Eskiden Ramazanlarda iftara gidilen
yerlerde misafirlere verilen hediye (para) için kullanılan
tabir. İkinci Meşrutiyetin ilânına kadar Ramazan
ayında devletin vezir ve yüksek memurlarının konaklarında
her akşam iftar yapılması âdet haline gelmişti. Bu
davetlerde yemek ve ikramda bulunmakla beraber,İlerleyen yaşın her organ gibi dişleri de yıprattığı bilişen
bir hakikattir. Yaşlılarda çürükten ziyade diş etleri ve
kemiğin çekilmesi ile desteğini kaybeden ve sallanan dişler
problem olurlar.
Bazı mesleklerde dişler üzerine negatif tesirlidir. Civa
ve civalı bileşiklerle, kurşun, arsenik gibi kimyasal maddeferle
uğraşanlar, fırıncılar, çivileri dişleri ile tutan marangoz
ve ayakkabıcılar, X ışınlanna devamlı maruz kalan
röntgenciler ve radarcılar, nefesli çalgıları dişlerine dayayarak
çalmak zorunda olan müzisyenlerde diş rahatsızlıkları
sık görülür.
İrsiyet özellikle dişlerin şekilleri üzerinde etkilidir. Anne
veya babadan birinden dar çene şekli, diğerinden geniş ve iri
dişler alan çocuğun dişleri alveol kavsine sığmaz, dil veya
dudak tarafına devrilir, çarpık olur. Çeneler arasındaki
uyumsuzlukta da büyük oranda irsiyetin önemi vardır.
Şüphesiz ki dişlerde en büyük tahribatı bakteriler
yapar. Dişler arasında ve çürük oyukluklarında yerleşen
başlıca mikroplar, streptokoklar, leptobasiller, aktinomikozlar
veya mantarlardır. Bunlar gıda artıklarını hızla
fermente ederler ve asitli bileşikler haline getirirler. Dişin
kirecini eritirler. Diş eti cebinden hareke tie diş çevresinde
rahatsızlıklara sebep olurlar. Dişin hayatiyetine son vermekle
de kalmaz, kök ucuna doğru ilerleyerek alveol
kemiği içerisinde abselere sebebiyet verirler.
Aslında iltihaplı bir diş sadece ağzımız için bir tehlike
değil bütün vücudumuza mikrop yayan bir odaktır. Sinsibir düşman gibi zayıf bir anımızı bekler. Vücud direncini
kırar. Bulunduğu bölgede şişlik, kulaklarda, şakaklarda
şiddetli ağrılar yapar. Gözleri ve yüz sinüslerini de iltihaplandırabilir.
Böbreklerde ağn, idrar azlığı ve tansiyon yük-
.sekliği ile çalışmayı önler. Ayrıca ateşli romatizmaya sebep
olarak eklemleri rahatsı zlandırabilir. Mide ve barsakiardaki
şişkinlik ve hazımsızlık hep apseli dişi düşündürmelidir,
Dişlerde çok yerleşen s tre p to k o k la r kalp
kapakçıklarını iltihaplandırarak buralarda haraplanmalara
sebep olur. Ağız kokulan, boğaz ağnlan, hatta bazı
asabi bozıriduklann temelinde diş problemi olabilir.Dişlerimizi günde üç kez mekanik olarak temizlemeliyiz.
Boy boy reklâmlan yapılan diş macunlanndan bembeyaz
pınl pırıl dişler beklemek hayalcilik olur. Aslında diş
macunlarının diş sihhati üzerinde fazla bir tesiri olmadığı
gibi sıhhatli diş mutlaka süt beyazı olacak diye de bir kaide
yoktur. Dişe rengini veren minenin altındaki dentin tabakasıdır.
Bunun yaradılıştaki rengi neyse daha sonra da odur.
Diş fırçalannı seçerken orta sertlikte, kuytu köşelere girebilen
ve özellikle plastikten mamul olanlar tercih edilmelidir.
Kıl fırçalar domuz veya at kıllannın aklaştırılması ile imal
edilirler. Kıllar büyük oranda suyu emerler. Her kılın
içinde mevcut olan kanalcık ise bakterilerin yerleşmesi için
çok müsaittir. Aynca kıl fırçalann düzensiz olan uçlan diş
etini tahriş edicidir. Bir fırça bir kişi tar .fından kullanılmalı
ve 3-4 ayda bir değiştirilmelidir. Macun kullanılması
arzu ediliyorsa mercimek büyüklüğünde bir macun parçası
yeterlidir. Fırçalerken diş etlerine de masaj yapılmalıdır.
