wiki

Hz. Peygamber’in Çeşitli Sıfatlarından Kaynaklanan Davranışlar

Hz. Peygamber’in sıfat ve davranışlarında hâkim olan peygamberlik ve örneklik vasfıdır; bu sebeple sayısız âyet ve ha- dîsterO’na uyulması, itaat edilmesi, örnek alınması, sünnetine dört elle sanlınması istenmiştir. Ancak yukarıda sunulan birçok örnek O’nun, başka sıfat ve özelliklere da sahip olduğunu, bunlara dayalı ve bunlardan kaynaklanan birçok davranışının da bulunduğunu ortaya koymuştur. Bu sebeple gerek islâmm yorumcuları ve gerekse uygulayıcılar hadîslerin hangi sıfattan kaynaklandığını ve bu bakımdan bütün müslümanlar için bağlayıcı olup olmadığını araştırmak ve gözönüne almak durumundadırlar. Bu konuda inceleme ve araştırma yapanlar mezkûr sıfat ve durumları onikiye kadar çıkarmışlardır: 1. Dini tebliğ etmek ve tamamlamak (teşrî’), 2. Fetva vermek (iftâ), 3. Dâvaları hükme bağlamak (kazâ), 4. Devlet başkanlığı (imâmet, imâret), 5. Daha iyiye teşvik (irşâd), 6. Arabulmak, anlaştırmak (sulh), 7. Danışmada bulunana yol göstermek (istişarî rey), 8. Öğüt vermek (nasihat), 9. Kemâl ve takvâ eğitimi vermek, 10. İnce ve yüce gerçekleri öğretmek, 11. Eğiterek sakındırmak (te’dîb), 12. Başkalarına yol göstermekle ilgisi bulunmayan beşerî, tabiî davranışlarda bulunmak.

  1. Dini tebliğ etmek ve tamamlamak:
    Rasûl, kendisine gelen vahyi hem uygulamak, hem de tebliğ etmekle görevli insan demek olduğuna göre O’nun önde gelen vazifesi tebliğdir ve davranışlarının çoğu tebliğ mahiyetindedir. Peygamber, sözlü vahyin gelmediği konularda da yine Allah’ın irşadı ile (sözlü olmayan bir nevi vahiy ile), dini tamamlayan bilgi ve hükümler getirir. Rasûl-i Ekrem (s.a.) şu hadîslerinde bu sıfat ve selâhiyetlerini anlatmaktadır: «Gafil olmayın! Bana Kur’ân verildiği gibi, onun yanında, onun kadardaha (bigli ve hüküm) verilmiştir! Bilin ki yakın bir gelecekte kamı tok, koltuğuna gömülmüş biri çıkıp şöyle diyecektir: ‘Siz. şu Kur’ân’dan ayrılmayın, onda helâl bulduğunuzu helâl, haram bulduğunuzu da haram bilin…» (Ebû-Dâvûd, Sünnet, 5). Peygamberimizin bu sıfatına bağlı fiil ve sözlerini diğerlerinden, ayırmak için bazı ipuçları vardır: Meselâ vedâ hutbesini okurken herkes duysun diye uygun aralıklarla yüksek sesli tebliğdiler koymuştur, «burada bulunanlar, bulunmayanlara duyursun» demiştir, vedâ haccını İfa ederken «yaptıklarıma bakarak, hac ibâdetini öğrenin» buyurmuştur.

  2. İslam’ın Işığında Günün Meseleleri Kitabından alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir