İslam

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

cide gelen kimsenin kısaca iki rek’ât namaz kılması sünnettir. Ebû-Hanife, Mâlik, Sevri gibi müctehidlere göre ise bu esnada namaz kılmak mekruhtur. Bu müctehidler de Hz. Peygamberin, hutbede iken gelen birisine «otur, geciktin ve cemâati rahatsız ettin» demesine istinad ediyorlar. (36) Müctehid Şevkanî iki tarafın delillerini tetkik ettikten sonra bu iki rek’at namazın (tahiyyetu’l-mescid) hatib hutbede iken dahi kılınmasının sünnet olduğu ...

Devamını Oku »

1. Cumanın Farzından Önceki Namaz:

Cumanın farzından önce iki namaz üzerinde durulmuştur: Tahiyyetü’l-mescid ve cumanın sünneti. a) Tahiyyatü’l-mescid: Hadisler bölümünde zikredilen 19 numaralı hadis ile diğer rivayetlere dayanan Hasenu’l-Basrî, Mekhûl, Şâfii, İshak, EbûSevr gibi müctehidlere göre hatib hutbe irâd ederken dahi mes33) Aynı eser, s. 598; tbn el-H âc, el-M edhal (Mısır, 1960), C.: II, s. 277. 34) Aynı eser, s. 598; tbn Kudâme, ag. ...

Devamını Oku »

E — Cuma Namazının Miktan:

İslâm dünyasında bugün cuma namazı kılmak üzere camiye giden müslümanlann iki rek’attan onaltı rek’ata kadar namaz kıldıklan görülmektedir. Bazı memleketlerde cuma namazından sonra cemâat hâlinde öğle namazının iâde edildiğine rastlanmaktadır. Hz. Peygamber devrinden itibaren kılınmakta olan bir namazın aslında kaç rek’at olduğunun meçhul bulunmaması gerekir; nitekim meçhul de değildir. Burada cuma namazının farz ve sünnetlerinin kaç rek’at olduğunu tetkik edecek, ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI 35

Hz. Ali ve bazı sahabeye sövüp sayarlardı. Ömer b. Abdilaziz bu çirkin âdeti kaldırarak mezkûr sahâbeyi duâ ve ndvan ile andı. (33) 4. Müslümanlara duâ edilir. Ancak devlet başkanma duâ mevzûunda görüş ayrılıkları vardır. Bununla beraber haddi aşmamak, dalkavukluk yapmamak lâyık olmadığı vasıflan söylememek şartıyla duâ etmenin uygun olacağı, onun iyiliğinin, idaresindeki müslümanlann da iyiliği olacağı ifade edilmiştir. Nitekim Ebû-Musâ ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

i) İki hutbe arasında biraz oturması, aa) Mazeret sebebiyle hutbeyi oturarak yapmışsa iki hutbe arasında susması, bb) Mecburen ayakta ise ve oturamıyorsa kezâ iki hutbe arasında susması, ıJ Kırk kişinin duyacağı kadar seslenmesi, j) Kırk kişinin dinlemesi, k) Her iki hutbenin, cuma sahih olan yerde yapılması, 1) Hatibin erkek olması, m) İmamlığının sahih bulunması, n) İmamın farz ve sünneti birbirinden ...

Devamını Oku »

3 — Sıhhatinin Şartlan:

Hutbenin sahih ve muteber olabilmesi için. Hânefîlere göre altı şartı vardır: a) Namazdan önce olması, b) Hutbe niyeti ile yapılması, c) Cuma vakti içinde olması, d) En az bir kişinin dinlemesi, e) Bu bir kişinin, kendisiyle cuma sahih olan kimselerden bulunması, f) Hutbe ile namazın araşma başka bir işin sokulmaması. Şâfilere göre hutbenin onbeş şartı vardır: a) Namazdan önce olması, ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI 33

Rükünleri: Hanefilere G öre: Hanefilere göre hutbenin rüknü mutlak mânada Allah’ı zikirdir. Sadece «elhamdülillâh», «sübhânellâh», «Lâ ilâhe illallâh» demekle bu rükün tamam olur; fakat hutbenin bundan ibaret olması tenzihen mekruhtur. Ebû-Yûsuf ve Muhammed’e göre zikrin uzunca olması gerekir. Şâfiîlere G öre: Bu mezhebe göre hutbenin beş rüknü vardır: a) Her iki hutbede Allah’a hamdeylemek. b) Her iki hutbede Hz. Peygamber’e ...

