HİJYEN

HİJYEN hijyen

İnsanları sağlıklı yaşatma amacıyla konmuş temel kurallar anlamına gelen hijyen, ilk başta enfeksiyon hastalıklarından veya bulaşıcı hastalıklardan korunma düşüncesine dayanıyordu. Sonradan, geniş anlamda, her türlü sağlığı (akıl ve ruh sağlığı, iş sağlığı, toplum sağlığı) koruyacak bütün önlemleri kapsayan bir kavram durumuna geldi.
GENEL İLKELER

insanoğlu, doğal olarak kendisine elverişli olmayan bir ortamda doğup büyür. Doğal etmenlerin (iklim, mikroplar) yanı sıra toplumsal veya meslekî etmenler de (kalabalık, kirlilik, gürültü, kentleşme) insanın sağlık durumunu etkileyebilir veya bozabilir. Hijyen kurallarının amacı insanın davranışlarına bağlı hastalıkları önlemektir.

Hastalıkların ortaya çıkma koşullarını inceleyen epidemiyo-loji, sağlığa yararlı veya zararlı etmenlerin tanınmasında vazgeçilmez bir öğedir. Bu bilim yalnız salgınları değil, hastalıkların belirme nedenini, biçimini, zamanını ve yerini de kesin biçimde inceler.

Hijyen kuralları tehlikenin nedenleri veya etmenleri üzerinde de durur: eğer enfeksiyon hastalıklarına mikroplar (bakteriler ve virüsler) neden oluyorsa, tehlike etmenleri, kişinin mikrop kapmasına veya hastalığın bulaşmasına yol açan koşullardır. Bazen etmenler üzerinde etkide bulunmak, nedenlerle mücadele etmekten daha kolaydır, çünkü bunlar sık sık, bireysel veya toplu hijyen eğitimiyle değiştirilebilir davranışlara bağlıdır. Gene de, koruyucu bilgilerin yayılmasına rağmen, bireysel davranışların gelişmesini sağlamak güçtür, çünkü araya toplumsal-kültürel etmenler girmektedir: uygulamada herkes sigaranın sağlığa zararlı olduğunu bilir (sigara, özellikle kalp-damar hastalıklarına ve kansere neden olmaktadır), ama sigara kullanımı, tıp çevreleri de dahil olmak üzere çok yaygındır (bu durumda, her toksikomani olayında olduğu gibi, akla bağımlılık etmenleri gelir). Başka alanlarda, direnç etmenleri (cinsel yoldan bulaşan hastalıklardan korunmak için prezervatif kullanma; besinlerin neden olduğu enfeksiyonlardan korunmak için gıdaların pişirilme biçimi) psikolojik veya kültürel niteliktedir.
BULAŞICI HASTALIKLARIN ÖNLENMESİ VE SALGINLARA KARŞI MÜCADELE

Bulaşıcı hastalıklar enfeksiyon hastalıklarıdır, yani bunlara bazen bir mikrop (bakteriyoz, viroz), bazen mikroskobik bir mantar (mikoz) veya bir asalak (parazitoz) neden olur. Hijyen kuralları enfeksiyonu veya mikrobun hasta bir kişiden veya mikrop bulaşmış bir ortamdan sağlıklı bir insana geçmesini önlemeyi amaçlar.

Aşılar

Aşılar kişide bağışıklık yaratarak, yani mikrobun vücuda girişine veya hastalığın gelişmesine karşı savunma araçları sağlayarak, onun korunmasına yarar. Bugün başlıca virüs ve bakteri hastalıklarına karşı birçok aşı vardır. Bunların kullanımı her ülkede sağlık bakanlığınca yasal kurallara bağlanmıştır: bazı aşılar zorunludur (verem, difteri, tetanos, çocuk felci); diğerleri ise ancak, tehlikeye en açık bazı toplum kesimleri (sağlıkla ilgili işler de çalışanlar için viral hepatit, veterinerler için brüselloz) için zorunludur; çocuklara bazı aşılar (kızamık, kızıl, kabakulak) tavsiye edilir. Aşıdan sonraki bağışıklık süresi, aşıdan aşıya çok değişir (1 yıldan

10 yıla kadar). Bu nedenle bazı hastalıklar için, her 5-10 yılda bir aşıların tekrarlanması zorunludur (tetanos, çocuk felci).

Uluslararası Sağlık Yönetmeliği, büyük salgınların yaşandığı ülkelere yapılacak yolculuklara izin vermek için bazı aşıları (sıtma, kolera) zorunlu kılabilir.

