Cuma Namazı ve Cuma Namazına Aid Bazı Hükümler :

Cuma Ezâm okununca, alış verişlerin bırakılarak, Cuma Namazı kılınmak, îrâd edüecek hutbe dinlenümek üzere Câmi’e gidilmesi Farzdır, Allâh’m kesin emridir: (Cuma sûresi: Â. 9).

Cuma Namazı, Kölelere, Kadınlara, Çocuklara, Hastalara, Müsâfirle-re Farz değildir (5).

Cuma Namazı, iki rekâttır (6).

Öğle Namazı vakti girer girmez, öğle Namazı yerine kılınır (7). Cuma Namazı için Gusl edilir (8).

Dişler Misvâklenir veya fırçalanır. Temiz ve güzel elbise giyilir. Koku sürünülür (9).

Cuma Namazma ağır ağır, sükûnetle yürüyerek gidilir (10).

Cuma günü, Peygamberimize çokça Salât-ü Selâm getirilir (11). Cuma günü Câmie erken gitmek çok sevaplıdır.

Bir Hadîs-i Şerife göre: kim, gusl edip Cuma Namazma en evvel giderse, bir Deve, biraz sonra giderse, bir Sığır, daha sonra giderse, boynuzlu bir Koç kurban etmiş, daha sonra giderse, takarrüb için bir Tavuk, en sonra giderse, bir Yumurta tasadduk eylemiş olur (12).

Cumaya bundan sonra gelen, artık, yalnız Namazm ecrini almak için gelmiş olur (13).

Câmiin kapılarında durup gelenleri sırasiyle yazan Melekler, îmam, Minbere çıkıp oturunca, defterlerini dürer, Hutbeyi dinlemek üzere, içeri girerler (14).

îmam, Minbere çıkmadan önce, dört rekât Sünnet kılınır (15), imam, Minbere çıkıp oturunca, içeride Cuma Ezâm okunur.

Dışarıda okunan Cuma Ezânı, Hz. Osman devrinde Medine halkı çoğalınca, ihdâs edilmiştir (16).

İmam, cemâata karşı, ayakta iki Hutbe îrâd eder (17) ve Hutbelerin arasını biraz oturarak ayırır (18).

Hutbede, Allâh’a hamd-ü senâ ve şehâdette bulunulduktan ve Peygamberimize salât-ü selâm getirildikten sonra Kur’ân okunur, cemâata va’z ve nasihat edilir^ (19).

Hutbe îrâd edilirken, susulup dinlenilir. O sırada konuşana (sus!) demek bile câiz değildir (20).

Hutbeden sonra Kamet getirilip cemâatle iki rekât Cuma Namazı kılınır.

Peygamberimiz, Cuma Namazının birinci rekâtmda Âlâ, ikinci rekâtmda Gaşiye sûrelerini okurdu. (21)

Cuma ve Munafikûn sûrelerini okuduğu da, olurdu (22).

Cuma Namazı kılındıktan sonra cemâat, Namaz kıldığı yerin ilerisine, gerisine, sağma veya soluna çekilerek evvelâ dört, sonra da, iki rekât Sünnet kılar.

Evvelâ iki, sonra dört kılsa da, olur (23).

Cumanın şartlarından herhangi birisinin eksik olması ve kabul edilmemesi ihtimâli göz önünde tutularak Zuhr-u âhir (en son öğle Namazı) niyetiyle dört rekât daha kılınır.

Peygamberimiz, Cuma Namazını ve Cuma Hutbesini ne öyle uzatır-, dı, ne de, büsbütün kısardı. î’tidâlden ayrılmazdı (24).

Eshabdan Hakem, Peygamberimizin, Cuma hutbesini Yay veya Asaya dayanarak îrâd ettiğini söyler (25).

îslâmda Cuma Namazının ehemmiyeti büyüktür.

Meşrû’ bir mâzereti veyâ hastalığı yokken, üç Cuma Namazım terk etmiş olan kimsenin kalbini Allâh, mühürler (26). Böylelerinin, terk ettikleri her Cuma Namazı için, fakirlere birer dinar, bulamazlarsa, yarımşar dinar keffâret akçesi vermeleri lâzım gelir (27).

Cuma Namazı, Kölelere, Kadınlara, Çocuklara, Hastalara, Müsâfirle-re Farz değildir (5).

Cuma Namazı, iki rekâttır (6).

Öğle Namazı vakti girer girmez, öğle Namazı yerine kılınır (7). Cuma Namazı için Gusl edilir (8).

Dişler Misvâklenir veya fırçalanır. Temiz ve güzel elbise giyilir. Koku sürünülür (9).

Cuma Namazma ağır ağır, sükûnetle yürüyerek gidilir (10).

Cuma günü, Peygamberimize çokça Salât-ü Selâm getirilir (11). Cuma günü Câmie erken gitmek çok sevaplıdır.

