Genel

ÇAĞDAŞ AVUSTRALYA EDEBİYATI

ÇAĞDAŞ AVUSTRALYA EDEBİYATI

ÇAĞDAŞ AVUSTRALYA EDEBİYATI

Yüzyılın basında halk baladının ve bölgesel öykücülüğün Avustralyalılığın en yetkin örneği sayıldığı ve daha sonraları milliyetçi açıya egzotik bir geri dönüşün oluştuğu bir dönemde Christopher Brenan (1870-1932) gibi bir şairin Avrupacılığı bir istisnaydı. Bununla birlikte, ulusal efsanelerin Kenneth Slessor tarafından tartışma konusu yapılması ve Robert Fitzgerald’m felsefi şiiri; ardından, Alec Derwent Hope* ile James McAuley’in kararlı teşviki ve öncülüğüyle, edebiyat alanındaki reform, taşracılığa, ulusçuluğa ve sözde deneyim-ciliğe karşı çıkacaktı.
• Şiir. Yüzyılın ortalarından beri, Batı geleneğine bu dönüş, gizli bir romantizmin ölçülü bir biçimcilikle birleşmesine ve gi-dimli tarz mistisizmi dışlamamasına rağmen, şiirde egemen oldu. A.D. Hope, şiirin en önde gelen temsilcisi durumuna geldi. Hope’un son yapıtları, aklının çılgınca imgelemine egemen olduğunu gösterir, örneğin, A Late Picking: Poems’ de (1965 * 1974), psikolojik lirizmin yerini toplumsal söyleve bıraktığı görülür. McAuley ise modernizm ile özlemi (Collected Poems, 1936 – 7970)’inde bir araya getirirken, Captain Quiros’da (1964) kâhince ve abartılmış bir milliyetçiliği yüceltir.
Judith Wright (Collected Poems, 1942 –
1970), bu kültürel milliyetçiliği, bireyin doğayla gitgide özdeşleşmesi süreci içinde kişinin kökenine duyduğu özleme doğru ustaca yöneltmiştir ve bu noktada bireyin düş ya da umut kırıklığı, özünde kentsel bir olgu olmaktan çok yerlidir.
Şiirin 1960’larm toplumsal ortamında kök salmasının nedenlerini belki de Vietnam savaşının yansımalarında aramak gerekir. Vincent Buckley ve Peter Porter kendi çevrelerine eleştirel bir gözle bakarlarken, romancı Randolph Stow, gerçeküstücülüğe yakın bir şiir çizgisini dener. Şairlerin çoğu yerli dilin simgeci, hatta, komik çıkışlarla, İngiltere’ye öykünen aşırı Özenli İngilizce arasında bir orta yolu benimser. Sadece Les Murray (Selected Poems: The Vernacular Republic), bu aşırı uçları ince bir gülmece ve son derece etkili bir dille birleştirir, Michael Dransfield, Bruce Beaver, R. F. Brissenden, David Malouf, Tom Shapcott ise özgül olaylar aracılığıyla evrensel konuları işlerler.
• Roman. 1973 Nobel ödülü sahibi Patrick White,* derin gözlemciliği ve dildeki ustalığıyla roman dalında sonderece başarılıdır. Voss (1957), The Vivisector (1970). The Tree of Man (1973), A Fringe of Leaves (1976) eşsiz yapıtlarından bazılarıdır. Kahramanlığa soyunan bir kurtarıcı komik, modem toplumu işlerken, tinselliğin doruğunda, pikaresk, mutlak susuzluğunun insanın hayvansal yönüyle cinselliği karşı karşıya getirdiği bir çerçevede avrupalı olduğu kadar avusturalyaİı bir kişi: P. Whie’ nin romanında egemen olan genel çizgiler işte bunlardır.
Yakın dönemin çeşitli ve sayıca yüksek o-lan roman üretimi, beyaz uygarlığın kıtanın özgün çevresi ve yerli kültürler üzerindeki olumsuz etkilerini yerici niteliktedir. Bu yöneliş, ilk başarısı Capricomia (1938) olan Xavier Herbert’in Poor Fellow My Country’sinde (1975) ve Thomas Keneally’nin The Chant of Jimmie Black-smith’inde ustaca dile getirilir. Aynca, Jack Davis. Kath Walker ve B. Wongar gibi yerli yazarlar da anılmaya değer.
