KANSERLE MÜCADELE AKILLI BESLENME İLE BAŞLAR
Türkiye’de akciğer kanserinden sonra en sık sindirim sistemi kanseri görülmekte. Tıbbî Onkoloji uzmanı Doç. Dr. Mükremin Uysal’a İnsan ve Hayat okurları için bu kanser çeşidini ve korunma yollarını sorduk.
Aynı insanlar gibi hücrelerimiz de doğar, büyür ve bir müddet sonra yıkıma uğrar, yerine yenisi gelir. Bunu sağlayan bir otokontrol mekanizması vardır. Bazı etkenlerle bu mekanizmadan kurtularak kontrolsüz şekilde sürekli çoğalan, bulunduğu bölgede yayılan hücre gruplarına “kanser” denir. Hangi organdan kaynaklandı ise onun ismi ile adlandırılır. Türkiye’de akciğer kanserinden sonra en sık sindirim sistemi kanseri görülmekte.
Sindirim sistemi kanseri nedir?
Sindirim sistemi dişlerimizden başlar. O halde sindirim sistemi kanserleri, yemek borusu, mide, safra yolları, pankreas, ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektuma (kaim bağırsağın son kısmı) kadar devam eder. Sindirim sistemi kanserleri dediğimizde bunların tamamı anlaşılır. Türkiye’de akciğer kanserinden sonra en sık sindirim sistemi kanseri görülür.
Bu kanserler irsî midir?
Genetik geçişli kanserler bütün kanserlerin en fazla % 10-15’ini oluşturur. Bütün sindirim sistemi kanserlerinde genetik geçiş söz konusudur. Ancak ailesel genetik geçiş kaim bağırsak kanserinde daha sık görülür. Eğer bir kişinin birinci derece akrabalarından 55 yaşından önce kanser olan varsa o aile risk altında demektir. Taramalara daha erken başlanması gerekir.
Sindirim sistemi kanserinin beslenme ile alakası, akciğer kanserinin sigara ile olan bağlantısından daha mı azdır?
Sindirim sistemi kanserlerinin beslenme ile alakası akciğer kanserinin sigara ile olan bağlantısı kadar kuvvetli değildir. Sigaranın bir numaralı kanserojen olduğu kanıtlanmışken, günlük yediğimiz et, yumurta, meyve, sebze gibi doğal ürünler, vücudumuz için gerekli ve faydalı olan ürünlerdir. Ancak her faydalı şey gibi besinler de akıllı yenmediği takdirde diyabet (şeker hastalığı), tansiyon, obezite, gastrit, reflü gibi hastalıklara ve hatta kanser gelişimine dahi sebep olabilir. Eğer beslenmenin kanserle olan ilişkisini en aza indirmek istiyorsak akıllı beslenmeye riayet etmemiz gerekir.
Akıllı beslenme nedir?
Bir cümle ile ifade etmek gerekirse akıllı beslenmenin kaidesi, özü, temeli Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hadis-i Şerifinde belirttiği üzere “Acıkmadan yememek, doymadan kalkmak”tır. Doyduğumuzu hissedince devam etmeden kalkabilmek lazımdır، İnsanlara, hangi besini yemesinden ziyade bu bilinci kazandırmak çok daha önemlidir.
Hangi tür beslenme çeşidi kanser riskini artırıyor?
Fast food türü beslenme dediğimiz “Ayaküstü beslenme” ayrıca “Bazı restaurant tipi beslenme” birçok hastalık gibi kanser için de risk faktörüdür. Çünkü buralarda yenilen besinlere, bunların hazırlama şekillerine ve koşullarına bakınca sağlıklı bir beslenme çeşidi olmadığı açıkça görülebilir.
Tuz ve kırmızı etin kanseri tetiklediği söyleniyor. Bu konu ile alakalı neler söylersiniz?
Tuz ve tuzlu besinlerin fazla yenmesi ile mide kanseri riskinin arttığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yine bazı araştırmalarda, yüksek konsantrasyonda tuz içeren gıdaların mideyi irrite ederek Helicobacter pylori enfeksiyonunun mide kanserine öncülük etmesine sebep olduğu görülmüştür. Normal şartlarda taze kırmızı et kanser için risk faktörü değildir. Ancak işlenmiş etin (sucuk, pastırma gibi) fazla yenmesinin kolon kanseri riskini arttırdığı gösterilmiştir. Şikâyetimizin olmasını beklemeden, 50 yaş ve üzeri her kişinin kolonoskopi (kamera ile kalın bağırsağın incelenmesi) ile her 10 Doq. Dr. Mükremin Uysal yılda bir kendini kontrol etmesi önerilmektedir
Fast food türü beslenme dediğimiz “Ayaküstü beslenme” ayrıca “Bazı restaurant tipi beslenme” birçok hastalık gibi kanser için de risk faktörüdür.
Kanserden korkulmalı mıdır?
Sindirim, dünyadaki ölüm oranlarına bakıldığında istatistikler kanserin en sık ikinci ölüm sebebi olduğunu gösteriyor. Buna bakarak “kanser korkulacak bir hastalık değildir” demek çok iddialı bir söz olur. Ayrıca her kanseri kendi içinde ayrı değerlendirmek lazımdır. Burada asıl geçerli ve doğru olan, “Kanserden değil, geç kalmaktan korkun.” sözüdür. Erken teşhis ve sağlıklı beslenme saglanabilinirse kanser tedavi edilebilir.
Kanserin mücadele edilemez bir hastalık olduğu düşüncesi cok tehlikeli bir hata olur. Bu yanlış düşünce, kanser tanısı sonrası umut tacirlerinin ekmeğine yağ sürmektedir. Hâlbuki günümüzde artık kanser ile etkin bir şekilde mücadele etmek mümkündür.
Sindirim Sistemi Kanseri’nden Korunmanın Kolay Yolu
■Sigara sadece akciğer değil, başta mide kanseri olmak üzere sindirim sistemi kanserleri için de başlıca risk faktörlerindendir.
■Vücuda ek yük ve stres oluşturan fazla kilolardan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
■Yakın ateşte tütsülenmiş gıdalar, yüksek ateşte uzun süre kızarmış yağda yapılan kızartmalar, işlenmiş- tuzlanmış’bekletilmiş et ürünleri ve fazla yağlı besinlerden kaçınmalıdır.
■Meyve-sebze ağırlıklı beslenmek ve fiziksel -ıVatınerı şeker veya rafineri şekerle yapılan tatlılar yerine doğal tatlı meyveler, pekmez ve bal tercih edilmelidir.
■Dışarıda yeme (fast-food mekânları ve restaurantlar) yerine evde sağlıklı yemek yemelidir.
■Asitli, gazlı, şekerli içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, süt ve ayran tercih