Francesco II

Francesco II

(d. 16 Ocak 1836, Napoli -ö. 27 Aralık 1894, Arco, İtalya), 1859-60 yıllarında İki Sicilya Krallığı’mn hükümdarı. Napoli Bourbonlarından gelen son kraldır.
II. Ferdinando ile ilk karısı Maria Cristi-na’nın tek oğluydu. Devlet ve aile meclislerinde kolayca etki altında kalan çekingen ve kuşkucu bir yaradılışı vardı. Tahta çıktıktan sonra, Piemonte-Sardinya’nın yanında Avusturya’ya karşı savaşa girmesi ve bazı liberal reformlar yapması yolunda Kont Cavour’dan gelen önerileri reddetti. Giu-seppe Garibaldi’nin Binler Seferi sırasında Sicilya’yı işgal etmesi (Mayıs 1860) üzerine paniğe kapıldı ve Fransız imparatoru III. Napoleon’un önerisine uyarak, liberallerin baskılarına teslim oldu (25 Haziran 1860). 1848 Anayasası’m yeniden yürürlüğe koydu, basma özgürlük tanıdı ve seçimlere gidileceğine söz verdi. Ama monarşiyi kurtarmak için artık geç kalınmıştı. 1-2 Ekim’ de Garibaldi, Bourbon güçlerini Volturno Irmağında yenilgiye uğrattı. Francesco, 21-22 Ekim’de yapılan bir halkoylamasıyla krallıktan indirildi. Piemonteliler Gaeta’yı ele geçirince (13 Şubat 1861) Papa IX. Pius’un konuğu olarak Roma’ya çekildi. Roma da düştükten sonra (1870) Paris’e yerleşti.
Francesco (I), asıl adı francesco de’ medici (d. 25 Mart 1541, Floransa – ö. 19/20 Ekim 1587, Poggio a Caiano, Floransa yakınlan), Toscana’nın ikinci grandükü. Fransa kralı IV. Henri’nin karısı Marie de M6dicis’nin babasıdır.
1564’te, babası I. Cosimo henüz sağken Francesco hükümet başkanlığına atandı. 1574’te babasının ölümü üzerine grandük oldu. Ama grandük unvanı Cosimo’ya papa tarafından verildiğinden tam bir meşruluk taşımıyordu. Kasım 1575’te aynı unvanı Kutsal Roma-Germen imparatoru II. Maxi-milian’dan da alarak grandüklüğünü yasallaştıran Francesco, Habsburglara hizmet ederek ailesinin Toscana’daki bütün mülkleri üzerindeki veraset hakkını elde etti. Polonya tahtına aday olması yönünde iki öneri (1575 ve 1587’de) aldı ama her ikisini de geri çevirdi. Bemardo Buontalenti’nin Livomo’yu Toscana’mn en büyük limanı yapmak için geliştirdiği planı destekledi
(1577), donanmayı güçlendirdi ve Doğu Akdeniz’de çeşitli ticaret merkezleri kurdu.
Aynı zamanda bilim adamı olan Francesco kimya, mekanik ve balistikle yakından ilgilendi. Aynca aile geleneğini sürdürerek başta Giambologna olmak üzere bütün sanatçılan korudu; Medici ailesinin resim koleksiyonunu Floransa’daki Uffizi Sarayı’ na yerleştiren ilk kişi Francesco oldu. Ama aile içindeki skandallar Francesco’nun yönetimine gölge düşürdü: Kardeşi Pietro, kansı Eleanora de Toledo’yu öldürdü (9/10 Temmuz 1576 gecesi); kız kardeşi Elisabet-ta, kocası Bracciano dükü Paolo Giordano Orsini tarafından öldürüldü (10 Temmuz 1576); Francesco’nun kendisi de Bianca Capello’ya âşık oldu. Ne AvusturyalI Joan-na’yla olan evliliği, ne de ailesinin ve halkın tepkisi Francesco’yu bu tutkudan caydıra-bildi. Joanna üç çocuk doğurduktan sonra ölünce Bianca’yla evlendi ve Vecchio Mey-danı’nda ona törenle taç giydirdi. Francesco ve Bianca 1587’de birkaç saat arayla sıtma-
dan öldüler. Ama halk, Bianca’nın, kayınbiraderi Ferdinando (I. Ferdinando) için hazırladığı zehirli pastayı yanlışlıkla Francesco’nun yemesi üzerine, kendisinin de aynı pastadan yiyerek canına kıydığı biçiminde bir öykü yarattı.
