İslam

34 İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

i) İki hutbe arasında biraz oturması, aa) Mazeret sebebiyle hutbeyi oturarak yapmışsa iki hutbe arasında susması, bb) Mecburen ayakta ise ve oturamıyorsa kezâ iki hutbe arasında susması, ıJ Kırk kişinin duyacağı kadar seslenmesi, j) Kırk kişinin dinlemesi, k) Her iki hutbenin, cuma sahih olan yerde yapılması, 1) Hatibin erkek olması, m) İmamlığının sahih bulunması, n) İmamın farz ve sünneti birbirinden ...

Devamını Oku »

3 — Sıhhatinin Şartlan:

Hutbenin sahih ve muteber olabilmesi için. Hânefîlere göre altı şartı vardır: a) Namazdan önce olması, b) Hutbe niyeti ile yapılması, c) Cuma vakti içinde olması, d) En az bir kişinin dinlemesi, e) Bu bir kişinin, kendisiyle cuma sahih olan kimselerden bulunması, f) Hutbe ile namazın araşma başka bir işin sokulmaması. Şâfilere göre hutbenin onbeş şartı vardır: a) Namazdan önce olması, ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

Rükünleri: Hanefilere G öre: Hanefilere göre hutbenin rüknü mutlak mânada Allah’ı zikirdir. Sadece «elhamdülillâh», «sübhânellâh», «Lâ ilâhe illallâh» demekle bu rükün tamam olur; fakat hutbenin bundan ibaret olması tenzihen mekruhtur. Ebû-Yûsuf ve Muhammed’e göre zikrin uzunca olması gerekir. Şâfiîlere G öre: Bu mezhebe göre hutbenin beş rüknü vardır: a) Her iki hutbede Allah’a hamdeylemek. b) Her iki hutbede Hz. Peygamber’e ...

Devamını Oku »

2 — Hutbe’nin Unsur ve Şartlan:

Gerek cuma hakkındaki hadisler ve gerekse bundan önceki bahiste gördüğünüz Hz. Peygamber’in fi’lini (tatbikatım) gözönüne alan müctehidler ve mezheb âlimleri hutbenin esâsını ve çatısını teşkil eden unsurlar (hükümler) ile sahih bir hutbede riâyeti gereken hususları (şartlar) tesbit etmişler, ayrıca hutbenin sünnetleri ve âdabı üzerinde de durmuşlardır:

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

«Hamd-ü senadan sonra: Ey İnsanlar! Kendiniz için hazırlık yapın. Şüphesiz biliyorsunuz ki her biriniz ummadığı bir anda ölecek, sürüsünü çobansız bırakacak, sonra da Rabbı -arada tercüman ve perdeci (kapıcı) olmaksızın- ona şöyle diyecektir: Sana elçim gelip dini tebliğ etmedi mi? Ben sana mal verip ihsanda bulunmadım mı? Sen kendin için buraya ne hazırladın? Kul sağma soluna bakar, hiçbir şey göremez. ...

Devamını Oku »

1. Hz. Peygamber’in Hutbede Takib Ettiği Yol:

Hz. Peygamber (s.a.) hutbe irâd ederken çok defa heyecanlı bir tavır takınır, gözleri kızarır, sesi yükselir ve bir orduyu uyarırmışçasına sert bir edâ ile «sabah akşam başınıza geliverecek; -üç parmağını birleştirerek- ben kıyâmete şu kadar yakın olarak gönderildim» derdi. «Emmâ ba’dü» dedikten sonra «sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır, yolun en hayırlısı Muhammed’in yoludur, işlerin en fenâsı uydurulup dine katılanlardır, her ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

İbn Kudâme: Halife veya sultanın (imam) izni şart değildir. Hz. Osman evine kapanıp asiler evi sarınca Hz. Ali cumayı kıldırmış, sonradan Hz. Osman da bunu tasvib eylemiştir. Ubeydullah b. Adi bu hususu şikâyet edip arkasında namaz kılmak zoruma gidiyor deyince Hz. Osman şunlan söylemiştir: «Namaz insanların edâ ettiği amellerin en iyilerindendir. Onu hakkıyle kılıyorlarsa sen de onlarla beraber kıl, kötü ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

ler tetkik edilince bunların nassa dayanmadığı, sadece fitne ve kargaşalığı önlemek gayesine bağlı bulunduğu görülmektedir. «İyi, kötü bir imamı olduğu halde cumayı terkedeni Allah dağıtsın toparlamasın…» mealindeki hadis hem zayıf bulunmuştur (Haşiyetu’s-Sindî, 1/335; Mecmau’z-zevâid, 1/70) hem de hadiste böyle bir mâna yoktur. Hadîse göre imamın bulunmaması yalnızca cumayı terketmeye mâzeret olabilir. Cuma namazında imamlık şerefli bir vazife olduğundan devlet başkanı ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

dan onlar müctehidler arasında muhtelefûn fihtir. Mısır (şehir) ve izn-i hâkim gibi şartların vücud ve adem-i vücudu, farz olan cumanın cevâzma haiz-i tesir değildir. Binâenaleyh ufak bir köyde bile bu farzı edâ edecek cemâat bulunur ve müsâade için müracaat vukûbulursa onlara izin verilmesi iktizâ edeceği…» (18) c) Bir Merkezde Birden Fazla Yerde Cuma: Cumanın bir merkezde yalnız bir camide kılınmasının ...