Devamını Oku »

2 — Hutbe’nin Unsur ve Şartlan:

Gerek cuma hakkındaki hadisler ve gerekse bundan önceki bahiste gördüğünüz Hz. Peygamber’in fi’lini (tatbikatım) gözönüne alan müctehidler ve mezheb âlimleri hutbenin esâsını ve çatısını teşkil eden unsurlar (hükümler) ile sahih bir hutbede riâyeti gereken hususları (şartlar) tesbit etmişler, ayrıca hutbenin sünnetleri ve âdabı üzerinde de durmuşlardır: 26) es-Siretü’n-nebeviyye, C.: I, s. 501, krş. M. Hamidullah, İslâm P eygam beri (trc. ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

«Hamd-ü senadan sonra: Ey İnsanlar! Kendiniz için hazırlık yapın. Şüphesiz biliyorsunuz ki her biriniz ummadığı bir anda ölecek, sürüsünü çobansız bırakacak, sonra da Rabbı -arada tercüman ve perdeci (kapıcı) olmaksızın- ona şöyle diyecektir: Sana elçim gelip dini tebliğ etmedi mi? Ben sana mal verip ihsanda bulunmadım mı? Sen kendin için buraya ne hazırladın? Kul sağma soluna bakar, hiçbir şey göremez. ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

Hutbede ashabına İslâm’ın esaslannı öğretir, gerektiğinde onlara bazı şeyler emreder, bazılarını da yapmayın derdi. Nitekim hutbe okurken camiye giren adama iki rek’at namaz kılmasını emretmiş, halkın omuzlarına basarak ilerleyen birine de «böyle yapma, otur» demiştir. Bir sual sorulduğunda veya başka bir sebeble hutbesini keser, soruya cevap verir, sonra hutbesine devam eder, tamamlardı. Gerektiğinde minberden iner; sonra çıkıp hutbesine devam ederdi. ...

Devamını Oku »

1. Hz. Peygamber’in Hutbede Takib Ettiği Yol:

Hz. Peygamber (s.a.) hutbe irâd ederken çok defa heyecanlı bir tavır takınır, gözleri kızarır, sesi yükselir ve bir orduyu uyarırmışçasına sert bir edâ ile «sabah akşam başınıza geliverecek; -üç parmağını birleştirerek- ben kıyâmete şu kadar yakın olarak gönderildim» derdi. «Emmâ ba’dü» dedikten sonra «sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır, yolun en hayırlısı Muhammed’in yoludur, işlerin en fenâsı uydurulup dine katılanlardır, her ...

Devamını Oku »

D — Hutbe:

Hutbe cumanın sıhhat şartlarından birisidir. Ancak cuma içinde hutbenin mümtaz ve önemli bir yeri vardır. Bu sebeple ayrı bir başlık altında Hz. Peygamber’in (s.a.) hutbede takib ettiği yolu, bazı hutbelerini, hutbenin şartlarını ve âdâbını arzetmeyi uygun bulduk.

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

İbn Kudâme: Halife veya sultanın (imam) izni şart değildir. Hz. Osman evine kapanıp asiler evi sarınca Hz. Ali cumayı kıldırmış, sonradan Hz. Osman da bunu tasvib eylemiştir. Ubeydullah b. Adi bu hususu şikâyet edip arkasında namaz kılmak zoruma gidiyor deyince Hz. Osman şunlan söylemiştir: «Namaz insanların edâ ettiği amellerin en iyilerindendir. Onu hakkıyle kılıyorlarsa sen de onlarla beraber kıl, kötü ...