Francesco (assIsIlI aziz), İtalyanca san francesco d’assisi, asıl adı francesco di pietro di bernardone, v. giovanni (d. 1181/82, Assisi, Spoleto Düklüğü – ö. 3 Ekim 1226, Assisi; azizler listesine kabulü, 15 Haziran 1228; yortu günü, 4 Ekim), Fransisken tarikatının kurucusu, 13. yüzyıl başlanndaki kilise reformunun öncüsü. Tarihin en saygın dinsel önderleri arasında yer alan Aziz Francesco, Sienalı Azize Caterina’yla birlikte İtalya’nın başlıca koruyucu azizidir.
Francesco bir kumaş tüccarının oğluydu. S. Giorgio Kilisesi’nin yakınındaki okulda Latinceden sonra Fransızca öğrendi. Fransız edebiyatı üzerine bilgi edindi, özellikle trubadur şiirlerini okudu; Fransızca konuşmayı seviyor, Fransızca şarkılar söylüyordu. Coşkun yaşama sevinci ve dünyaya bağlılığı, onu kentin gençlerinin önderi durumuna getirdi. 1202’de Assisi ile Perugia arasındaki savaşta çarpıştı, bir yıl tutsak kaldı. Serbest bırakılmasının ardından ağır bir hastalığa yakalandı. İyileştikten sonra 1205 sonlannda Apulia’da II. Freidrich’e karşı savaşan Kont Gentile komutasındaki papalık ordusuna katılmak istedi. Ama Spoleto’ da gördüğü bir düş sırasında aldığı buyruğa uyarak Assisi’ye döndü ve savaştan daha kutsal bir görev için çağn beklemeye, sürekli dua ederek bir münzevi gibi yoksulluk içinde yaşamaya başladı. Sonunda ailesiyle de bağlannı kopardı. Bu dönemde
Assısılı Azız Franceso, Cimabue’nun bir freskinden ayrıntı, 13. yy sonları;
S. Francesco Kilisesi’nin alt bölümü, Assisi, İtalya
Alinari-Art Resource; Anderson
S. Damiano Kilisesi ile Havari Aziz Petrus’a adanmış bir şapeli ve Assisi’nin altında yer alan ovada Sta. Maria degli Angeli Kilisesi’ ni onardı.
Francesco, din adamı olmadığı halde bir süre sonra halka vaazlar vermeye başladı. Zamanla çevresinde toplanan müritler için yalın bir kurallar dizisi geliştirdi. 1209’da sayıları 12’yi bulan bu keşiş topluluğu Papa
III. lnnocentus’un onayım almak için Roma’ya gitti. Önce kesin karar veremeyen papa, ardından topluluğun kurallarım sözlü olarak onayladı. 16 Nisan günü gerçekleştiğine inanılan bu olay, sonradan Fransisken tarikatının resmî kuruluş tarihi kabul edildi. Hiçbir mülk edinmeksizin sokaklarda halka
343 Francesco
vaaz veren Fransisken keşişler başlangıçta yalnız Umbria’yla sınırlıyken, sayılan arttıkça bütün İtalya’ya yayıldı.
Aziz. Francesco’nun kişiliğinin temelinde, Hz. İsa’nın yaşamına eksiksiz öykünme çabası yatıyordu. Aynca yoksulluk tutlkusu da onun kişiliğinin bir parçasıydı. Çağdaşla-n, örneğin Sacrum commercium (Kutsal Alışveriş) adlı alegorik yapıtta, yoksulluğu Francesco’nun “hanımefendi”si olarak kişi-leştirdiler. Giotto da Assisi’deki S. Francesco Kilisesi’ne yaptığı fresklerde yoksulluğu Francesco’nun “gelini” olarak betimledi. Ama Francesco yalnızca dışsal yoksulluğu amaçlamıyor j benlikten bütünüyle kurtulmak istiyordu. Francesco için doğa, Tanrı’ nın yansıdığı bir aynaydı ve insanı Tanrı’ya götüren çeşitli basamaklardan oluşuyordu. Francesco bütün yaratıklan kendi “kardeşi” gibi görüyordu. Uzun ve acılı hastalıklan, onun için birer “kız kardeş”ti. Uyguladığı ağır eziyetler için de kendi bedeninden özür dilerdi.