Devamını Oku »

IV — Tarihimizde Cuma:

İslâm ve Müslüman Türklerin tarihinde dinî bayram günleri gibi cumanın da müstesna bir yeri vardır. Fetihleri veya cülûslan ta’kiben hükümdar adına hutbe okunması ve para basılması saltanat ve hakimiyetin birer sembolü olarak telâkki edilmiştir. OsmanlIlarda «cuma selâmlığı» adıyla anılan bugüne mahsus hususî bir merasim vardır. II. Abdülhamid devrine kadar at ile ve bu devirden sonra araba ile bir camiye gelen ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

bebiyle, cumanın farzından sonra kılınacak namaz arttırıldığı için halk cumanın son sünnetini de terketmeye başlamıştır. Halbuki farzdan sonra sadece iki veya dört rek’at namazın sünnet olduğu anlatılsa ve tatbikat da buna göre olsa, bu sünneti yerine getireceklerin sayısı artacaktır. 3. İhtiyata ancak faydalı olduğu zaman riâyet edilir. Yola çıkacak adam belki yolda yiyecek bulamam diye bir oturuşta ihtiyaten üç öğünlük ...

Devamını Oku »

Netice:

Buraya kadar zuhr-i âhirin lehinde ve aleyhinde olan âlimler ile delillerini arzetmiş olduk. Bizim kanâatimize göre de zuhr-i âhir kılmmamalıdır. Şüphe ve ihtiyat sebebiyle kılınmasını müdâfaa eden zevata karşı şunları hatırlatmakta fayda vardır: 1. Fıkhın ibâdât, muâmelât ve ukubâta ait her bölümünde müctehidlerin sayısız ihtilâfı, ictihad ve görüş farkları vardır. Müslümanlar -şâyet bizzat ictihad edecek kadar âlim değil iseler- bu ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

İbn Âbidin de el-Makdisî’ye uyarak şöyle demiştir: «Eğer bu namazı kılmak böyle bir yanlış anlayış ve fesada sebeb olursa açıkça kılmmamalıdır; havas bunu evinde kılmalıdır.» (49) b) İkinci grupta olan zevat bid’at esasından yürüyerek zuhr-i âhirin kılınmasını meneden ve günah sayanlardır. Şevkânî, Sünen-i Ebû-Dâvud şârihi allame M. Şemsuddin el-Azimâbâdî, Cemâlüddin el-Kasimi, Mustafa el-Galâyini, Ali eşŞebrâmellisi, M. Reşîd Riza el-Huseynî(50) gibi ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

namaz kılması iyi olur: «Vaktine yetiştiğim halde henüz edâ etmediğim veya henüz üzerimden düşmeyen son farzı yahut son öğleyi kılmaya niyet ettim.» işte bu namaz zuhr-i âhir denilen namazdır, dört rek’attır, birinci oturuşta ettahiyyat okunur, dört rek’atta da fatihaya bir süre veya yeteri kadar âyet ilâve edilir. Şüphe mevcutsa bu namazı kılmak vâcib, değilse menduptur. (47) Zuhr-i âhirin kılınmasını müdâfaa ...

Devamını Oku »

F — Zuhr-i Âhir:

Bundan önceki bölümde cuma namazının sünnet ve farzının kaç rek’at olduğunu tesbit etmiştik. Bunlardan başka, cumanın son sünnetinden sonra bazı kimselerin zuhr-i âhir adıyla dört, vaktin sünneti adıyla da iki rek’at daha namaz kıldıkları görülmektedir. Yukarda anlatılanlar dışında vaktin sünneti diye bir namaz yoktur. Zuhr-i âhire (son öğle namazı) gelince: Bundan maksat, cuma kılınmış olduğu halde -şayet sahih olmamış ise- ...

Devamını Oku »

Netice:

Hadislere ve İslâm âlimlerinin tetkiklerine göre: 1. Cumadan önce camiye gelen kimsenin iki rek’at tahiyyetü’l-mescid kılması, zamanı varsa bir miktar da nâfile namaz kılması sünnettir. İkincisini evinde de kılabilir. 2. Cumanın farzı iki rek’attır. 3. Cumadan sonra camide kılınacaksa dört, evde kılınacaksa iki rek’at namaz kılmak sünnettir. 4. Müctehidlerin ekseriyetine göre sünnet namazları evde kılmak daha iyidir

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

sayısı iki, dört ve altıdır. Hanbelîler bu rivayetlerin hepsini değerlendirmiş ve «iki, dört veya altı kılabilir; hiç kılmasa da olur» demişlerdir. (41). Hanefî mezhebinde Ebû-Hânife dört, Ebû-Yûsuf ve Muhammed ise altı rek’atı tercih etmişlerdir. (42) Bu altı rek’atm dördü bir selâmda, ikisi bir selâmda kılınır. İmam Şafiî iki selâmda dört rek’atı tercih etmiştir. Bazı muhakkik âlimler de bu mevzüdaki çeşitli ...

Devamını Oku »

3. Cumanın Son Sünneti:

Hz. Peygamber (s.a.) in, cumanın farzından sonra kaç rek’­ at namaz kıldığı ve kaç rek’at namaz kılınmasını istediği mevzûunda çeşitli rivâyetler vardır ve bu rivâyetlerde geçen rek’at 36) İbn Mâce rivayet etmiştir. İbn Kudâme, ag. esr., C .: II. s. 236 37) Neylü’l-evtâr, C.: III, s. 272-275. 38) Zâdii’l-m eâd, C.: I, s. 118-121. 39) eş-Şevkânî, ag. esr., C.: III, ...

Devamını Oku »