Roman fiziksel olduğu kadar ruhsal bir duyguya yolaçan, kentsel toplumun yabancılaşması ve çarpıklığı üzerinde durur, ö-zellıkle öykü yazarı Frank Moorhouse böl-geci bir çizgi izler. David Ireland, The Glass Canoe’ sunda banliyölerin yaşamını «western» üslubuyla anlatır, öykü ve anlatılar hızla gelişirken, roman bir Vance Palmer ya da bir Hal Porter’in geleneksel gerçekçiliğinden uzaklaşmaktadır. Thomas Keneally’in, tarihsel anlatıdan başlayarak tam bir bilim kurguyu
Danimarka krona + 0,00759 İrlanda sterlini). Birimin kullanımı yalnızca devletlere vc Avrupa Para Birliği ^Fonu^na (Ek 2) aittir, özel kişi ya da şirketler kullanamaz. Kısa veya orta vadeli mali yardım hesabında ödemelerde vc topluluk paralarının merkezi kur. zorunlu müdahale sınırı vc sapma eşitliklerini hesaplamada kul-‘anılır. ^ EK CİLT 3)
Avrupa Para Birliği Fonu. Bk. Avrupa Para Fonu.
Avrupa Para Fonu, finansman zorluğu çeken üye ülkelere kredi sağlamak amacı ile kurulmuş örgüt. 1979’da yürürlüğe giren Avrupa Para sisteminin öngördüğü bu kurum, Avrupa Para Birliği Fonu’nun yerini aldı.
Sistemin tüm finansman olanaklarını bünyesinde topladı. Fon, Uluslararası Para Fonuna benzer şekilde üye ülkelere kısa vadede parasal, uzun vadede mali yardım sağlama yoluyla Avrupa Merkez Bankası’ nın temellerini atmak amacındadır. (M) Avrupa Para Sistemi (European Mone-tary System) [EMS], Avrupa’da bir «para birliği» oluşturulmak amacıyla kurulmuş parasal vc mali mekanizmalar,topluluğu. Birliğin gerçekleşebilmesi için AET üyesi ülke paralarının döviz kurları arasındaki dalgalanmayı sınırlandırma, ekonomi politika-. ları arasındaki farklılıkları giderme yoluna gidildi. Sistemin üç temel mekanizması vardır. Avrupa Para Birimi* (ECU) [EA: 2). müdahale mekanizmaları, kredi ve yardım. ECU sistemde, hesap birimi, ödeme aracı, kambiyo kurlarında istikrar sağlama mekanizmasında topluluk paralarının ortak paydası ve kur dalgalanmalarında sapma göstergesi işlevlerini görür.
Müdahale mekanizmasının işleyişi şöyledir: Her devlet ECU’ya göre merkezi kur belirler* Bunlardan İkili kurlar (pariteler) seti oluşturulur. (I ECU = 1,511 DM ve 1 ECU = 5,798 Fr. Frangı ise, 1 DM = 2,3095 Fr. Frangıdır gibi) Bu ikili kurların yüzde + 2,25’lik bir dalgalanma marjı vardır (üst sınır yüzde + 6’dır ve yal-,.njz İtalya bu sınıra çıktı). Merkez bankaları döviz kurlarını bu sınırlar dahilinde tutmak için ülke parasını istediği miktarda alıp satarak müdahale ile yükümlüdür, Avrupa para sisteminin kredi olanakları ve yardımları AET içinde daha düşük refah düzeyinde bulunan ülkelere kaydırılarak yıldan yıla, artırıldı. (M)
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üye devletlerce 1979’dan beri genel oyla seçilen parlamenterlerden oluşan parlamento. Dokuz Avrupa devletince kurulan ve başlangıçta, Avrupa Ekonomik Topluluğu Meclisi adıyla anılan Avrupa Parlamentosu, ilk kez 19 mart 1958’ de Strazburg’da toplandı. O zaman parlamento, üye ülkelerin parlamento üyeleri a-rasından seçilerek, atanan 198 milletvekilinden oluşuyordu, üye dağılımı şöyleydi: Fransa, İngiltere, Federal Almanya ve 1-talya’nın 36’şar, Belçika ve Hollanda’nın 14’er, Danimarka ve İrlanda’nın 10’ar, Lüksemburg’un da 6 üyesi vardı. Parlamento üyelerinin doğrudan ve genel oylama ile seçilmesini öneren Roma ve Paris Antlaşmaları (1960) doğrultusundaki görüşmeler sonucunda. 7-10 haziran I979’da, ilk kez, 180 milyon Avrupalı seçmen 410 üye seçti. Kazanılan sandalye sayısı, ülkelere
före şöyleydi: İtalya. Fransa. İngiltere ve ederal Almanya 81, Hollanda 25, Belçika 24, Danimarka 16. İrlanda 15 ve Liik-semburg 6 sandalye.
¿10 üyenin II.Vü, aynı zamanda kendi ülkelerinde milletvekili ya da senatördü. 64 üye de kadındı. Kadın üyelerden. Fransız kadın politikacı Simone Veil* bir süre parlamentoya başkanlık yaptı.
