INFLUENZA

INFLUENZA

Tanım:

Genellikle epidemilerle seyreden ve üst solunum yollarının ateşli, akut bir spesifik virüs hastalığıdır.

Etiyoloji:

Hastalık, 80-150 nm büyüklüğünde, heli-kal kapsid simetrili, RNA genomuna sahip bir orthomyxovirusla oluşur. înfluenza virusu hemaglütinin (H) ve nöraminidaz (N) aktivitesi gösterir. Hemolizini yoktur. Virüs + 4°C’de bir hafta canlı kalır, 50°C’de’birkaç dakikada ve dezenfektanlarla kolayca tahrip olur. Virüs embriyonlu yumurta ve doku kültürlerinde üretilebilir. NP ve M proteinlerine göre A, B ve C olmak üzere üç tipe ayrılır. İnfluenza virusu H ve N antijenik yapısını değiştirebilir, böylece yeni varyantlar ortaya çıkar. İnfluenza A tipinde bu değişiklikler eski virusla çapraz bağışıklığın kaybolacağı ölçüde büyük olabilir (majör anti.ienik değişim) ve böylece yeni subtipler ortaya çıkar. Bunlar çok defa, geçmiş influenza enfeksiyonlarından gelen bağışıklıktan etkilenmedikleri için büyük epidemi ve pandemilere neden ola-
bilirler. Nomenklatürde subtipler; sırası ile tipini; konakçı insan değilse, türünü; coğrafi oriinini; vıl için suş numarasını; izolasyon yılını (tip A ise H ve N subtipi) belirterek ifade edilir (A/Victoria / 3/75 (H3N2), A/swine/Taiwan/l/70 (H3N2) gibi …..).

Epidemiyoloji:

İnfluenza dünyada yaygın bir enfeksiyondur. İnfluenza C tipi orta şiddette sporadik üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olurken, A tipi virüs her 10-30 yılda bir, ülkemizi de etkileyen geniş epidemilere neden olmaktadır (1957 Asya gribi, 1968 Hong Kong gribi pandemileri…). B tipi daha seyrek olarak epidemi yapar.

Salgınlar özellikle kış avlarında görülür.

İnfluenza A virusu için rezervuar insan ve hayvanlar (hindi, kuşlar, at…) B ve C virusu için sadece insandır.

Patogenez ve Patoloji:

Virüs solunum sistemine damlacık enfeksiyonu ile girer. Yüzey hücrelerinde yeteri kadar antikor (sekretuar IgA) bulunmadıkça enfeksiyon önlenemez. Etken, belirtilerin çıkmasından 2 gün öncesi ile

2 gün sonrasına kadar nazofarenkste bulunur. Viremi yapmaz. Solunum yoiunu örten mükoz tabakanın viskositesini nöra-minidazla azaltarak virüs ihtiva eden sıvının aşağıya doğru yayılmasını kolaylaştırır. Virüs epitel hücrelerinde süratle ürer ve birkaç günde maksimum titreye ulaşır. Trakeal ve bronşival mukozanın goblet ve silyer hücrelerinde nekroz görülebilir. Bazı vakalarda bronşivol epitelyumun nekrozu ile birlikte interstisyel pnömoni oluşabilir.

Klinik Bulgular:

Hastalık 1-2 günlük kısa bir kulukça dönemini müteakip şiddetli baş ağrısı, üşüme, titreme, ateş ve bitkinlik belirtileriyle birden başlar. Baş ağrısı, bel ve bacak ağrıları çok belirgindir. Burun akıntısı, öksürük, göz yaşarması vardır. Boğaz hiperemiktir. Substernal göğüs ağrısı olabilir. Pnömonide akciğer bulguları tabloya eklenir. Çocuklarda divare görülebilir Menengoansefalit, psikozlar ve diğer nörolojik belirtiler ile dissemine intravasküler koagülopati ve mivokardit seyrek olarak görülebilir. Bakteriyel pnömoni ile komplike olabilir. Özellikle influenza B virusu ile, çocuklarda, seyrek olarak görülen ve karaciğer yağlanması ve ansefalopati ile

■iarakterize Reve’s sendromu ciddi komp-likasyondur. Lökopeni veya hafif löko-sitoz olabilir. Radyolojik inceleme pnömo-niyi gösterir. Komplikasyonsuz vakalarda hastalık 3-7 günde geriler. Hastalığı geçirenlerin bir kısmında, enfeksiyon sonu astenisi ve depresyon nedeni ile nekahat uzun sürebilir.

Tanı:

Çoğu viral etvolojive sahip, solunum sisteminin çeşitli enfeksiyöz ve non-en-feksivöz hastalıklarıyla karışabilir (Flu-iike sendroma bakınız).

