JOHN CAGE
Bestecinin portresi. John Cage, 1950’ierden itibaren, cüretkâr yenilikçisi sarstığı Amerikalı ve AvrupalI dinleyiciyi, hem kendisine hayran bırakmış, hem öfkelendirmiştir.
ÖNEMLİ TARİHLER
Los Angeles’ta (ABD) doğdu.
Henry Cowell’ın derslerine devam etti. Arnold Schönberg’in öğrencisi oldu. Hazırlanmış piyanoyu icat etti.
Zen Budızmle ilgilenmeye başladı. New York’taki Town Hall’de Piyano ve Orkestra îçin Konçerto’nun yol açtığı skandal. Darmstadt’ta konferanslar.
Üç ay boyunca birçok ABD üniversitesinde ders verdi.
Amerikan Sanatlar ve Bilimler Akademisi’ne seçildi.
New York’ta öldü.
1910Jların Yenidünya’sında, Amerikalı zencilerin müziğinden caz diye bir müzik doğarken, çağdaş müzik alanında Stravinski, Schönberg, Debussy veya Bartok çapında bir besteci yoktu; klasik-romantik çizgiyi sürdürenlerse soluksuz kalmış, yavanlaşmışlardı.
ANTİKONFORMİST BİR YARATICI
5 eylül 1912’de Los Angeles’ta doğan John Cage, Batı kültüründe derinlere kök salmış müzik anlayışlarını tamamen altüst edecektir. Bestecilerin elyazılarım biriktiren, -biçimlerin beklenmedik şekilde ortaya çıkışını simgeleyen- mantarlara ve sosyete oyunlarına düşkün olan Cage’in bilinen yollardan geçmeyen zihinsel gelişimi, beklenmedik olduğu kadar düzensiz bir kılığa büründü: parlak bir ortaöğrenimin ardından edebiyat derslerine devam etti, sonra mimarî öğrenimi gördü, nihayet resme ve çağdaş müziğe tutuldu. Sanat eğitimi, sonunda, her tür sistematik tutumdan ve sürprizsiz yaratma biçiminden uzak durmaya özen gösteren güçlü bir kişiliği ortaya çıkardı. Gençliğinde, Phoebe halasının ve daha sonra da Fannie Charles Dillon’un önerisiyle, piyanonun klasik ustalarını ve Edvard Hagerup Grieg’in Norveç melodilerindeki doğal tazeliği incelemeyi tercih edecekti.
1933’te ders almaya başladığı, işitilmedik tınıların peşine düşen New Yorklu besteci Henry D. Cowell, kendi kendini yetiştirmiş bu genç adamda, ileride Avrupa’daki avangard stüdyolarda çalışacak ve 1952’ de, Manyetik Bant İçin Müzik Tasarımı (Projectof Music for Magnetic Tape) adlı grubu kuracak olan dahi bir yaratıcı görmüştür. Sağlam bir kontrapuntoya dayalı teknikten türemiş olan dizisel müziğin mucidi Arnold Schönberg, 1935-1937 arasında öğrencisi olan Cage’e, armoni duygusunu kazanabilmek için «başını duvarlara vurmasını» salık vermiştir. Oysa bu zaaf, akor-ları bağlamayı bu reddediş, çok geçmeden Batı müziğinin temel-
lerini sarsacaktır: genç müzisyen, artık, bir mimarî oluştum üzere sesleri bir araya getirmez ve böylece bestecilerin hâkimi tine son verir.
Armoniyle olan ilişkisi, Erik Satie’ye ilgi duymasının neder rinden biridir. Satie’nin sade, hatta dervişçe üslubu ve dada ön si devrimci ruhu, Cage için çok güçlü bir uyarıcı olmuştur. Me de ilk Yapı adlı eserinde seslerle gürültüleri birleştirmesi ve k motifleri sık sık tekrarlaması, Atlas Edipticalis’in müzikal des veya Ucuz Taklit’in (Cheap İmitation) transkripsiyonu, Satie’: etkisine tanıklık eder. Ama Cage, çok geçmeden, geçmişten ke bir kopuşu temsil eden deneylere girişti. 1958’de Paris’te piyaı David Tudor’la verdiği bir konserde, piyanonun başından kail Cage, gidip tellerden birini doğrudan doğruya parmağıyla çe; çalgının kuyruğuna eliyle vurarak gürültüler çıkardı ve piyanor kapağını küt diye aniden bıraktı.