1979 genel seçiminde katılma oranı, oy vermenin zorunlu olduğu Belçika (yüzde 90.7), LUksemburg (yüzde 85) vc İtalya (yüzde 85.5) dışında, düşük oldu. Seçimin ilginç bir yanı da, solcu partilerin (sosyalistler, komünistler) sandalye kaybına uğramalarıdır. İngiltere’de muhafazakârlar 60 üye seçmeyi başarırken, işçi partililer sadece 18 üye çıkarabildiler. Bu seçimlerde. Avrupa siyasal sahnesinin ünlü kişileri parlamen-
toya girdiler: Willy Brandt, Enrico Berlin-guer, Jacques Chirac, Simone Veil, vb. Bugün de üye sayısı aynı olan Parlamen-to’da ulusal nitelikler dışında, topluluğun ortak çıkarlarını yansıtan siyasal gruplar ağır basmaktadır. Bu gruplardan biri Avrupa Halk Partisi adı altında şu partilerden oluşmaktadır: F. Almanya Hıristiyan – De-mokat Birliği, FAH – Sosyal Birliği, Belçika Hıristiyan Halk Partisi, Belçika Hıristiyan Demokratlar Merkezi, Hollanda Hıristiyan – Demokratik Çağrısı, ttalya Hıristiyan Demokrat Partisi. İrlanda Fine Gael Partisi vc Lüksemburg Hıristiyan Sosyal Partisi. Bunların yanı sıra, sosyalistler. komünistler, muhafazakârlar, liberaller, gelişmeci – demokratlar adları altında beş grup daha var.
Avrupa Parlamentosu, kuruluş yönünden bütünleşmiş bir topluluk niteliğinde olmakla birlikte yasama yetkisinden yoksundur. Topluluğun işlevinin büyük bölümünü Avrupa Konseyi yerine getirmektedir. Parla-menfo’da en büyük görev, çeşitli konular doğrultusunda oluşturulan komisyonlarca üstlenmektedir. Bu komisyonlar, parlamentonun oturumları süresince birkaç kez topla-lanırlar ve günlük işlerin yürütülmesinde parlamentonun etkinliğine geniş ölçüde yardımcı olurlar. Parlamentonun görüşü, bağlayıcı olmamakla birlikte genellikle Avrupa Konseyi’nin kararlarını etkileyebilmektedir. Parlamentonun, ayrıca, siyasal denetim işlevi de vardır. Topluluğun yardımıyla ilgili önemli sorunları görüşür, komisyonlarla Avrupa Konseyi’nin yürüttüğü politikayı, soru önergeleri vererek, irdeler.
Parlamento, genellikle ayda bir hafta Strazburg’da kimi kez de, Liiksemburg’da-ki Avrupa merkezinde toplanı Bk. EKCILT3
Avrupa Parlamentosunda sandalye sayısı vc oylar (10 haziran 1970 genel seçimi)
Vlke sandalye sayısı seçmen sayısı (milyon t sandalye sayısına diişen seçmen sayısı
Belçika 24 6.6 275 000
Danimarka 16 3.7 230 000
Fransa 81 35.2 435 000
F. Almanya 81 42.1 520 000
Lüksemburg 6 0.2 34 000
Hollanda 25 9.5 380 000
İrlanda 15 2.1 140 000
İtalya 81 40.9 505 000
İngiltere 81 40.1 495 000
şur: Garanti fonu, tarımsal pazarlara müdahalenin finansmanında; yön verme fonu ise tarımsal yapının değiştirilip iyileştirilmesinde kullanılır. 1970 – 1980 döneminde İtalya, Federal Almanya ve Fransa fondan en çok yararlanan ülkeler oldu. Fon gelirleri, gümrük vergileri vc tarım ön kesintilerinden sağlanır. (M)
*Avrupa Uzay Araştırmaları örgütü (European Space Research Organisation) [ES-RO], Avrupa’da uzay alanında işbirliği a-macıyla kurulmuş örgüt. — Avrupa Roket -atar Geliştirme örgütü (European Launcher Development Organisation) [ELDO] ile birleştirilerek 1975’te kurulan Avrupa Uzay ajansı (European Space Agency) [E-SAJ içinde yer aldı. (I-)
Avrupa Vakfı, AET kurumlarının doğrudan üstlenmediği faaliyetleri yerine geti-ten yan kuruluş. İlk kez 26 mart 1977’de AET’nin Roma toplantısında. Belçika başbakanı Lco Tindemans’ın önerisiyle ele a-lındı. üye ülke vatandaşları arasında yakınlaşma sağlama, topluluk etkinliklerini dünyaya duyurma ve geniş destek bulmasını sağlama amacını güder. 3 aralık I981’dc AET Daimi Temsilciler Komisyonunda vakıf kuruluş raporu kabul edilerek, 111311 yardım ve bina tahsisine- karar verildi. (M)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir