Onaltıncı Osmanlı Padişahı ve seksenbirinci İslâm halifesi. Birinci Ahmed H an’ın oğluolup, annesi Mâhfîrûz Sultan Hanımdır. 1604 de İstanbul’da doğup, 1622’de Yedikule zindanında şehit edilmiştir.1618’de ondört yaşında iken, tahtı bırakmaya mecbur olan amcası Sultan Birinci Mustafa H an’ın yerine hüküm dar ilân edilmiştir. Genç Osman çok genç yaşta olgunlaşmış, dâhî bir sultan’dır. Arapça, Farsça,Lâtince, Yunanca ve İtalyanca gibi Doğu ve Batı dillerini klasiklerinden tercüme yapabilecek kadar güzel öğrenmiş, kuvvetli bir edebiyat, tarih, coğrafya ve matematik tahsili görmüştür. (Fâris) mahlasıyla şiirler yazmıştır.
Genç Osman, faal, çalışkan olmasına rağmen, yaşı icabı tecrübesiz olup, kendisine rehber olabilecek devlet adamlarını da seçmeye fırsat bırakılmamıştır. Deha sahibi olduğu halde, tecrübesinin azlığından beklemeden Devletin bünyesinde çok büyük yeniliklere giriş mek istedi. Teşebbüsleri tepkiyle karşılanıp, hayatına mal oldu. Genç Osman yapmak istediği yeniliklere muhalefet edildiğini görünce, hayret edip, şu beyti söylemiştir:
“Niyetim hizmet idi saltanat-û devletine
Çalışır hâdsid-ü bedhâh, acep nekbetime.”
Kıyafet değişikliği ile ağır giyim ve başlıklar yerine, kullanılması daha kolay elbiseler giyilmesi, Yeniçeri
Ocağını kaldırıp, Anadolu Türkleri’nden yeni bir piyade ordusu kurmak, sultan ve şehzadelerin evlenmelerini
de bir düzene sokmak istiyordu. Dış siyasette de büyük projeleri vardı. Fatih Sultan
Mehmed H an’ın Ortadoks Mezhebini Osmanlı himayesine alması gibi, o da protestan mezhebini himayesine
almayı ve Baltık Denizi’ne çıkmayı plânlıyordu. Sultan İkinci Osman Han zamanında Erdebil üzerine
sefere karar verilmiştir. İranlılar telaşa kapılıp, 26 Eylül 1618’de Seray sahrasında Osmanlılar’la anlaşma
yapılmış, anlaşmanın en mühim esasları ise; Kanuni devrinde Amasya anlaşması ile tayin edilen hudut
aynen bırakılıp Kars ve Ahıska kaleleri Türklerde kalacaktır. İran Şahı yüz deve yükü ipek, kumaş gibi kıymetli
eşya gönderecektir. Ayrıca şiî itikadında olan Şah Abbas’ın memleketinde, Eshâbı kirâm söğülüp kötü-
lenmiyecektir. Genç Osman zamanında Lehistan ve Bağdat’da büyük zaferler kazanılıp, çok ganimet alınmıştır.
İstanbul’da pek şiddetli bir kış hüküm sürüp, kıtlık ve sıkıntılı günler geçirilmiş ve Haliç ile Boğaz
donmuştur. Genç Osman, savaşlardaki başarısızlığın sebebini askerlerin gayretsizliğinde bulup, Yeniçeri Ocağı’nda
ıslahat yapmak istiyordu. Anadolu’da sekban yazıldığı gibi, Halep, Şam ve Mısır taraflarına da asker tespit ve
yazımı için memurlar gönderilmişti.
Genç Osman Hacca gitmek bahanesiyle İstanbul’dan ayrılacağını açıkladığı zaman, aleyhte propagandaya başlanıldı.
Yeniçeriler ve diğer Kapıkulu Ocakları isyan ettiler. Aslında Sultan’ın Anadolu ve Arap ülkelerindeki
Türkler’den asker toplattığı bilindiğinden, bir tehlike ihtimaline karşı da, devlet merkezi İstanbul’dan Bursa’
ya nakledilmek bile düşünülmüştü. Dört yıllık padişahlığının sonunda çıkan bu isyan
sırasında, yapılan tedbirsizlik ve ihanetler sonucu hükümdarın sarayı basıldı. İsyancıların içinden birisi
“Sultan Mustafa’yı isteriz” diye bağırınca, hep birden tekrar edip, bağrışmaya başlayıp, isyanın şekli değişti.
Askerler hasta olan Birinci Mustafa’yı alıp, Divân-ı Hümâyun’a götürüp, devlet adamlarının ve âlimlerinin
muhalefetine rağmen zorla padişahlığını kabul ettirdiler.
Yeniçeriler, başta vezir-i Azâm Dilâver Paşa, kızlaraağası Süleyman, vezir Hüseyin Paşayı katledip
taşkınlıklara sebep olmuşlardır. Genç Osman ilk önce kafes hayatı yaşaması için saraya hapsedilmek istenildiyse
de, bazı hâinlerin entrikaları sonucu Yedikule zindanına götürüldü. Burada kemend atılmak suretiyle
öldürülmek istenildi. Genç Osman güçlü, kuvvetli olduğundan katilleri epeyce uğraştırdı. Omuzuna balta
vurulmak suretiyle yere düşürülüp, husyeleri sıkılmak suretiyle şehit edildi (20 Mayıs 1622). Öldürüleceğini
önceden rüyasında görmüştü. Sultanahmet Camii türbesinde babasının yanına defnedildi. Genç Osman’ı
şehid ettiren Sadrazam Bosnalı Davud Paşa da bir sene sonra sultanın şehid edildiği Yedikule zindanında katlledilip,
İstanbul Aksaray’daki Murad Paşa Camii bahçesine gömülmüştür.
Genç Osman’ın, Yeniçeri Ağası zorbalarınca şehit edilmesi, tarihimizin en acıklı olaylarındandır. Genç
Osman’ın öldürülmesi Anadolu’da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu. Millet, padişahın öldürülmesini hiç
bir zaman hazmedememiş ve onun katillerini nefretle anmıştı.
Padişah’m şehadetinden sonra yazılan bir mersiyenin ilk kıtası şöyledir:
“Bir Şah-i âli-şan iken,
Şâh-i Cihâna kıydılar.
Gayretlu genç aslan iken,
Şâh-i Cihân’a kıydılar.”