Önceleri diş etleri kanar ancak düzenli fırçalama ile diş
etleri pekişir. Fırçalama etten dişe doğru yapılmalıdır. Sıhhatli
bir diş eti gülpembesi rengindedir. Ağzında diş taşı
olanlar gecikmeden bir hekime müracaat etmelidir. Florun
suda yetersiz miktarda bulunduğu bölgelerde flor tabletleri
almak da yararlıdır. Ağız ve diş sağlığında misvak
kullanmanın büyük yeri vardır. Gerek hoş kokusu gerekse
kullanma ve taşıma kolaylığı misvağın cazibesini arttınr.
Düzenli olarak misvak kullananlarda çürüklerin durduğu,
diş etlerinin pekiştiği, ağız kokusunun kalmadığı
görülür. Misvak, Arabistan’da yetişen Erak (Salvadore
Persica) adlı bir ağacın dallanndan yapılır. Yine diş ipi de
fırçanın ulaşamadığı dişler arası bölgelerde kullanılabilir.Diş hekimliğinin tarihî insanların diş ağrısı çekmeleri
kadar eskidir. Binlerce yıl evvelki diş tababeti hakkında
elimizde fazla bir belge yoktur. Eski Mısırlılardan kalma
proteze benzer parçalar bulunmuştur. Çinliler akupunktur
ile diş ağnsma müdahale etmişler, Güney Amerika’da
Perulular koka yapraklan ile dişi uyuşturma cihetine git-Daimi dişler
1. Orta kesici diş
2. Yan kesici diş
3. Canin (göz dişi, köpek dişi)
4. Birinci küçük azı
5. ikinci küçük azı
6. Birinci büyük azı (6 yaş dişi)
7. ikinci büyük azı (12 yaş dişi)
8. Üçüncü büyük azı (20 yaş dişi)
mızda alt ve üst çenede ikişerden 4 tanedirler. Görevi
besinlerin parçalanmasıdır.
Küçük Azılan Kesicilerle azılar arasındadır. Çiğneme
işini görür. Alt ve üst çenede dörderden 8 tanedir.
Büyük Azılan Gıdalan öğütebilmek için çiğneyici
yüzeyleri geniş ve çok pürtüklüdür. Alt ve üst çenede
altışardan 12 adettirler.
Diş Hastalıktan:
Dişin Çürümesi: Dişlerin çürümesinde etkili pek çok
sebep sayılabilir. Başlıcalan, beslenme, irsiyet, yaş, cins,
hamilelik hormonal bozukluklar, bazı meslekler ve bakterilerdir.
Dişlerin sıhhatini anne kamından itibaren ele
almalıdır. Hamile annelerin kalsiyumdan, flordan, A,D ve
C vitaminlerinden zengin beslenmeleri çocuğun dişlerinin
direncini arttınr. Yine bu dönemde annenin noksan beslenmesi,
antibiyotik kullanması, ateşli hastalık geçirmesi,
röntgen ışmlanna maruz kalması çocuğun dişlerine dahadoğmadan birçok zarar verir.
Günümüz insanı çok miktarda sunT ve şekerli gıdalar
almaktadır. Özellikle yapışkan şekerli maddeler, dişler arasında
kalarak bozunurlar. Çocuklan dişleri çürümesin
diye şekerden tamamen menetmemeli, lâkin dişlerini
temizlemesini öğretmelidir. Diş aralan bakteri gelişimi için
son derece müsait, kuytu, harareti uygun köşelerdir. Buralarda
bir de gıda artıklan bırakılırsa bakteriler süratle
çoğalıp gıdalan parçalarlar. Bozunan gıdalar asitli bileşikler
halinde minenin derinliklerine sızarlar. Minenin kalsiyumunu
kaybetmesine sebep olarak mineyi harap ederler.
Yine günümüz insanı tarafından külliyetli miktarda kullanılan
uyuşturucular, alkollü içki ve içilen sigara da diş
sağlığını tehdid etmektedir.
Diş çürüklerinin sıklığı ve fazlalığı dünyanın çeşitli
bölgelerinde ayn grafikler çizer. Özellikle pirinç ile beslenen
Çinlilerde çürük oranı en üst seviyededir. Büyük
oranda av hayvanlan ile beslenen ve karbonhidratlı gjdalan
alamayan Eskimolar’da çürük oranı bir hayli azdır.
