ENDERUNLU FÂZIL; on sekizinci yüzyıl
divan şâirlerinden. 1759 yılında doğduğu tahmin
edilmektedir. Babasının ölümü üzerine İstanbul’a
getirildi. Enderûn Mektebinde yetişti.
Hafif halleri yüzünden saraydan çıkarılınca, 12
yıl sefil bir hayat sürdü, sonra Halep ve Erzurum’da
bâzı memurluklarda bulundu. Rodos’ta
mecbûrî ikâmet ettirilirken gözleri kör oldu ve İstanbul’a
dönmesine izin verildi. 1810 yılında İstanbul’da
öldü.
Nâbî ve Nedim’in yolunda yürümek istemiş
olan Enderunlu Fâzıl, üstün bir şâir sayılmasa da
mesnevilerinde gerçek hayat sahneleri çizmesinin
yanında devrinin âdetleri ile halk ruhuna yer
verdiği için dikkat çeker.
Eserlerinden Defter-i Aşk, Hûbânnâme, Zenânnâme
mesnevi şeklinde olup, Çengînâme murabbalardan
meydana gelmiştir.
Eserleri:
Dîvân, Defter-i Aşk, Hûbânnâme, Zenânnâme,
Çengînâme.
Enderûnlu Fâzıl, dokuz ay Gürcistan, Kafkasya
ve doğu illerinde Pâdişâh adına büyük debdebe
ile masrafını kesesinden ödemek şartıyla dolaşmış
ve dönüşünde hâzineden para almamıştır.
Bu hâlini Şeyhî’nin Hârnâme’sini andıran mizahlı
bir dilekçe ile pâdişâha arz etmektedir.
Edüp bu mâlıhulyâ ile Fâzıl
Sitanbul’a kudûm-i müflisâne
Olunca hizmetim makbûl-ı dergâh
Dediler bu garîb-i nâtüvâna
Kudüm etti bana envâ-ı âlem
Ziyâretgâh-ı ecnâs oldu hâne
ENDERUNLU FÂZIL
20
Eki