulu Kümbet” adı da verilir. Kitabesi olmadığından kesin yapılış tarihi bilinmemekle beraber 13. yüzyılda yapıldığı, araştırmacıların ortak kanaatidir. Diğer Selçuklu kümbetleri gibi iki katlıdır. Rivayete göre; bir usta ile çırağı iki kümbet yapmış, ustanın yaptığı yıkılmış ve çırağın yaptığı sağlam kalınca buraya Usta-Şakirt Kümbeti adı verilmiştir.n bazılarıdır.

Bitlis’in camilerinden en meşhuru Selçuklu mimarîsinin en güzel örneklerinden biri olan Ulu Cami’dir. Kitabesine göre 1150’de yapılmıştır.

Şehrin güneyinde, aynı adı taşıyan köprünün yanındaki dik bir yamaca kurulan Alemdar Camii ise iki katlı bir yapı olup, altı türbe üstü ibadet mahallidir. Türbede Ebû Ey- yûb el-Ensarî Hazretleri’nin kardeşi Feyzullah Ensarî (Alemdar Paşa) medfundur.

 

İlim adamları, fakihleri, kadıları ve velileri ile de ün yapan Bitlis’te, birçok eğitim müessesesi kurulmuştur. O devirde medrese adı verilen ve bugünkü manada üniversite seviyesinde eğitim veren bu müessese lerden en meşhuru olan İhlâsiye Medresesi, Selçuklular tarafından 1216’da yaptırılmıştır. Zamanının değerli bilim ve sanat adamlarının yetiştiği bu şaheser, dikdörtgen planlı, düz damlı ve kubbesizdir.

Bitlis, Osmanlı idarî taksimatında Erzurum Vilâyeti’nin Muş Sancağı’na bağlı

bir kaza merkezi idi. I. Dünya Savaşı’nda Rus işgaline uğradı. 1929’da bir kaza olarak Muş Vilâyeti’ne bağlandı. 1936’da Bitlis Vilâyeti yeniden kurulunca vilâyet merkezi oldu. Günümüzde merkez ilçeden başka Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan ilçeleri, 18 bucak ve 277 köy bulunmaktadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*