Hastalığı bulaştıracak olanların tecrit edilmesi

Hastalığı bulaştıracak olanlar, tıp tarihinin başlangıcından beri halkı hastalığın bulaşmasından korumak amacıyla hep tecrit edilmişledir: cüzamın bulaşıcı niteliği, bu hastalığa neden olan bakterinin bulunmasından epeyi önceden beri biliniyor ve cüzamlılar kentlerden çıkarılıyordu. Bugün, modern antibiyotik tedavileri hastaların mikrobu bulaştırma süresini önemli ölçüde kısalttığından, daimî dışlama anlamına gelen bu gibi önlemler artık varlık nedenini yitirmiştir; bununla birlikte bazen hastane ortamında kısa bir tecrit, başta ağır verem, tifo, menenjit ve kolera olmak üzere bazı hastalıklarda yararlı olabilmektedir.

Dezenfeksiyon ve sterilizasyon

Hijyen konusundaki temel stratejilerden biri olan dezenfeksiyon (mikropsuzlaştırma) mikropların kimyasal maddelerle veya fiziksel etmenlerle (ısı, gama ışınları, morötesi ışınlar) yok edilmesine dayanır. Dezenfeksiyon insan vücuduna uygulanabildiği gibi (derinin, bir yaranın dezenfeksiyonu) bulunulan ortama da uygulanabilir (bir mekânın, evin, suyun, çamaşırların, ameliyat malzemesinin) dezenfeksiyonu). Öte yandan, temiz malzemeyi sabunla yıkayarak dezenfekte etmek, hijyenin birinci kuralıdır, çünkü yıkamanın ve temizlemenin mekanik etkisi çok önemlidir.

Kimyasal dezenfeksiyon için mikrop öldürücü ve antiseptik maddeler kullanılır (deri ve mukoza gibi canlı dokulara uygulanmak üzere hazırlanan maddelere antiseptik maddeler denir). Bu maddelerin etkisi çok kısa süreli olduğundan, daimî bir dezenfeksiyon için işlemin tekrarlanması gerekir. Yüzeylere (yerler, duvarlar, ot minderler) kumaşlara ve bazı tıbbî mazlemelere uygulanan mikrop öldürücüler, bakterilerin ve virüslerin hemen hemen tamamen, ama kesin olmayan bir biçimde yok olmalarım sağlar.

Sterilizasyon hastalık yapıcı mikroplar tamamen ve kesin olarak yok edilmek istendiği zaman uygulanır. Bu nedenle cerrahîde ve başta sonda takılması olmak üzere, öteki tıbbî tedavilerde zorunludur. En sık başvurulan yöntem, nemli ortamda, yüksek sıcaklıkta ısıtmaktır. Böylece sterilize edilen malzeme, sıkı bir ambalaj içinde bu haliyle korunur. Diğer malzemeler etilen oksidi gibi bir gazın yardımıyla sterilleştirilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma

Cinsel ilişki yoluyla bulaşabilen birçok hastalık vardır: AlDS, frengi, belsoğukluğu, herpes, klamidiyoz, trikomonaz, hepatit B ve C. Bu hastalıklardan korunmanın yegâne yolu ilişkide bulunulacak eş sayısını azaltmak, riskli kişilerle cinsel ilişkiden kaçınmak ve prezervatif kullanmaktır.

Mikrop kapmış kişilerin izinin sürülmesi ve tedavi edilmeleri, temel önlemler olmakla birlikte, bunların her zaman uygulanabilmesi mümkün değildir: bazı virüsler (AlDS, herpes, hepatit) tedaviye çok az cevap verir veya hiç vermez. Buna karşılık bakteriler (firengi, belsoğukluğu, klamidiyoz) etkin tedavilerle hızla ölürler.
Bireysel hijyen eğitimi küçük yaşta :şar: anaokullannda çocuklar hep birlikte, çoğunlukla da oyun aracılığıyla ellerini yıkamayı iğrenirler. Bu hareketler sonradan evde tekrar edilir.

