EKLEM i. (eklemek*ten ekle-m). Anat. (İat.
articulatiö). İnsanda ve omurgalı hayvanlarda
iki kemiğin birleştiği yer. Eklem grafisi, eklem boşluğuna kontrast
madde zerkinden sonra eklemlerin radyografik
incelenmesi. (Diz ekleminin eklem
grafisi, meniskuslarm durumuyle ilgili bilgi
verir). || Eklem kapsülleri, eklemleri saran
ve eklem yüzleri yakınında kemiklere yapışan
telsel dokulu kılıf. || Eklem sıvısı salan
zar, eklem sıvısı keselerini meydana ge-.
tirir. (Bu sıvı eklemlerdeki sürtünme ve kay
mayı kolaylaştırır. Diz ve dirsek gibi kemik
çıkıntıları ile deri arasında da bu çeşit
zarlar bulunur.) || Yeni eklem, yeni baştan
oluşan bir eklem.
— Bot. Bitkilerin bazı kısımlarında görülen
ve parçalara ayrılmayı kolaylaştıran
halkamsı boğumlar.
— Böcek bilim. Eklemli hayvanların vücudunda
çeşitli bölgelerin birleşme yeri:
Baş-göğüs eklemi, (Eklem yerinde, kütiküla
büsbütün kaybolmaz, ama başka yerdekilerden
daha ince ve yumuşak olur.) Histol. Nöron eklemleri, bir nöronun
kısa uzantısının diğer bir nöronun aksonunun
uç demeti ile birleştiği (devamlılığını
sağladığı değil) nokta. (Sinir akımının değişikliğe
uğradığı yer burasıdır; meselâ burada
bir duyum akımı hareket akımına dönüşür.
Bu ekleme s î n a p s da denir.)
— Jeol. Kayanın bölünmeye elverişli yüzeyi.
— Patol. Eklem ağrısı, eklemin dış görünüşünde
değişiklik olmaksızın eklem etrafında
veya eklemde yerleşen ağrı.
— Psikol. Eklem duyusu, eklemlerin duruşunun
verdiği duyuların tümü. (Eşanl.
k î n e s t e z J L ) || Eklem yolu ile birleşmek,
özellikle kemiklerden veya böceklerin ve
kabukluların vücut parçalarından bahsedilirken:
Kol kemiği kürek kemiği ile eklemlenir.
— Eklemler başlıca üç çeşide
ayrılır: oynar eklem, yarı oynar eklem,
oynamaz eklem. Oynar eklemde kemiklerin
eklem yüzeyi kıkırdakla kaplı ve kaygandır;
eklem yüzeyleri bir boşlukla birbirinden
ayrılır. İki kemiğin ucu bir eklem
kapsülü ile birbirine bağlanır; eklem kapsülü
yer yer kalınlaşmalar gösterir; eklem bağı
denilen bu kısımlar eklem yüzeylerine yakından
veya uzaktan yapışarak kapsüle büyük
bir direnç kazandırır. Eklem kapsülünün iç
yüzü eklem sıvısı salan zarla kaplıdır; ince
ve saydam olan bu zar renksiz, yapışkan ve
kaygan bir sıvı salgılar: eklem sıvısı. Bazı
eklemlerde yüzeyler birbirine tam oturmaz;,
bu gibi eklemlerde, gerekli uyum menisk adı
verilen telsel kıkırdaktan organlarla sağlanır.
Eklem yüzeylerinin karşılık duruşuna göre
altı çeşit oynar eklem vardır: yuvar eklem,
lokma eklem, eyer eklem, makara eklem,
döner eklem, düz eklem.
— Karşılaştırmalı anat. İç iskeleti bulunan
bütün hayvanlarda eklemlerin şekli insandaki
gibidir. Fakat dış iskeletli hayvanlarda
(msi. böceklerde) eklem sistemi büsbütün
başkadır. Bacaklardaki her parça silindirimsi
biçimdedir; bunlardan her biri kendisinden
sonra gelen parçanın kaslarına bağlıdır.
— Patol. Eklemlerde her çeşit dokuya özgü
hastalıklar, özellikle bağ dokusu iltihapları
görülebilir. Eklem iltihapları. Kırık bir kemiğin yapışmasında bir kusur
olduğu zaman yeni eklem ortaya çıkar.
Bu gibi hallerde genellikle yalancı
eklem terimi kullanılır. Günümüzde yeni
eklem deyimi bir eklemin kesilmesinden
veya yerine konmamış bir çıkıktan
sonra (eski çıkık) meydana gelen eklemi
tanımlar; aynı zamanda artroz hallerinde
yân yana iki omurun dikensi çıkıntıları arasında
da görülebilir, (
EKLEM
23
Kas