Francesco 1212’de bu kez kadınlar için, sonradan Azize Chiara’nın adıyla anılan ikinci bir tarikat kurmaya girişti. Assisili soylu bir kadm olan Chiara’ya, kendi üzerindekilere benzeyen bir giysi verdi ve onu birkaç arkadaşıyla birlikte S. Damiano Kilisesi’ne yerleştirdi. Daha sonra Assisili başka kadınlar da Chiara’ya katıldı. Francesco, evini ve ailesini bırakamayan kadınlar ve erkekler için de yaklaşık 1221’de üçüncü tarikatını kurdu. Bu topluluğa katılanlar, dünya yaşamından bütünüyle kopmaksızın ve keşişlik andı içmeksizin Fransisken ku-rallannı uygulayacaklardı. Üye sayısı çoğaldıkça bu tarikat da bütün İtalya’ya yayıldı.
1212 ilkbaharının sonlarında Francesco Filistin’e gitmek üzSre yola çıktı. Ama gemisi Adriya Denizinin doğu kıyısında kaza geçirdiği için geri dönmek zorunda kaldı. Bir iki yıl sonra, İspanya’ya yapacağı bir yolculuktan hastalık nedeniyle vazgeçti. 1217’de Fransa’ya gitmek istediyse de Segni kardinali Ugolino (sonradan Papa IX. Gre-gorius) tarikatı yönetebilmek için İtalya’da kalmasını salık verdi. Francesco 1219’da Mısır’a gitti; Haçlılann kuşatma altında tuttuğu Dimyat’ta Eyyubi sultanı el-Kâmil’ le görüşerek ona Hıristiyanlığı anlattı. Sultanın Francesco’dan etkilendiği ve Filistin’ deki kutsal yerleri gezmesine izin verdiği söylenir.
İtalya’da tarikat içinde huzursuzluk olduğu yolunda haber gelince, Francesco geri dönmek zorunda kaldı. Erkekler tarikatının artık 5 bin kadar üyesi vardı ve bu sayı görülmemiş bir hızla artıyordu. Ama bu geniş topluluğu yönlendiren tek ortak bağ, Francesco’nun örnek yaşamı ve onun getirdiği yalın tarikat kurallarıydı. Tarikat başkanlığına vekil olarak atadığı Peter Catanii 1221’de ölünce, Francesco onun yerine Cortonalı Elias’ı getirdi; tarikat tüzüğünü gözden geçirip genişletmeye çalıştı; yeni hükümleri Papa III. Honorius’un onayına sundu. Yeni tüzük 29 Kasım 1223’te onaylandıktan sonra Francesco yavaş yavaş günlük işlerden uzaklaştı.
Francesco 1224 yazında Meryem’in Göğe Çıkışı yortusunu (15 Ağustos) kutlamak ve 40 gün oruç tutarak Aziz Mikhail Günü’ne (29 Eylül) hazırlanmak üzere tek başına, Assisi yakınlarındaki La Verna’da (Alver-nia) bir dağa çekildi. Kutsal Haç Yortusu’ nun (14 Eylül) arifesinde bir sabah dua ederken, inanışa göre gökyüzünden kendisine doğru altı kanatlı bir meleğin yaklaştığım gördü. Melek, Hz. İsa gibi çarmıha gerilmişti ve Francesco’ya gülümsüyordu. Fran-
Francesco 344
cesco bu düşü yorumlayarak, Tanrının kendisinden din uğruna can vererek değil, bilincini ve yüreğini Hz. İsa’yla uyumlaştı-rarak ona benzemesini beklediği sonucuna vardı. Ama inanışa göre, meleğin görüntüsü kaybolduktan sonra, çarmıha gerili bedenindeki yaraların tıpkısı Francesco’nun bedeninde de ortaya çıktı.