:r_emler, mikrop kapmış kişinin, bulaştırıcılık evresinde,

■ .tedavi süresince kimseyle cinsel ilişkiye girmemesini : ‘ Kronik bir hastalık söz konusuysa (AİDS, herpes), bü-

• ■;: s’.yon boyunca muhakkak prezervatif kullanılması tav-

BESLENME HİJYENİ

, : . z:~ isrunmasında kilit etmen olan beslenme, sağlık kural-ve dengeli olmalıdır: yani enfeksiyonlara veya zehir-:: – . ; -;z. açmamalı ve metabolizmamız için gerekli besinleri

— – : Hijyen kuralları, besinlerin üretilmesinden, stoklan–… ; – taşınmasından ve dağıtımından hazırlanma ve tüketil-

– – ; • ı -r.e kadar bütün beslenme zincirini ilgilendirir, çünkü ………_ evrelerin her birinde kirlenip bozulabilir; üretiminden

*.-_î kadar sağlık kurallarıyla ilgili denetimler Sağlık Bakan-t belediyelerin sorumluluğundadır; besin zehirlenmele-: : -feksiyonlarım denedeme sorumluluğu, Sağlık Bakanlı-

– .: kuruluşlarla belediyelerin sağlık dairelerine aittir.

: – hazırlanması ve tüketimi sırasında bireysel önlem-

li . ; .r^najdır: ellerin yıkanması; çiğ tüketilen yiyeceklerin ; rianması ve kabuklarının soyulması; besinlerin yete-

– t r_knesi (enfeksiyon etkenleri ısıya duyarlı oldukların-;ii, vani ızgara eder, haşlama edere göre daha çok enfeksi-

– -: isi taşır); bir yemeğin hazırlanmasıyla tüketilmesi ara-_. :: ;î~ sürenin kısa tutulması.

“•: . _-:ek yenen yerlerde (işyeri, hastane veya okul) ye-

– – .: – i 3 klama ve taşıma sıcaklığı, mutfaktan yemekhaneye ka-ü ■ “rlann üremesini engelleyecek biçimde korunmalıdır.

; -asinler, duruma göre, sıcak (+65 °C) veya soğuk (-18 °C) ~ ; “s aşınabilir (bu sıcaklıkların arasında mikroplar gelişir). _ -. -rşıniş ülkelerde beslenme eğiliminin gidişi aşırı bir et

– -_-cte ve tatlı (pasta, dondurma, meşrubat) tüketimiyle r ; -cysa glüsitlerin (patates, pirinç, makarna) tüketimine rt—ek ve hayvansal yağları bitkisel yağlar lehine smırla-

– :: ‘=- “.ektedir. Lifli yiyeceklerin (salata, sebze) tüketilmesi,

. çalışması için çok yararlıdır.

SU HİJYENİ

■… – ve virüslerin çoğu, özellikle 10-30 °C arası sıcaklıklar-iı – . ‘ -is yaşadığından, su önemli bir enfeksiyon taşıyıcısı ola-İcrlenmesi büyük ölçüde dışkılardan, ama aynı zaman-

……..• _ r_r- yarattığı kirlilikten kaynaklanmaktadır. Atık suların,

:…..: £ kanalizasyon sularının atılışının denedenmesi en önem-

. -.-.i erdemidir. Ama bu işin maliyeti, başta kirli bulaşık sula-

– : ‘çocuklarda önemli hastalıklara (mide-bağırsak iltihabı,

açtığı Üçüncü Dünya ülkeleri olmak üzere, uygulanma-: ;;r_rmektedir. Birleşmiş Milleder 1980’de, Uluslararası Su : =:r£vesinde büyük bir içme suyuna kavuşturma programı _ — – r Bu çabalara rağmen, yoksul ülkelerde nüfusun çok bü-

■ -:_^rr.ü henüz sağlıklı su bulup kullanamamaktadır. Sana–.. Z ülkelerde yüz yılı aşkın bir süreden beri uygulanan sı-

,;; ;e kalite kontrolü (renk, koku, tat) sayesinde suyun içile-: /_ î_vence altına almış ve atık suların temizlenmesini sağla-

– – : – nanetimler belediyelerin sorumluluğundadır.

»p«»«ü”sahşa hazırlanması. Başörtüsü takmanın ve gömlek giymenin ‘ . ; Şiirdeki bu armut temizleme atölyesinde olduğu gibi, üretim ,n-.v – – – şanaiannda hijyen kurallanna uymak gerekir.
BİREYSEL HİJYEN