Müzik eleştirmeni Antoine Golea, kendisine Buster Keatc hatırlatan bu antikonformist «acayip adam»ın buluşlarını, b: «soytarılık» ve «kaba şaka» olarak nitelemiştir. Ona göre, (Sy la Fort’un Bacchanales adlı balesi için 1938’de icat ettiği 1949’da Amerikan Sanatlar ve Bilimler Akademisi’nin ödüllenc diği) «hazırlanmış piyano» bile, bu soytarılıktan payım almış tellerin arasına yerleştirilen ıvır zıvır yığını, Amerikalı müzis; nin ressam dosdarı Duchamp, Max Ernst ve Rauschenberg’in 1 kırtmalarına çok benzemektedir. Ama bu yenilik sayesinde Ca dansçıların hareketlerini anında izleyebilmiştir (veya yönlendi bilmiştir). Birçok dans sınıfında eşlikçilik yapan Cage, Xenia evlendiği 1937’den itibaren, sıfırdan başlayarak yapılan ritn doğaçlamada, Amerikan sanatının derin kaynaklarıyla bağla kurma imkânı buldu. Cazda olduğu gibi, bir notaya dayanma) sanat, herkesi katılmaya çağıran doğal bir ifadede hayatla birle
Koreograf Merce Cunningham’la uzun işbirliği, vurmalı dörtlüsü ve elektrofon veya bir radyo istasyonu için bir düzenle: olan «Birleşik Devletlere İnanıyorum» (Credo in US, 1942) ile başlc Cage, dünyanın birçok ülkesinde dansçıya eşlik etti, onu: 1952’de Black Mountain’da, bütünsel sanata karşı olarak, öncec bir anlaşma yapmadan çeşitli dansları birleştirdikleri, ilkel güçle kullanıldığı ilk happening’ini izleyiciye sundu. 1970’te, Baltarc yaptığı Paris Hali’nde, çeşitli müziklerin, pandomimlerin, dans rın, ışıkların, filmlerin, diyapozitiflerin ve balonların kullanılc «Müzisirk» adlı gösteriye 15 000 kişi katılacaktır. Besteci, eserlf ne doğaçlamayı sokarak eserindeki payını bile bile küçültmüş: bu, birçoklarınca, işten el çekme, istifa olarak nitelenmiştir.
JOHN CAGE
Melodiye ve armonik yapılara başvurmadığı eserleriyle eski estetiği yıkan Amerikalı deneysel müzik ustası John Cage, Zen Budizminden etkilenmiş mistik bir düşünürdür. Fakat, doğaçlamalarıyla (happening) ve «hazırlamış» piyano gibi acayip çalgısıyla ünlü bu put kırıcı sanatçı müziğin yaratılmasında önemli payı rastlantıya ve belirsizliğe bırakır.
1912
1933
1935
1938
1945
1958
1966
1978
1992
«UFLANMAMIŞ MÜZİĞİN DOĞUŞU
; -5 te Doğu felsefesiyle karşılaşması, bestecinin ro-
— i :£İunini güçlendirdi. Hint düşüncesi, Mevsimler Ba-ve Enterlüdler”de «egzotik» bir tedirginlikten
– . ı îezrmediyse de, New York’taki Columbia Üniver-Teifaro Suzuki tarafından öğretilen Zen Budiz-
t – lige ‘in bütün müziğini temelinden değiştirdi. Deği-: ; ne veya Hayali Manzara no 4’e (1951) rastlantının ;£enn dünyasından kendini kurtarmasını sağladı. ; r. ruhsal bir deney olarak yaşanacak; her izleyici, ı ..ışmak için içini boşaltacaktır (4’33”). i :; I ıımstadt’taki Çağdaş Müzik Enstitüsü’nde verdiği izra. Cage’in düşünceleri, dört parametreye (yüksek-: jönlük ve tını) yayılan tam diziselciliğin baskılarından ; ır-gard Avrupalı müzisyenlerinkiyle belli bir zaman r i: r. Ama, Boulez piyano için Üçüncü Sonat’ında, Stock-: 1 ano Parçası’nda, müzikal sekansların düzenindeki, . £ bırakılmış «rastlantısal» öğeleri sınırlarken, Cage,
– . _ ve eseri tam bir belirsizliğe varıncaya kadar parçala-
: i:, geniş yankılar uyandırdı, salonda, hatta orkestra üye-: * z= gerçek bir happeninge yol açtı ve Cage’in ününü bü-. ::?-1969 arasında ABD’nin birçok üniversitesinde (Cin–..r.s. Davis) ders verdi. 1968’de Ulusal Sanat ve Edebi-.-zjs’j’ne, 1978’de Amerikan Sanatlar ve Bilimler Akade–. , rs seçildi.
