Genel

Evliyalar

OSMAN PAŞA özdemiroğlu, türk devlet adamı (Kahire 1527-Şenbi Gazan, Tebriz 1585)

Evliyalar

OSMAN PAŞA özdemiroğlu, türk devlet adamı (Kahire 1527-Şenbi Gazan, Tebriz 1585)

OSMAN PAŞA özdemiroğlu, türk devlet adamı (Kahire 1527-Şenbi Gazan, Tebriz 1585)

İmam-ı Azam Ebu Hanife: 9 yaşında Kur’an-ı kerim’i ezberler, Ramazan’ı şerif ayında hatimle namaz kıldırır, bir Ramazan boyunca altmış hatim indirir. Kendisine fet­va sorulduğunda ise henüz 13 yaşındadır.

İmam-l Şafii: Asıl adı Muhammed Bin Idris olan Imam-ı Şafii, Muvattayı 5 yaşında ezberler. Kur’an, hadis, şiir, lügat gibi dev­rinde eğitim ve öğretim müfredatına giren bütün ilimleri küçük yaşta öğrenerek 15 ya­şında fetva vermeye başlar.

Süfyan İbn-i Uy ey ne: Küçük yaşta ilim öğrenenlerdendir. Dört yaşındayken Kur’an- Kerim’i ezberler.

Ahmed Bin Hanbel: Müsned isimli meşhur Hadis kitabını, ezberlediği 700 bin hadis-i şerif arasından seçtiği 30 bin hadis-i şerifle meydana getirir.

İmam-l Buhari: Küçük yaşta ilim tahsi­line başlar. Sıbyan Mektebi’ndeyken 15 bin hadis-i şerif ezberler. Daha buluğ çağma ermeden İbnü’l Mübarek’in kitaplarını hıf­zeder. Yazmaya başladığında henüz sakalı çıkmamıştı. 16 yaşında Veki’in kitaplarını da ezberleyen İmam-ı Buhari, Şafii fıkhını da öğrenir.

İbnü’l Cevzi: Okuduğu kitapların sayısı­nın 20 bin cildi geçtiğini ifade eder. Ömrünün bir anını bile boşa harcamaz. Her dalda eser verir. Bazısı 20 cildi bulan 340’tan fazla eser vermiştir. Günde dört defter yakın yazı yazar­dı. Yazdıkları yılda 50-60 cildi bulmaktaydı.

Fahreddin-i Razi (1149-1209): Meşhur bir müfessirdir. Yemek yerken de bir şey oku­mak ve öğrenmek isterdi, çare bulamayınca da çok üzülürdü. Çok defa sofraya oturdu­ğunda bir yandan yemeğini yer bir yandan da kitap okurdu. Evinden mescide giderken binek sırtında 300 bin talebesine ders verdiği anlatılır. Sadece tefsire dair yazdığı eser 20 bin sayfadır. Hayatının her gününde 15-20 sayfa yazı yazdığı kayıtlara geçer.

İsmail Hakkı Bursevi (1652-1715): Mum

ışığında 161 eser yazar. Avrupalılar, “Bu eser­ler bir değil, beş ömre sığmaz” demişlerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen (1884-1972):

Önemli bir İslam alimi ve müfessirdir. İslam ilmihali, Kur’an-ı Kerim Tefsiri, Hukuk-ı İs- lamiyye Kamusu en meşhur eserleridir. Di­yor ki: “Küçük yaşlarımda elime geçen eser­leri bir gecede okuyup bitirirdim. Gözlerim kan çanağına döner sıhhatim bozulurdu. Annem gecenin geç saatlerinde yanıma ge­lir, islenmiş lambanın camlarını siler bazen de ‘artık yeter, yat!’ diye lambaya üfierdi!”

Sultan İkinci Abdulhamid Han ؛

ibâdetlerinde hassas davranır, namaz­larını vaktinde kılar, zaman zaman kendi­si imamlık ederdi. Muntazaman Kur’ân-ı Kerîm okurdu. Saray erkanı ve halkının da ibâdetlerine dikkat etmesini yayınladığı irâdelerle tenbih ederdi. Hükümet işlerin­den kalan zamanı – okumakla geçirmiyor­sa- mutlaka marangozhanede sarfederdi. On bini aşan kitaptan oluşan kütüphanesin­de, çok fazla kitap okurdu. Geçmiş târih ve dünya siyâsetine özel ilgi gösterirdi. Avrupa basınını günü gününe takip ederdi. Mühim kitapları yayınlandıkları yıl tercüme ettirip, okur veya okuturdu. Bu şekilde 6 bin kitap tercüme ettirmiştir ki, defterler hâlinde kü­tüphanesinden çıkmıştır. Yaptığı ve yapaca­ğı şeyleri çoğu zaman kendisi not eder, yap­tıracaklarını da not ettirirdi.

Gerçek Bir Münevver Adayı

Yukarda da gördüğünüz gibi tarihimiz adını günümüze kadar duyuran ilim yolun­da değerli kitap dostu şahsiyetlerle doludur. Onların hayatları incelendiğinde şu gerçek dikkati çekmektedir. Hemen hemen hepsi de çocuk denecek yaşta eğitime başlamış, buluğ çağma ermeden alanlarında uzman olmuşlardır. İlme sahip olmak için nelerden fedakârlık ettikleri ise onları günümüze taşı­yan ikinci bir sebeptir.

İlim yolunda okumayı kendine düstur edi­nen, ilmin gerçek manasını gerçek erdemlilik için isteyen şahsiyetler hem zamamnda hem de gelecekte varlığını ve değerini koruyacak­tır. Bunun için de bizler okumayı hayatımızın en anlamlı parçası haline getirmeli, aile kül­türümüze okuma kavramını yerleştirmeliyiz. Günlük üç öğün yemek yer gibi, günün en az üç saatini okumaya ayırmak gideceğimiz ni­hai ilim yolunda bizim için vazgeçilmez alış­kanlıklarımızdan olmalıdır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir