ing. Labour party, İngiliz sosyalist partisi. 1869’dan beri, İngiliz sendikacıları işçi mebusları seçtirmeğe uğraşıyorlar, ama bunlar seçildikten sonra Liberal partiye katılıyorlardı. İşçi meselesiyle aynı derecede etkilenmeyen bir partiye bu şekilde tabi oluş, İskoç sendikacısı James Keir Hardie’yi, bağımsız bir parti teşkilâtlandırma teşebbüsüne yöneltti. Har- die, 1893’te İndependant Labour party’yi kurdu ve sendikaların hepsini ikna etmeğe çalıştı. 1899’da yaptıkları kongrede teşkilâtlanan sendikalar bu formülü benimsediler ve 1900’da işçilerin temsili için bir Komite (Labour Representation Committee) kurularak 1906’da «İşçi partisi» adını aldı. Bu, henüz sosyalist gruplarla güçlü bir doktrinden yoksun sendikaların meydana getirdiği oldukça gevşek bir federasyondan ibaretti; marksist Sosyal – Demokrat federasyonunun bu teşkilâtın saflarına pek kısa bir süre için katılışı, partinin özellikle Fabian so- ciety’nin incelemelerinden ilham alan ılımlı evrimciliğini değiştirmemişti; parti gittikçe artan etkisini, iki geleneksel parti arasındaki hakem durumu oynamasına borçluydu. 1918’de işçi partisi tamamen yeniden teşkilâtlandı. Liberal partinin iç bunalımlarının ciddileştiği ve yeni toplumsal şartların işçi partisine ilgi çekici yeni imkânlar hazırladığı bir zamanda bu teşkilât, güçlü bir parlamento aracı haline geldi. İşçi partisi ü- yeleri 1924’te kısa süren bir hükümet kurma imkânı bile buldular ve 1929’da, 1925 yılından beri süregelen İktisadî hayata a- yak uyduramamanın yarattığı durgunluk devresinde tekrar iktidara geldiler. Fakat 1930-1931 bunalımı, ülkenin mâliyesini sarsmak ve işsizliği tehlikeli bir biçimde genişletmekle, MacDonald hükümetine öldürücü bir darbe indirdi. O tarihe kadar işçi partisinin yaptığı işlerin bilançosu biraz zayıftı; rakip çoğunluk tarafından felce uğratıldığından, ayrıntıda kalan sosyal reformlara girişmekle yetinmek zorunda kalmıştı. Geleneksel olarak barışçı bir kesimin varlığına rağmen, partinin çoğunluğu, 1935’ten itibaren totaliter hükümetlerin siyasetinden kaygılanmağa başladı ve Münih antlaşmalarına karşıt olarak, yeniden silâhlanma çabalarını destekledi. 1940’ta Cham- berlain aleyhine oy kullanan İşçi partisi milletveküleri, Churchill hükümetine çok sayıda milletvekili ile girme imkânını elde ettiler. Bu millî birlik hükümetinde oyna- dığ rol, partinin itibarını yeniden arttırdı. 1945’te hareket serbestisin! yeniden ele geçirince, seçimlerde parlak bir başarı kazandılar ve 195l’e kadar Attlee yönetiminde, iktidarda kaldılar. Attlee’den sonra partiye Hugh Gaitskell başkan oldu. O tarihte enerji sağlayan sanayilerin, bellibaşlı ulaşım araçlarının (donanma dışında) ve demir sanayiinin devletleştirilmesini, tam bir sosyal güvenliği ve ekonomide «herkese iş» amacına göre düzenlenmiş planlamayı kapsayan bir programları vardı. Bu programın büyük bir kısmını gerçekleşti- rebildiler. Fakat devletlerarası durumun sarsılması 1951’de muhafazakârları tekrar iktidara getirdi. Parti, 18 ocak 1963’te lideri Hugh Gaits- kell’i kaybetti. Onun yerine 14 şubatta Ha- rold Wilson geçti. 15 Ekim 1964 seçimjeri- ni kazanan işçi partisi, 59 milletvekilliğiyle iktidarı elde etti (Wilson kabinesi 17 ekimde kuruldu). Vaktinden önce yapılan 31 mart 1966 seçimlerinde İşçi partisi, yeniden 46 milletvekilliği kazanarak durumunu sağlamlaştırdı. Bununla birlikte, İktisadî ve malî alanlarda olduğu kadar dış siyasette de (Rodezya Avrupa İşbirliği teşküâtı) güçlükler ve az çok başarısızlıkla karşılaşılması, muhalefetteki muhafazakârların duru
munu kuvvetlendirdi; bu durum, 1967’deki kısmî seçimde belli oldu, öte yandan Wil- son, kendisini amerikan siyasetinin dü- mensuyuna girmek ve sendikaların geleneksel haklarını çiğnemekle suçlayan partisinin sol kanadının engellemeleriyle de karşılaştı. 7 Kasım 1966’da işçi partisinin sol kanadından altmış milletvekili, hükümetin Rodezya siyasetine karşı hazırlanan bir önergeyi imzaladı; 1967 martında, partinin yetmiş beş parlamento üyesi, Ortak pazara karşı yayınlanan bir bildiriyi onayladı. Bu milletvekilleri, Ortak pazarı sosyalist güdümlü ekonomiye tamamıyle karşıt gördükleri gibi, N.A.T.O.’nun İktisadî alandaki ifadesi olarak da ele alıyorlardı. İktisadî durum, 1967 kasımında İşçi partisini, İngiliz lirasının değerini düşürmek zorunda bıraktı; bu da, muhafazakârların muhalefetini şiddetlendirdi. Liderleri H. Wilson’ın 1968 ocak ayında İngiltere’de kemerleri sıkma^ siyasetini uygulama ve Asya’daki askerî üsleri bırakma kararını Yermesinden sonra işçi partisinin durumu daha tehlikeli bir hal aldı. 4 Kasım 1968’de işçi Partisi Genel sekreterliğine 53 yaşındaki Harry Nicholas seçildi. 22 Ocak 1959’da Genel Sekreter yardımcılığına 34 yaşındaki Gwyn Morgan getirildi. 18 Haziran 1970’teki seçimi İşçi partisi, Muhafazakâr partiden 43 iskemle eksik oy a- larak kaybetti. 29 Haziran 1970’te yapılan parti toplantısında Harold Wilson yeniden pârti başkanlığına seçildi, böylece muhalefet lideri oldu, işçi Partisi asbaşkanlığma ise 8 Temmuzda 49 yaşındaki Roy Yemkine getirildi,
işçi partisi
11
Eki