ZİYAFETİN ÂDÂBI BEYÂNINDADIR.
Ziyâfette altı âdâb vardır. B unlar : 1 — Dâvet, 2 — İcabet,
3 — Mecliste bulunm ak, 4 — Yedirmek, 5 — Yemek, 6 — Ayrılm
aktır.
Şimdi biz, inşâallah, bunları açıklayacağız. Evvelâ ziyâfetin faziletini
anlatalım . Hadîs :
«Misâfir için külfete girm eyin; m isâfirin buna canı sıkılır. Kiın ki
m isâfiri küstürürse, A llah’ı küstürm üş olur. A llah’ı küstürene de Allah
buğz eder.» (33) Yine Resûl-i E k re m :
«Misâfir ağırlam ayan (istemeyen) kimsede hayır yoktur.» (34)
buyurm uştur. Resûl-i Ekrem , ineği ve devesi bol bir kimseye uğradı.
Bu adam , Resûl-i Ekrem ’i yedirmedi. Birkaç koyunu olan bir kadına
uğradı, kadın, m isâfirine hem en bir koyun kesiverdi. B unun üzerine
Resûl-i Ekrem :
«Şunlara bakın: Bu ahlâk ancak, Allahu Teâlâ’nın yed-i kudretindedir,
onu dilediklerine lütfeder.» (35) buyurm uştur. Resûl-i Ekrem
’in âzâdlı kölelerinden Ebû Râfî anlatıyor: «Bir gün Resûl-i Ekrem
’e bir m isâfir geldi, Resûl-i Ekrem bana: «Falan yahûdiye git, misâfirim
geldiğini söyle ve bana recep ayına kadar bir m iktar un versin
de» buyurdu. Yahûdi, rehin alm adan vermem, dedi. Resûl-i Ekrem
’e haber verdiğimde:
«Allah’a yemin ederim ki, gökte de eminim, yerde de em inim
Eğer bana veresiye verseydi, g ü n ü n d i borcum u öderdim. Al şu zırhı
mı götür rehin ver de un al gel.» (36) buyurdu. İbrahim aleynisselâm ,
yemek yiyeceği zam ân, bir iki mil mesâfede kendisiyle yiyecek bir m isâfir
arardı. Bu sebebten kendisine «Misâfir babası» denirdi. Bu m isafirperverlikteki
sadâkatinin delili olarak, el’an m edfıın bulunduğu
Hebron [H alîlürrahm an] (*) m ağarasında her gün üç yolcudan yüz
yolcuya kadar yemek yedirilm ektedir. Burasını idâre eden zât, bugü
ne kad ar buranın hiç bir akşam m isâfirsiz kalm adığını söylem iştir
Resûl-i Ekrem ’e (S.A.V.) «İhsân nedir?» diye sorulduğunda, Resûl-i
Ekrem Efendimiz :
«Yemek yedirm ek ve herkese selâm vermektir.» (37) buyurm uş
tur. Yine Resûl-i Ekrem ’e, «K effârât ve derecât nelerdir?» diye sorduklarında:
«Yemek yedirm ek ve insânlar uykuda iken nam âz kılm aktır.» (38)
diye cevâb vermişlerdir. «Hacc-ı mebrûr hangisidir?» diye sorduklarındada :
«Yemek yedirmek ve güzel konuşmaktır.» (39) buyurmuşlardır.
Enes (R.A.) «Misâfirin girmediği (gelmediği) eve melek girmez,» demiştir.
Ziyafet vermenin ve yemek yedirmenin faziletini bildiren
daha pek çok haberler [hadisler] vardır.