DENEYLEME

DENEYLEME

DENEYLEME

DENEYLEME

DENEYLEME İ. (deneylenıek’ltn deney-le-me). Deneylemek işi, deney yapma.
— Mant. Bir fikrin doğruluğunu araştırmak için sistemli bir biçimde deney kullanılması. || Gözlemlemek amacıyle olay meydana getirmek veya bir olayı değiştirmek. Bk. ANSIKL.
— Sosyal. Bk. ansikl.
— Tıp. tnsan üzerinde deneyleme, tedavi amacıyle yeni bir maddenin veya yeni bir ameliyat tekniğinin insan üzerinde denenmesi. Bk. ANSİKL
— ANSiKL. Mant. Deneylerin sistemli biçimde kullanılması modern bilimlerin ayırt edici özelliğidir. Eskiçağda hemen hiç bilinmeyen ve ilk olarak simyacıların araştırmalarında kullanılmış olan deneyleme, tabiat ilimlerinin gücünü ve hızlı gelişmesini sağladı. Olayın şartlarını bir fikrin veya bir varsayımın gerektirdiği biçimde düzenlemesi, belirli sayıda unsurları değiştirerek yöntemli bir şekilde olay dizileri düzenlemesi veya bir olayın ölçülmesini sağlayabilmek amacıyle, iyice belirlenmiş birtakım hal ve şart bütünleri meydana getirmesi dolayısıyle deneyleme, tabiat olaylarının gözlemlenmesinden ayrılır. Deneylemenin gücü ve değeri, önce, olayı kendi İmkânlarımızın ölçülerine sığdırarak ve istenilen zamanda istenildiği kadar tekrarlayarak daha iyi gözlem şartları hazırlamasında, sonra da, bir unsurunun sürekli olarak değişmesinden güvenilir kıyaslama unsurlarının elde edildiği olay serileri yarat-masındadır; ayrıca, bu değişmelere dayanarak ve deneyler tekniğinin sağladığı bilgiler ile bilimi bugüne kadar edindiği kazançlar sayesinde, deneyleme, olayın giderek daha ayrıntılı bir şekilde çözümlemesini yapar. Deneyleme nazariyesine ilk olarak Bacon tarafından başvuruldu ve bu yol, başta Whewetl, Stuart Mill, Claude Bernard, A. Comte olmak Üzere modern mantıkçı ve bilginler tarafından da takip edildi. Bacon ve Stuart Mill konusunda deneyleme metotlarından çok zaman söz edilmiştir. Ama bu metolar, daha çok, aynı zamanda tabiat olaylarının gözlemlenmesine de elverişli olan muhakeme metotlarıdır.
— Tıp. İnsan üzerinde deneyleme kesin ve sağlam verilere dayanılarak ve önceden
gerekli tedbirler alınarak yapılır. Genel olarak beden veya ruhu etküeyecek yeni bir metodun insanlara uygulanmasıyle ilgili her türlü teşebbüs deneylemenin kapsamına girer. İlmî araştırma insan acılarını dindirmek için çok eski zamanlardan beri bilinçli veya bilinçsiz deneyler yapmıştır. Meselâ kır bitkilerinin ilâç olarak kullanılmasından radyum tuzu billûrlarma, iğneden bisturiye, elektrikten hipnotizmaya kadar görgüye ve bilgiye dayanan bütün araçlar insanların dertlerini daha iyi tanımak ve teskin etmek amacıyle deneme konusu olmuştur. Deneyciler, denemelerini daima büyü, din, ahlâk ve felsefe alanındaki tutuma göre yürütmüşlerdir; bu tutumlar çeşitli zamanlarda ve çeşitli ülkelerde denemelerin uygulama alanı ve araçlarını daraltmış veya genişletmiştir. Şüphesiz ki insan üzerindeki deneylemenin yerini hiç bir şey tutmaz; üstelik bu gibi deneylemelerin sonucu daima şüphelidir.
Deneyleme, iki yanı keskin bir bıçak olduğundan, bunun sorumluluğunu yüklenen kişide üstün İlmî ve ahlâkı niteliklerin bulunması gerekir. Kuduz aşısını ilk defa bir insana şırınga eden Pasteur’ün çektiği sıkıntıyı bilmeyen yoktur. İkinci Dünya savaşı sırasında, nazi toplama kamalarında sözde İlmî amaçlarla işlenen suçları kimse unutamaz. Demek ki insan üzerinde deneyleme ancak bazı İlmî, hukukî ve ahlâkî temellere, millî ve milletlerarası hukuk kurallarına dayanılarak yapılabilir. Bu temel ilkeler, ülkelere ve o ülkelerdeki felsefî veya dinî inançlara göre değişik ölçülerde uygulama alanı bulmaktadır. Her ne olursa olsun hastanın menfaatini bütün diğer düşüncelere üstün tutmak ve bütün ihtiyat tedbirlerini almak gerekir.
1. Verilen ilâç veya yapılan ameliyat hastalığın teşhisi veya tedavisi bakımından faydalı olmalıdır, hasta razı olsa bile sırf İlmî amaçlarla deney yapılmamalıdır. (A.B.
D.’de amaç tedavi olmasa da, kendisi razı olmak şartıyle ölüm mahkûmları üzerinde bu çeşit deneyler yapılmaktadır.)
2. İlâç zararlı olmamalı, etki ve zehirlilik derecesi hayvanlar üzerinde denendikten, geniş ve yeterli bir tedavi alanı bulunduğu anlaşıldıktan sonra uygulanmalı, deney faydasız olarak acı vermemelidir.
3. Uygulanacak ilâcın tehlikesi söz konusu hastalığın tehlikesinden daha az olmalıdır.
4. Hastanın rızasının alınmasında veya kendisi konuşamadığı zaman yakınlarının rızasının alınmasında her hangi bir kaçamağa yer verilmemelidir.
İnsana ve kişiliğine saygı duyan kimselerce yapılan deneyler, insanlığın acılarını azaltacak araçların bulunması için hövlece d^-vam edip ilerlemelidir. (Bk. EK CtLT 3) [LM] DENEYLEMEK geçi. f. Yeni. Deney yapmak. (M)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*