■ ‘zîe’in inanılmaz yaratıcılığı, müzik geleneğini altüst ede-; – iv: inançlara ve toplumsal davranışlara dokunmuştur. Bu vurmalılardan oluşan topluluklar için eser yazdı, hazır-. ır.oyıı icat etti, insan sesini ve geleneksel çalgıları «tam _• _!andı, pikaptan ve teypten yararlandı, normal olarak al-
– ; vacağımız gürültüleri yükseltti, doğadaki ve şehir içınde-. -. sesleri ve gürültüleri, hiçbir ayrım yapmadan derledi ve
– zszk gözetmeden karıştırdı (Oturma Odası Müziği).
– Cage için sesler, (temel matris olan) sessizlikten çıkar,
mantıksal, estetik veya psikolojik söylemin her tür zorlayıcı anlamından bağımsız varlıklarını ve özerkliklerini kazanırlar. «Zin-cirlenme»nin olmayışı, dinleyiciye, kendini esere kaptırmasını, belleğin ağırlığından ve kültürel önyargılardan kurtulmasını, her a-kustik olguyu tam olarak algılamasını sağlar. Besteciyse, otomatik örgüleri benimseyerek veya I Ching (Taocuların kutsal kitabı), madenî para ve zar atma (Değişimlerin Müziği), kâğıtları rastgele katlama (Piyano İçin Müzik) gibi rastlantı yöntemlerine başvurarak, radyo istasyonları ve bilgisayar kullanarak, malzemenin seçilmesi ve düzenlenmesi konusundaki her tür öznel seçimden kendini kurtarır. Son olarak, yorumcu da, kendi partisyonunu doğaçlayabilir, hatta yazabilir (Piyano ve Orkestra İçin Konçerto) veya yalnız, yahut başka yorumcularla birlikte çalacağı veya yapacağı şeyi, önceden belirlenmiş bir program olmaksızın seçebilir. Dinî, hatta mistik duygularla adamakıllı yüklü olan eser «kendini açar», böylece bir olayı açığa vuran -müzik araştırmasıyla ibadetin anlamdaşı olan- bir sürece dönüşür: happeningden mucizeye varıncaya kadar eser kendini gerçekleştirir, bu, her çeşit iradeden, arzudan veya entelektüel spekülasyondan bağımsız bir lütufkâr bir katılımla gerçekleşmiştir. Sanatçı, hiç kuşku yok, her çeşit otoriter biçime sırt çevrilmesine katkıda bulunmaya gayret eder ve kullandığı araçlarla, bireyin gelişimine zemin hazırlamaya çalışır. Bu noktada hippi hareketiyle uzlaşır, ama öte yandan anarşiye de çok yaklaşır (Piyano ve Orkestra İçin Konçerto).
Ekonomik durgunluk ve XIX. yy filozofu Thoreau’nun düşüncelerinin ve Mao Zedong’un etkisi, Cage’ı daha gerçekçi deneylere yöneltti: Renga’da (1976), herbirimizin gelişiminin, ortak rızayı hesaba katmak zorunda olduğunu hissettirdi. Aynı yıl bestelediği bir başka eser olan Apartment House 1776’da, bilmen, ama bin parçaya bölündüğü için zor tanınan melodileri kullandı. Bu eser, geçmişi üzerinde yaşamaya çok hevesli bir toplumu uyarmak ister gibidir.