Francesco yaşamının sonuna değin bu izleri saklamaya çalıştı. Onun ölümünden sonra Elias, bu izlerin varlığım bütün tarikata duyurdu. Francesco’nun günah çıkarma rahibi olan yakın dostu Leo da ilerde bu olayı kâğıda dökerek, öldüğünde Francesco’nun sanki çarmıhtan yeni indirilmiş gibi gözüktüğünü yazacaktı.
Francesco, yaşamının son iki yılını acılar içinde geçirdi. Doğu gezisinde kaptığı bir hastalık yüzünden gözleri görmez olmuştu. Rieti’de uygulanan tedavi başarısız olunca bir süre Siena’da kaldı, sonra da Assisi’ye getirildi. Ölümünden sonra geçici olarak Assisi’deki S. Giorgio Kilisesi’ne gömüldü. 1230’da, kentin batı ucundaki bazilikada Elias’ın onun onuruna yaptırdığı kiliseye taşındı.
Francesco (paolali aziz) (d. 27 Mart 1416, Paola, Napoli Krallığı – ö. 2 Nisan 1507, Plessis-les-Tours, Fransa; azizler listesine kabulü 1519; yortu günü, 2 Nisan), et, yumurta ve süt ürünleri yemeyi yasaklayan aşırı çileci Katolik tarikat Minimlerin kurucusu.
İtalya’da, San Marco’daki Fransisken manastırında bir yıl kaldıktan sonra 14 yaşındayken Paola’da deniz kıyısında bir mağarada inzivaya çekildi. Yaklaşık 1435’te, başkalarının da katılmasıyla Assisili Aziz Francesco’nun Münzevileri adlı ilk keşiş topluluğunu kurdu. 1492’de tarikatın adını, alçakgönüllülük ilkesini vurgulamak amacıyla Fratres Minimi (Latince minime: “en küçük”, “en az”) olarak değiştirdi. Tarikatın kuralları Fransisken Tüzüğü’ne benziyordu, ama ondan daha katıydı. 1474’te papalığın onayını aldıktan sonra bu tarikat İtalya üzerinden Fransa, İspanya, Almanya ve Bohemya’ya yayıldı. Fransa kralı XI. Louis 1483’te ölüm döşeğindeyken, Papa
IV. Sixtus’tan Francesco’yu yanına göndermesini istedi. Sonraki krallar da Francesco için manastırlar yaptırarak yaşamının sonuna değin Fransa’da kalmasını sağladılar. 1506’da Papa II. Julius, Minimlerin son tüzüğünü onayladığında Francesco, rahibeler ile din adamı olmayanlar için de birer tarikat kurmuştu. 17. yüzyılda en etkili dönemini yaşayan tarikatın 9 bin kadar üyesi vardı. Francesco’nun rölikleri 1562’de Huguenot’lar (Fransız Protestanları) tarafından lahtinden çıkarılarak yakıldı. 1943’te Papa XII. Puis, Francesco’ya atfedilen mucizelerin çoğu denizle ilgili olduğu için onu İtalyalı denizcilerin koruyucu azizi ilan etti.
Francesco Di Cristofano bak. Frandabigio
Francesco di Giorgio, tam adı francesco maurizio di giorgio martini ya da di marti-no (v. 23 Eylül 1439, Siena – ö. 1502, Siena, Siena Cumhuriyeti), erken Rönesans İtalyan ressamı, heykelcisi ve miman.
Çeşitli alanlardaki etkinliğiyle bir Rönesans insanı olan Francesco, hümanist bilim adamlarının araştırmacı ruhu ile Siena okulunun tutucu lirizmini kendinde birleştirdi. İlk yapıtları kitap bezemeleri, mobilya lev-halan ve iki anıtsal altar panosuydu. Her ikisi de Siena’daki Ulusal Resim Galerisi’n-de yer alan “Meryem’in Taç Giymesi”
(1471) ve “İsa’nın Doğumu” (1475) adlı bu altar panolannın İkincisinde başta Verroc-chio olmak üzere döneminin Floransalı sanatçılarından büyük ölçüde etkilendiği görülür.