Devamını Oku »

CUMA GÜNÜ VE NAMAZI

ler tetkik edilince bunların nassa dayanmadığı, sadece fitne ve kargaşalığı önlemek gayesine bağlı bulunduğu görülmektedir. «İyi, kötü bir imamı olduğu halde cumayı terkedeni Allah dağıtsın toparlamasın…» mealindeki hadis hem zayıf bulunmuştur (Haşiyetu’s-Sindî, 1/335; Mecmau’z-zevâid, 1/70) hem de hadiste böyle bir mâna yoktur. Hadîse göre imamın bulunmaması yalnızca cumayı terketmeye mâzeret olabilir. Cuma namazında imamlık şerefli bir vazife olduğundan devlet başkanı ...

Devamını Oku »

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

dan onlar müctehidler arasında muhtelefûn fihtir. Mısır (şehir) ve izn-i hâkim gibi şartların vücud ve adem-i vücudu, farz olan cumanın cevâzma haiz-i tesir değildir. Binâenaleyh ufak bir köyde bile bu farzı edâ edecek cemâat bulunur ve müsâade için müracaat vukûbulursa onlara izin verilmesi iktizâ edeceği…» (18) c) Bir Merkezde Birden Fazla Yerde Cuma: Cumanın bir merkezde yalnız bir camide kılınmasının ...

Devamını Oku »

2— Şartların Ayn Ayn Tetkiki:

a) Cemâat: Şevkani’nin îbn Hacer’den nakline göre bu mevzuda onbeş mezheb yani farklı içtihad vardır. Şart koşulan cemâatin sayısı bir kişiden seksen kişiye ve sınırsız, kalabalık bir cemâate kadar uzanmaktadır. İmam Muhammed ve Ebü-Yusuf’a göre imamdan başka en az iki kişi gereklidir. Hâfız İbn Hacer muayyen bir sayı ile takyid etmeden «kalabalık bir cemâat» görüşünü tercih etmiştir. eş-Şevkâni de «iki ...

Devamını Oku »

Sıddık Hasen b. Ali :

«Cuma namazı için devlet başkanı, şehir, muayyen sayı, cami ve tek camide kılınma gibi şartların aranacağına dair Kitâb ve Sünnetten hiçbir delil yoktur.» (15) Bu nakilleri çoğaltmak mümkündür. Bizim varmak istediğimiz netice ise ittifak edilen şartlar dışında kalan şartlar üzerinde fazla durmamak ve bunlara riâyet edeceğim diye cuma namazı gibi büyük bir ibâdeti terk veya iptâl eylememektir.

Devamını Oku »

Şâh Veliyyullah:

«Cemâat ile bir nevî medeniyetin -cuma namazının sıhhat ve vücûbu için- şart olmasmı ümmet, âyet ve hadislerin lâfız ve ifâdelerinden değil, manevî yoldan telâkki etmiş ve benimsemişlerdir. Çünkü Rasülullâh (s.a.) halifeleri ve müctehid imamlar cumayı şehirlerde kılıyorlar, kırlarda göçebe yaşayanları muaheze etmiyor, mes’ul tutmuyorlardı. Asırlar ve devirler geçtikçe bunların şart olduğu neticesine vardılar. Çünkü cumadan maksad şehirde dini yaymak, merâsimini ...

Devamını Oku »

26 İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

İbn Rüşd: «Bu mevzuda müctehidlerin ihtilâf etmelerinin sebebi: Hz. Peygamber (s.a.) cuma namazını dâimâ cemaatle, camide ve şehirde kıldığı için bu vasıfların şart olma ihtimalidir. Cuma namazının daima böyle kılınmış olduğunu görüp bunların şart olması gerektiğine kani olanlar şart koşmuş, böyle görmeyenler de şart koşmamış tır… Ayrıca namaz çevresindeki bu davranış ve oluşların namazla alâkasma da bakılmış, alâkalı görenler şarttır ...

Devamını Oku »

1. Bu Şartlann Dini Temeli:

Başta cuma günü ve namazı ile alâkalı âyet ve hadisleri zikretmiştik. Bunlarda ve başka hadislerde cuma namazının şehirde kılınacağı, şu kadar cemâatle kılınacağı, ancak bir camide kılınabileceği, sultanm bulunması veya izin vermesi… gibi vücub ve sıhhat şartlan zikredilmiş değildir. Bu şartlar sözlerin delâleti ve tatbikattan, ictihad yoluyla çıkarılmış, üzerinde de

Devamını Oku »