Sık sık kışkırtıcılıkla suçlanmakla birlikte, müziğin temelini, biçimini, hatta işlevini tartışma konusu haline getiren gözü pek sanatçı, sonuçları sonradan kendini gösteren iyileştirici şoklara yol açtı. □
İKİ ŞAHESER
•-Hazırlanmış Piyano tçiıı Snn.ıllar vı EnlrrlücIIiT-
I Çalmaya başlamadan önce yorumcu, tellerinin arasına çeşitli nesneler
! takıştırarak piyanoyu hazırlar. Alışılmıştan daha tiz veya pes çıkan ses-
| 1er, karmaşık bir tınıya veya az çok boğuk bir gürültüye dönüşür. Dik-
j katle yerleştirilen cıvatalar, somunlar, vidalar, kauçuk, plastik, ceviz;
I Rali gamelanı gibi, vurmalı Doğu çalgılarmınkini andıran yeni tınılar
j bakımından geniş imkânlar sunar.
i Dörder dörder gruplandırılmış 16 sonattan ve dört enterliidden olu-
! şan ese:, geleneksel Hint felsefesindeki «sürekli» duygulan yansıtır:
I kahramanlık, erotizm, olağanüstü karşısındaki şaşkınlık, sevinç, iizüıı-
j tü, korku, hiddet, kin, huzura ve sükûnete olan ortak eğilim.
| Ritmik arayışlar bakımından, bestecinin ilk döneminin en son nok-
ı tasını oluşturan ve iki porteli olarak yazılan eser, piyanoya yapılan her takıştırmada farklı tınlar.
«4’33″»
Bu sessiz eser, 29 ağustos 1952’de Woodstock’ta (New York), piyanist David Tudor tarafından izleyiciye sunuldu. Tudor, eserin üç «bo-îiisBj>üaü(t Je feaşjnd»:’taşla3ja;.i*etîae şifedir! kapstfejı* terfi «S#K’ konserlere özgii köhnemi! tutamlan (roller, maskeler) hedef almıştı. Bestecinin otoritesinin ölüm karan olan bu eserde Cage, kişiliğini, karakterini, söylemini, niyetlerini tamamen terk ederek, yorumcunun aracılığıyla hiçliğe, yani özgürlüğe meydan okumuştur. Dinleyiciyi pasifliğinden kurtulmaya zorlayan bu eser, dinleyiciyi sarsar veya dikkatli ve genellikle bir parazit sayılan ses ortamında bile alıcı kılar.
Sessizlik, artık söylemin kesintiye uğraması değil, boşluktur; Mâh-
nalmıın en güçlü iFadesi de değıidır; beklenmedik gürültülerin ve seslerin kaynaştığı pota, imkânların sonsuzluğudur.
Eser, artık Duchamp’ın bir ready-made’i gibi, «bitmiş» bir nesne değildir: tek parametresi, daktilosun iki tuşu üzerindeki rastlantısal bir karşılaşmayla elde edilen süredir. Kauschenberg’in boş tuvaliyle karşılaştırılabilecek olan 4 ’33 “, dizisel müzikle birlikte bestecinin yaratıcı işlevini, sonuç olarak yazının sıfır derecesine olan eğilimi siler.
Koreograf Merce Cunningham. Çağdaş dansın Amerikalı büyük yenilikçisi, Cage’e 1937’de Seattle’daki Cornish School’da rastladı ve besteciyle uzun yıllar işbirliği yaptı; 1944’te onu topluluğunun müzik yönetmenliğine getirdi. Birlikte gerçekleştirdikleri 40 kadar gösteride, dansçının vücut hareketleri, elektronik bir müziğe veya dağınık bir doğaçlamaya göre düzenleniyordu.
BAŞLICA ESERLERİ
Piyano için eserler 1942 İmi kara.’- .-Er.; Diyanc telis-
1948
haz.r’î’-V:: t ‘
1951 i)i ‘:^-‘ :..’ z .
1958 Pıvanc ve 2 – ‘
İçin Kon;e-:
Oda müziği 1939 Metalde Lk VaT.
(First [in Metal’
1949 Dörtlü. Elektroakustik müzik
1939 HayatîMzkzzv-(Imaginary N° 1).
1951 Hayatî ManzJrA cr-(Imaginary Landscape X5 4
1972 Kuş Kafesi (Bırd Csge Vokal eserler
1950 Bir Çiçek (A Eower 1976 Havada Okunu
(Lecture on the Weather).
Sahne eserleri 1947 Mevsimler (bale].
1952 Tiyatro Oyunu (happening).
1967 Müzisirk
(Musicircus event,. 1978 Tren (happening). Kategori dışı eserler 1952 433”.
1958-
1963 Çeşitlemeler (Variations 1962 Atlas Ediyticalis.