Francesco günümüzde daha çok mimar ve mimarlık kuramcısı olarak değerlendirilir. Vitruvius’un yapıtını İtalyancaya çevirmiş ve özgün bir mimarlık kitabı yazmıştı. Kent planlaması ve askeri mimarlık konularını tartıştığı Trattato di architettura çivile e militare (Sivil ve Askeri Mimarlık Üzerine Bir İnceleme) adlı bu kitabında yüksek Rönesans dönemi mimarlık kuramlarının bazısına öncülük etti. 1477’de Urbino’da Dük Federico da Montefeltro’nun hizmetinde bulunduğu sırada büyük olasılıkla düklük sarayının bazı bölümlerinin tasarım ve dekorasyon çalışmalanna katıldı. Gene Urbino’da 136 askeri tahkimat inşa etti. 1484’te siparişini aldığı Cortona’daki Ma-donna del Calcinaio (Sta. Maria del Calci-naio) Kilisesi mimarlık alanındaki başyapıtıydı; yapı günümüze önemli değişikliklerle ulaştı. Heykelci olarak Francesco’nun en ünlü çalışmaları Siena Katedrali’nin (1489-97) ana altan için yaptığı dört tunç figür ile Verrocchio’nun etkisindeki bir dizi tunç kabartmadır. (Bir değerlendirmeye göre bu yapıtlar Leonardo da Vinci’nin gençlik dönemine aittir.) Tahkimat, savaş araçları ve silah tasanmlan da bulunan Francesco’ nun kara mayınını icat ettiği sanılır.
Franceville, Gabon’un güneydoğusunda, Haut-Ogooué ilinin merkezi kasaba. Ogove (Ogooué) Irmağının doğu kıyısında ve ırmağın Mpassa ile birleştiği noktanın güneyinde yer alır. Fransız kâşif Pierre Savorgnan de Brazza tarafından 1880’de kuruldu. 1946’ya değin Orta Kongo’ya bağlı kaldı. Bugün bir madencilik bölgesinin merkezidir. Kuzeybatıdaki Mouanda ve Mounana’da sırasıyla manganez ve uranyum işletmelerinin açılması yörede nüfusun artmasını ve ticaretin gelişmesini sağlamıştır. Daha önemsiz bir ihraç ürünü olan altın, kasabanın güneyinde çıkanlır. Kahve, yörenin ticari açıdan en önemli tarımsal ürünüdür. Kasaba yakınındaki Poubara’da büyük bir enerji santralı vardır. Nüfus (1970) 9.345.
Franche-Conîté, Fransa’nın doğusunda Jura, Doubs, Haute-Saöne ve Belfort illerini (département) kapsayan planlama bölgesi (région de programme). Merkezi Besançon, yüzölçümü 16.189 km2’dir. Güneyde Ain, batıda Saöne-et-Loire, Cöte-d’Or ve Haute-Marne, kuzeyde Vosges ve Haut-Rhin illeriyle çevrilidir. Doğusunda İsviçre uzanır. “Bağımsız Kontluk” anlamına gelen Franche-Comté, 12. yüzyılda Burgonya Kontluğu’na verilen addan gelir. Burgonya Krallığı 888’de kurulduğunda, başa geçen krallar Burgonya’nın Jura Dağları ötesinde kalan bölümü üzerinde zayıf bir denetim kurabildiler. Burgonya Krallığı 1032’de Kutsal Roma-Germen imparatoru II. Kon-rad’ın eline geçtikten sonra bile bu denetim sürekli olamadı. 1127’de yerel kontlardan
III. Raynald, Alman kralı II. Lothar’a (sonradan Kutsal Roma-Germen imparatoru) bağlanmayı reddetti. Lothar, Raynald’ ın yerine bir rakibini geçirmeye çalıştıysa da, on yıllık mücadeleden üstün çıkan Raynald oldu. Bundan sonra kendisine franc-comte (bağımsız’kont), topraklarına ise Franche-Comté dendi.
