BUDİZM, Alm. Buddismus (m.), Fr. Bouddisme
(m.), İng. Buddism. .Buda’nın düşüncelerini kabul edip
onun yolundan yürüme. Brahma inanışının değiştirilmiş
bir şeklidir.
Buda, milâddan 560 sene evvel, Hindistan’da Benares
şehrinin 160 kilometre kuzeyinde “ kapilovastu”
(Lumbini) köyünde doğmuştur. Asd adı, “Guatama veya
Gotama”dır. Bu kelime, aydınlatılmış demektir. Buda,
meşhur bir düşünürdür. Brahma inanışının birçok
eksiklerini görüp, puta tapmanın yanlış olduğunu anlayıp,
Bo ağacı altında oturarak saatlerce düşüncelere
dalardı. 35 yaşında iken, büyük bir rûhî buhrân geçirerek,
eskisinden başka bir insan oldu. Birçok yeni düşüncelerini
yaymağa başladı. Onu dinliyenler, bu yeni
düşüncelere hayrân oldular. Onun arkasından gittiler.
Böylelikle Budistlik” adını alan yeni bir inanış meydana
geldi. Buda, kendisinin ancak bir insan olduğunu söylüyor
ve hiç bir zaman ilâhlık iddia etmiyordu. Fakat
öldükten sonra, öğrencileri onu tanrılaştırmışlar, onun
adına tapınaklar kurmuşlar ve heykellerini yaparak,
ona tapmağa başlamışlardır. Böylece, Budizmi bir din
çckline sokmuşlardır. Budistlikte, yani Budizm’de,
tanrı yoktur. Buda, bir nevi tanrı yerine konulmaktadır.
Bu tannlaştırma yüzünden, geçen yüzyılın sonuna
kadar, Buda, tanrı sanılıyor ve dünya yüzünde yaşamadığına
inanılıyordu. Ancak, geçen yüzyılın sonunda,
onun doğduğu ve yaşadığı yerler bulunduktan ve hayatı
hakkında esaslı bilgiler elde edildikten sonra, bir insan
olduğu ortaya çıktı.
Budizm’de dört “Yüksek Hakikat” vardır. Şöyle ki:
1 — Hayat, ızdırap ile doludur. Zevk ve safa, bir
hayal, bir aldatıcı rüyadır. Doğum, ihtiyarlık, hastalık
ve ölüm ise acı hakikattir.
2 — Bu ızdırabın asıl sebebi bilgisizlik yüzünden
kapıldığımız hevesler, özellikle ne olursa olsun, muhakkak
yaşamak arzumuzdur.
3 — İzdırabı yenmek için, bütün geçici heveslerle
birlikte muhakkak yaşamak arzusunu da söndürmek
gerekir.
ı j.,aına hevesinin sönmesiyle insan rahata
kavuşur. Bu hale “Nirvana” ismi verilmektedir. Nirvana, hiç bir geçici hevesi ve ihtirâsı olmayan bir insanın,
dünya zevklerinden elini çekerek, kutsal istirahata
kavuşması demektir. Buda, insanların seâdete kavuşması
için, 8 yol tavsiye etmektedir. Bunlar doğru anlayış,
doğru hissetmek, doğru söz, doğru hareket, doğru
yaşama, doğru gayret, doğru düşünce, doğru
denetleme.
Buda, Brahma inanışındaki bütün sınıfları red eder.
Brahman sınıfının otoritesini tanımaz ve onlara ayrı bir
özellik vermez. Bütün insanları müsâvi sayar ve onlara
eşit haklar verir. İnsanları kutsal varlık olarak kabul
etmez. Aksine insanların çok kusurları olduğunu ve
ancak en azla yetinerek, kimseye fenalık yapmayarak,
oruç tutarak bu günahlardan kurtulacaklarını telkin
eder.B udistlerde böyle basit şartlar altında uzun zaman
oruç tutarak yaşayanlar arasında muhtelif hislerin meydana
çıktığı ve bunların insanı hayrete düşüren marifetler
gösterdikleri bir hakikattir. Fakat bunların din ile,
tanrı ile hiç bir ilgisi yoktur. Budistler, eğer Buda’nm
felsefesine göre yaşarlarsa, temiz düşünceli temiz insanlar
olabilirler. Fakat bunların ruhları bomboşdur.
Allahü teâlâ ile hiçbir bağlantıları yoktur. Zira Budizm
de Allah kavramı bulunmamaktadır. Buda güzel düşünceleri
olan bir insandan ibarettir.
Başta “Tanrı Fikri’nin olmayışı sebebiyle Budizm
bir din veya inanç sistemi olmaktan ziyade, bu dünya
hayatında insanın i’laşması gereken anlayış olgunluklarını
belli bir sistem dahilinde sunan bir felsefe okuludur.
Nitekim, semavi dinlerin hepsinde mevcut olan temel
unsurlar (Peygamber, Kitap, Ahiret hayatı, mükâfat ve
mücazat… gibi) da yoktur. Buda’nm söylediği “ 4 yüksek
hakikat” ve saadete kavuşmak için tavsiye ettiği “8
yol” , insanı beden, zihin ve sinir sistemi olarak belli bir
statükoya getirmekle beraber o noktada bırakmakta,
bedenen, zihnen ve hele hele bir dinden asıl beklenen
ruhen “ ilerleyişi” sağlayamamaktadır. Buda’nın
yolunda olan bazı Budist rahiplerinin muhtelif hislere
sahip olmaları ve diğer sıradan insanlarda bulunmayan
marifetler göstermeleri son derece basit ve sistemli bir
hayatın çok uzun süre titizlikle yaşanmasındandır.
Ayrıca Buda’nm direktifleri ileri ve yüksek seviyeli bir
cemiyet hayatı için gereken muharrik telkinlerden fert
ve cemiyetin karşılaşabileceği meseleleri halledici teklif
ve çözümlerden mahrumdur.
Buda’nın fikirleri arasında yer alan kıymetli sözler
ve bilgiler, Hindistan’da çok eskiden yaşamış peygamberlerin
dinlerinden kalmıştır. Çinliler Budistlere FO.
Japonlar LAMA, SibiryalIlar ŞAMA derler. Budistlerce
Buda’nm vekili kabul edilen ve DALAYLAMA
dedikleri en büyük ru h an i reisleri T ib e t’te
yaşamaktadır.
BUDİZM
01
Eyl