Bir Hadîs-i Şerife göre: kim, gusl edip Cuma Namazma en evvel giderse, bir Deve, biraz sonra giderse, bir Sığır, daha sonra giderse, boynuzlu bir Koç kurban etmiş, daha sonra giderse, takarrüb için bir Tavuk, en sonra giderse, bir Yumurta tasadduk eylemiş olur (12).

Cumaya bundan sonra gelen, artık, yalnız Namazm ecrini almak için gelmiş olur (13).

Câmiin kapılarında durup gelenleri sırasiyle yazan Melekler, îmam, Minbere çıkıp oturunca, defterlerini dürer, Hutbeyi dinlemek üzere, içeri girerler (14).

îmam, Minbere çıkmadan önce, dört rekât Sünnet kılınır (15), imam, Minbere çıkıp oturunca, içeride Cuma Ezânı okunur.

Dışarıda okunan Cuma Ezânı, Hz. Osman devrinde Medine halkı çoğalınca, ihdâs edilmiştir (16).

İmam, cemâata karşı, ayakta iki Hutbe îrâd eder (17) ve Hutbelerin arasını biraz oturarak ayırır (18).

Hutbede, Allâh’a hamd-ü senâ ve şehâdette bulunulduktan ve Peygamberimize salât-ü selâm getirildikten sonra Kur’ân okunur, cemâata va’z ve nasihat edilir^ (19).

Hutbe îrâd edilirken, susulup dinlenilir. O sırada konuşana (sus!) demek bile câiz değildir (20).

Hutbeden sonra Kamet getirilip cemâatle iki rekât Cuma Namazı kılınır.

Peygamberimiz, Cuma Namazının birinci rekâtmda Âlâ, ikinci rekâtmda Gaşiye sûrelerini okurdu. (21)

Cuma ve Munafikûn sûrelerini okuduğu da, olurdu (22).

Cuma Namazı kılındıktan sonra cemâat, Namaz kıldığı yerin ilerisine, gerisine, sağma veya soluna çekilerek evvelâ dört, sonra da, iki rekât Sünnet kılar.

Evvelâ iki, sonra dört kılsa da, olur (23).

Cumanın şartlarından herhangi birisinin eksik olması ve kabul edilmemesi ihtimâli göz önünde tutularak Zuhr-u âhir (en son öğle Namazı) niyetiyle dört rekât daha kılınır.

Peygamberimiz, Cuma Namazını ve Cuma Hutbesini ne öyle uzatır-, dı, ne de, büsbütün kısardı. î’tidâlden ayrılmazdı (24).

Eshabdan Hakem, Peygamberimizin, Cuma hutbesini Yay veya Asaya dayanarak îrâd ettiğini söyler (25).

îslâmda Cuma Namazının ehemmiyeti büyüktür.

Meşrû’ bir mâzereti veyâ hastalığı yokken, üç Cuma Namazım terk etmiş olan kimsenin kalbini Allâh, mühürler (26). Böylelerinin, terk ettikleri her Cuma Namazı için, fakirlere birer dinar, bulamazlarsa, yarımşar dinar keffâret akçesi vermeleri lâzım gelir (27).

(5) Buhârî – Târi’h-ul-kebîr, c. 1, Kısım 2, s. 335, Ebû Dâvûd – Sünen, c. 1, s. 245.

(6) Ahmed b. Hanbel – Müsned, 257 noi Hadîs, Nesaî – Sünen, c. 3, s. 111.

(7) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 217, Ebû Dâvûd – Sünen, c. 1, s. 249.

(8) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 212, Ebû Hanîf© – Müsned, s. 17.

(9) Ahmed b. Hanbel – Müsned, c. 3, s. 30, 65-66, 69, İbn-i Mâce – Sünen, c. 1, s. 348, 349.

(10) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 218.

(11) Nesaî – Sünen, c. 3, s. 91-92.

(12) Mâlik – Muvatta, c. 1, s. 92, 93, Buhârî – Sahih, c. 1, s. 223, Ahmed b. Hanbel – Müsned, c. 2, s. 272.

(13) İbn-i Mâce – Sünen, c. 1, s. 347.

(14) Müslim – Sahih, c. 3, s. 7-8, Buhârî – Sahih, c. 1, s. 223, Mâlik – Muvatta, c. 1, s

93, Ahmed b. Hanbel – Müsned, c. 2, s. 272, c. 3, s. 343.

(15) Tirmizî – Sünen, c. 2, s. 401.

(16) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 219, 220.

(17) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 221, 223, Ebû Dâvûd – Sünen, c. 1, s. 250, 251.

(18) Ahmed b. Hanbel – Müsned, c. 5, s. 98, Tirmizî – Sünen, c. 2, s. 381, Müslim • Sahih, c. 3, s. 9.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*