Birbirini izleyen kadın vârisler nedeniyle sonraki iki yüzyıl boyunca çeşitli hanedanlar arasında el değiştiren kontluk, sonunda Marguerite de Flandre’ın 1369’da evlendiği Burgonya dükü II. Philippe’e (Cesur) geçti (1384). Burgonya dükü Charles’ın (Cesur)
ölümünden (1477) sonra, onun vârisi Ma-.| rie, Habsburg hanedanından Avusturya ar-1 şidükü I. Maximilian (sonradan Kutsal Ro-ma-Germen imparatoru) ile evlendi. Arrasj Banşı’yla (1482) Marie’nin kızı Margaret ile nişanlanan Fransa veliahtına verilen Franche- i Comté, VIII. Charles olarak tahta geçen ‘ veliahtın nişanı bozması üzerine yeniden Avusturya’ya döndü (Senlis Antlaşması, 1493). Bunu izleyen 185 yıl boyunca Habs-burgların yönetiminde kaldı.
V. Karl’ın (Şarlken), egemenliği altındaki; topraklan vârisleri arasında paylaştırmasıyla, Franche-Comté öteki Burgonya topraklarıyla birlikte İspanya Habsburglarının eline geçti. İspanya kralı II. Felipe döneminde Protestanlar üzerinde şiddetli bir baskı uygulandı. Fransa kralı IV. Henri ile Felipe arasındaki savaşta saldınya uğrayan Franche-Comté, bunu izleyen barışa karşın, Habs-burgların Fransa’yı kuşatma politikası açısından önemli bir halka oluşturduğu için sürekli tehdit altında kaldı. XIII. Louis’nin 1635’te İspanya’ya savaş açmasıyla işgal edildi ve 1639’a değin süren saldırılarda büyük zarar gördü. Fransız-İspanyol Sava; şı’nın sürmesine karşın, 1648’de Vestfalya Barışı’yla Kutsal Roma-Germen İmparatorluğumun İspanya’nın elinde bulunan bir fief i olarak kabul edildi.
İntikal Savaşı(*) sırasında Condé 4. Prensi Louis’nin ele geçirdiği (1668) Franche-Comté, Aix-la-Chapelle Barışı’yla İspanya’ ya geri verildi. Felemenk Savaşı (1672-78) sırasında, 1674’te gene Condé Prensi komutasındaki Fransız birliklerince işgal edildi. Nijmegen Antlaşması’yla (1678) resmen bir Fransız eyaleti oldu. Fransız işgaline karşı tepkinin ve İspanyol sempatisinin 18. yüzyıla değin sürdüğü bölge, 1790’da illere ayrıldı.
Franche-Comté’un büyük bölümü Jura Dağlarıyla kaplıdır. Yukarı Saône Irmağ; havzası dağların içlerine kadar sokulur Yıllık yağış miktan yüksek olduğunda! orman örtüsü yaygındır. Seyrek bir dağılıır gösteren bölge nüfusu 1872-1946 arasındi yüzde 16’yı aşan bir azalmanın ardındar ülke ortalamasına yakın bir artış oranın, ulaşmıştır. Artışın en yüksek olduğu yerler daha önce göç yüzünden neredeyse boşal mış olan Doubs ile Jura üzerindeki Belfor ve Haute-Saöne’dur. Bölge nüfusunun üçtı birinden fazlası, Besançon-Montbéliard Belfort kentsel yığışımında toplanmıştır Sanayi işçilerinin çoğu köylerde yaşar.
Dağlarda yaygın olarak yapılan hayvancı lık, tarımın önünde gelir. Bölge önemli bi süt ve peynir üretim merkezidir. Ovalard; meyve yetiştirilir. Ormancılık da önemli bi uğraştır. Başlıca sanayiler Doubs Irmağ çevresinde toplanmıştır. Besançon’da duva ve kol saatleri yapılır. Vesoul ve Montbéli ard’da Peugeot firmasının otomobil fabri kalan bulunur. Öteki önemli ürünler doku ma, kimyasal maddeler ve ahşap eşyadıı Jura ilindeki Saint-Claude’da değerli pipc lar yapılır ve elmas tıraşlanır. Gene Jura’d Salins-les-Bains ve Montmorot’da tuz ya takları işletilir. Kara ve demir yolları a| Doubs Irmağı vadisinde toplanmıştır. Nüfu (1990) 1.097.322.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*