Başlıca ölüm sebeplerinin neler olduğu konusunda yapılan araştırmalar, sağlığı belirleyen temel öğeler olarak bireysel davranışların, birçok hastalık (kalp-damar hastalıkları, kanser, kazalar) bakımından önemli birer risk etmeni oluşturduğunu göstermektedir. Yaşam hijyeni, insanın doğal ve toplumsal ortamında ulaşabileceği en iyi bedensel ve ruhsal dengeye tekabül etmektedir. Bunun yolu her şeyden önce, beden temizliğinden (her gün yıkanma) ve ölçülü, düzenli bir biçimde yapılan, kişiye uygun beden hareketlerinden (spor, yürüme, jimnastik) geçmektedir. Bedensel denge iyi bir beslenme ve aşırılıklardan kaçınma yoluyla korunmalıdır. Zararlı davranışlar arasında, sık sık bir arada görülmeleri ölçüsünde, sigara ve alkol alışkanlığını vurgulamak gerekir (alkolün ve sigaranın zehirleyici etkisi birbirini karşılıklı olarak güçlendirmektedir). Dünyada alkol tüketiminin en yüksek olduğu Batı Avrupa ülkelerinde alkolizme karşı genel bir mücadele yürütüldüğü gibi bütün ülkelerde de alkolün ve sigaramn zararlı etkileri üzerinde durulmaktadır. Birçok ülkede işyerlerinde, toplu taşıma araçlarında ve topluca bulunulan yerlerde sigara içilmesi yasaklanmaktadır. Bu önlemlerin artırılması ve güçlendirilmesi, halkı, özellikle gençleri korumayı amaçlamaktadır.
HASTANE HİJYENİ

Bir tedavi kuruluşunda hastaları ve sağlık personelini korumak için uygulamaya konmuş önlemlerin tamamı, hastane hijyenini oluşturur. Bu kurallar her şeyden önce, hastaları, hastanede kalış sırasında kapılan enfeksiyonlardan (idrar ve solunum yollan enfeksi-yonlan, septisemiler, bakteri enfeksiyonlan) korumaya yarar. Hastane enfeksiyonları denen bu enfeksiyonlar, hastaneye girişten itibaren yaklaşık kırk sekiz saat sonra ortaya çıkabildiği gibi hastanın taburcu edilmesinden otuz gün sonra da görülebilmektedir. Heryd hastaneye yatanların yüzde 3-5’ini etkileyen bu enfeksiyonlara, esas olarak bakteriler yol açmaktadır; bunların sıklığı ve ağırlığı, tedavi edilen hastalıkların ciddiyetine, hastaların yaşına ve tedavi işlemlerinin dokular nüfuz sıklığına bağlı olarak artmaktadır.

Çok sayıda mikrop derimizin sürekli konuklan olduğundan, elle enfeksiyon taşıma, hastane enfeksiyonlarının en sık görülen bulaşma biçimidir. Korunma kuramsal olarak basittir: hastanede yatan hastalarla ilişki kurmadan önce ve sonra ellerin özenle yıkanması, pansumanlardan ve günlük bakımlardan önce ve sonra dezenfeksiyon; ama tıbbî müdahalelerin ve tedavilerin çoğalması bu temel kurallara harfiyen uyulmasını bazen güçleştirmektedir. Yiyecekler, günlük eşyalar, çamaşırlar da enfeksiyonların görünürde masum, önemi anlaşılmamış taşıyıcıları olabilir. Hastalığın hassaslığının ve tedavinin yoğunluğunun artması ölçüsünde, her an dikkatli olmak gerekir: tedavinin özelliği nedeniyle (yapay havalandırma, idrar sondası, damar sondalan…) reanimasyonda, hastane enfeksiyonu olasılığı genel tıp servislerinde olduğundan çok daha yüksektir.

Hekimin ve hastabakıcının her davranışı için bakım kurallarının belirlenmesi ve bunlara uyulması, hastane enfeksiyonlannın önlenmesi için zorunludur. Halk sağlığı alanında gerçek bir öncelik oluşturan bu hastalıkların denetimi, düzenli, sürekli ve bunların etkilerini tanımlayacak güçte bir gözetimin geliştirilmesini gerektirmektedir. Öte yandan bu enfeksiyonlar, özellikle hastanede kalış süresinin uzamasıyla, harcamalarda önemli bir artış yaratmaktadır. □
Bir hastanede sterilizzsyotı bdiimi

günSüks*c~s-; -giysLs-ssz;~ zrz~
AYRICA BAKINIZ

– IB.ANSL1 alkolizm

– w aşı

– IB.ANSLI bulaşıcı hastalâdar

– |B.AHSL| hastane

– BSD sağlık

– [B.AHSLI salgın hasta j.ica:

– EffiH tütün

– ib.ansu uyuşturucular

– [B.ANSU zührevî hastalılar

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*