EĞE i. (esk. türk. ige’den). Madenleri, tahtayı
v.b. yontmak, düzeltmek ve perdahlamak
için kullanılan, sert çelikten yapılmış,
üzeri çizgi çizgi, genellikle uzun ve ensiz
el âleti: Cebinden bir eğe çıkarır, elindeki
zinciri kesmeğe başlar (Namık Kemal).
— Eğeler, uzunluğuna (10 ile 35 sm
arasında değişir), biçimlerine ve diş hatvelerine
göre adlandırılır. Başlıca eğe çeşitleri
şunlardır: madenlerin kabasını almakta
kullanılan alman eğesi; perdah işlerinde kullanılan
yassı lama eğe; bir yüzü yarım yuvarlak,
Öteki yüzü yassı yarım yuvarlak eğe
(balık sırtı eğe), konik silindir biçiminde
fare kuyruğu eğe (yuvarlak eğe); kare
kesitli dört köşe eğe; üçgen kesitli üç köşe
eğe; her iki yüzüyle de çalışılabilen, çok
uzun dörtgen biçiminde yaprak eğe (sivri
uçlu lama eğe); sivri ve , dar köşeleri, kanalları
eğelemekte kullanılan, bıçak biçimindeki
bıçak eğe. ,
Eğelerin «diş hatveleri» de kullanma alanına
göre değişir: yumuşak madenlerde çalışılırken
– tek ağızlı düz, çeliği eğelemek için
çift ağızlı çapraz, yine yumuşak madenler
için, eğik kenarlı basit dişleri olan köşeli
‘ dişli eğeler kullanılır. Ağaç işlerinin
kabası törpüyle alınır ve işlem, .törpünün
dişlerinden daha az çıkıntılı, birbirine paralel
diş hatveleri olan, böyîece\daha iyi
, perdahlama yapabilen bir eğeyle tamamlanır.
Bir eğenin diş hatveleri, kaldırılacak, talaş
miktarıyle ve eğelenecek yüzey için istenen
düzgünlükle orantılı olmalıdır. Bu hatve,
çeşitli eğelerde şöyle düzenlenmiştir: çok1
kaba talaş için 1,5 ile 2 mm arasında (alman
eğesi); kaba talaş için 1 mm; yarı ince
talaş için 0,5 mm; ince talaş için 0,3 mm
se çok ince talaş için 0,1 mm
EĞE
14
Kas