Spesifik tanı için, nazofarenks çalkantı suyu embrivonlu yumurtaya inoküle edilebilir. Hasta eksudalarmda direkt immuno-fıoresans süratle tanıya imkan verir. Sero-lojik tanıda hemaglütinasyon inhibisyon veya kompleman birleşmesi veya daha iyisi ELISA testleri üe akut ve nekahat faz serumlarında titrelerin en az 4 misli artışı akut enfeksiyonu göstermesi bakımından önemlidir.

Tedavi:

Spesifik tedavisi yoktur. Erken fazda amantadin 200 mg/’gün ağızdan verildiğinde yararlı olabilir. İlacın uykusuzluk, kulak çınlaması, ataksi gibi bazı yan etkileri vardır. Semptomatik iyiliği sağlamak için an-tipiretik ve analjezikler verilebilir. Reye’s sendromunda aspirinin de rolü ileri sürüldüğünden influenzada salisilatların kullanılmaması uygun olabilir.

Prognoz:

Komplikasyonsuz vakalarda şifa tamdır. Yaşlı ve çocuklarla gebelerde, immun yetmezliği olanlarda enfeksiyon komplikasyon yapabilir ve ciddi gidiş gösterebilir.

Korunma:

Pratik bir korunma yöntemi geliştirilmemiştir. Virüsün invazvon yaptığı bölgede spesifik anti hemaglütinin antikorları mevcudiyeti influenzaya karşı bağışıklıkta önemlidir. A ve B influenza viruslarını ihtiva eden formaiinize aşı özellikle yüksek risk gruplarına (ileri yaşlılar, kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar, diyabetliler, ….) yapılabilir.

İlk aşının Evlül’de 0,5 mİ s.c. yapılması ve bunun 4-8 hafta süre sonra tekrarlanması uygundur. Her yıl sonbaharda 0,5 mİ rapel yapılarak bağışıklık sürdürülür. Çocuklarda aşının ateşli konvülsiyonlara neden olması mümkündür. Sovyetler Birliğinde atenüe suşla hazırlanmış canlı aşı kullanılmaktadır. Rekombinan hibrid suşlarla ve ısıya duyarlı mutantlarla hazırlanan aşı-
lar üzerinde çalışılmaktadır.

Amantadin influenza A virusuna karşı profilakside etkili bulunmuştur.

Vakaların büyük çoğunluğunda etken rhinovirusiar. daha az oranda coronavirus-lardır. Parainfiuenza viruslan. adenovirus. bazı coxsackie virusiarı ve RSV’un da seyret; olarak nezle oluşturabilecekleri gösterilmiştir.

Rhinovirusiar picomaviruslar içinde büyük bir grubu oluştururlar. Bunlar 20-30 nm çapında olup. RNA genomuna sahip, kübik simetrili viruslardır. 100’den fazla serotıpi vardır. Doku kültürlerinde üretilebilirler. İnsanlar ve maymunlar için patojendirler.

Coronavirusların yetişkinlerde nezle oluşturduğu gösterilmiştir. Bunlar 80-200 nm çapında RNA genomuna sahip, nükieo-kapsiGİ helik al simetri gösteren viruslardır. Doku kültürlerinde güçlükle üretilebilirler.

Epidemivoloji:

Virüs enfekte kişilerle temas suretiyle, enfekte elden ele, oradan konjonktıva ve nazal mukozaya bulaşarak geçer. Aksırıkla damlacık enfeksiyonu olarak geçiş yolunun daha az önem taşıdığı kabul edilir. Özellikle kış avlarında topluluklarda küçük epidemiler yapabilir.

Patogenez ve Patoloji:

Virüs nazal mukozanın epitel hücrelerinde ürer. Epitelyumda nötrofil. eozino-fil ve mononükleer hücre enfiltrasyonu vardır. Goblet hücresinden müsın sekresvonu artar. Kolumnar epitel hücrelerinin müko-silver temizleme yeteneği azalır. Nazal mukoza ödemlidir. Rhıno virusiar aşağı solunum yolunda üremezler. Viremi yaptıkları da gösterilmemiştir.

üstaki tüpünün farenjeal orifisinm tıkanması, orta kulakta negatif basınç sonucu eksüdasvona ve enfeksiyon etkenlerinin eklenmesi ile otitis mediaya neden olabilir.
Klinik Bulgular:

1-2 günlük kuluçka süresinden sonra halsizlik, kırıklık, aksırık, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile ortaya çıkar. Ateş olabilir veya olmayabilir. Burun akıntısı ve belirtiler 7 günde sona erer.

T edavi:

Semptomatiktir. Aspirin genellikle yeterli-

dir

Prognoz:

Şifs lamdır. Çocuklarda bazen otitis mediaya neden olabilir.

Ha«ahkCGeçtikten sonra kanda ve bu sekresyonunda nötralizan
run
tesbit edilir. Tipe özşrii bi
Bu nedenie bilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*