Güneşin çok a z alındığı Kuzey Avrupa ülkelerinde raşitizm
vakalan dişleri etkilerken, Afrikalı zencilerde sağlam
diş oranı bir hayli fazladır. Yurdumuzda da diş sağlığı
maalesef arzu edilenin çok altında olup ilkokul çağındaldçocuklann % 90’ı ağzında çürük diş bulundurmaktadır.
Hamilelikte dişetlerinde iltihap ve şişme durumlan
meydana gelir. Anne adayı şiddetli kanama nedeniyle dişlerini
fırçalayamaz. Devamlı kusması ağızasiditesini arttınr.
Bu dönemde ağız bakımı daha fazla hasassiyet ister.Dişin tabakaları
1 Mine
2 Dentin
3 öz odası (pulpa)
4 Periodontul bağlar
(Sharpey Ufleri)
5 Sement
6 Diş eti
7 Alveol kemiği
8 Periodontul bağlar
9 Kanal
(Kök öz odası)
10 Apex (kök ucu)
dan alakalıdır. Diş anne kamında çeşitli devrelerden geçip
şekillenir. Yavrunun ağzında ilk çıkan dişler alt orta kesici
dişlerdir. Bunlar altı aylıktan itibaren ağızda görülebilirler.
2.5 yaşında bir çocuğun ağzında 20 süt dişi bulunur. Daha
sonra süt dişleri sürekli aşınarak, çürüyerek ve kökleri
eriyerek 11-13 yaşma kadar kaybedilirler. 6 yaşından itibaren
yerlerini daimi dişlere bırakırlar. Erişkin bir insanda 32adet daimi diş bulunur.
Dişlerin çtkma zamanlan
Süt dişlerinin sürme zamanlan
Alt orta kesici 6-8 ay
Üst orta kesici 8-9 ay
Alt yan kesici 9-10 ay
Üst yan kesici 10-11 ay
Alt ve üst I. büyük azı 12-15 ay
Alt ve üst köpek dişi 15-20 ay
Alt ve üst II. büyük azı 20-24 ay
Daimî dişlerin sürme zamanları
I. Büyük azı 6 yaş
Alt-üst orta kesici 7 yaş
Alt-üst yan kesici 8 yaş
I. Küçük azılar 9 yaş
Alt-üst köpek dişi 10 yaş
II. Küçük azılar ‘ 11 yaş
II. Büyük azılar 12 yaş
III. Büyük azılar 16-20 yaş
Eksik beslenme, vitamin noksanlığı, çocuklukta geçirilen
şiddetli ateşli hastalıklar, raşitizm ve bazı hormonal
hastalıklar dişlerin zamanında gelmesini geciktirebilir.
Eğer zamanı geldiği halde dişler ağızdaki yerlerini almamışlarsadiş hekimine müracaat edilmelidirDişip Yapısı
Dış görünüş itibari ile diş üç kısımda incelenir.
1) Kron (taç kısmı)
2) Kole (boyun kısrnı)
3) Kök
Dişin tabakalan dıştan içe doğru incelendiğinde:
1) Mine
2) Sement
3) Dentin
4) Pulpa olmak üzere 4 kısım vardır.
Taç kısmını dışandan saran parlak saydam kısma
“mine” denir. Çiğneme yüzeyinde 2,5 mm’ye yaklaşan
mine boyuna doğru gittikçe incelir. Köke doğru gittikçe
mine yerini semente bırakır. Minenin % 96’sı inorganik
maddedir. Minedeki başlıca inorganik maddeler, kalsiyum,
fosfor, magnezyum, karbondioksit, sodyum, potasyum,
klor, flor, kükürt, silisyum ve çinkodur. Mine
trikalsiyum fosfat yapısındaki hidroksi apatit kristallerinden
meydana gelmiştir. Bu kristaller çok düzgün bir altıgen
yapısındadır. Bir azı dişinde yaklaşık 12 milyon kristal
mevcuttur. Mine vücudun en sert dokusudur. Mineralleri
sertlik itiban ile talktan elmasa kadar 10 dereceye ayırmışlardır.
Minenin sertlik derecesi 7 civanndadır.
DİŞ KİRASI
14
Eyl