Genel

Khoniates, Mikhail, mIkhaîl akomînatos olarak da bilinir

Khoniates, Mikhail, mIkhaîl akomînatos olarak da bilinir

(d. y. 1140, Khonai, Bizans İmparatorluğu – ö. y. 1220, Keos [bugün Kea], Kyklad Adaları), Bizanslı Hümanist bilgin ve Atina başpiskoposu. Geniş kapsamlı edebi ürünleri, Yunanistan’ın 13. yüzyılda Haçlıların yıkımına uğradıktan sonra yaşadığı siyasal çalkantılara ve akademik gerilemeye tanıklık eder.
Konstantinopolis’te (İstanbul) Selanikli bilgin Eustathios’un yanında eğitim gördük-
Khoniates, Niketas’ 240
ten sonra yaklaşık 1175’te Atina metropoliti oldu. Ağır vergiler altında ezilen bu kentteki maddi ve manevi çöküşe çare bulabilmek için 30 yıl kadar uğraştı. Özgün ve kopya yazmaları derlemenin yanı sıra kendisi de araştırmalar yaparak klasik bilgilerin çoğalmasına katkıda bulundu. 1204’te Atina, Montferrato dükü I. Bonifacio’nun yönetimindeki Haçlıların eline geçince Khoniates papalığa boyun eğmeyi reddetti’ ve Kea Adasına kaçtı.
Mikhail Khoniates’in yapıtları, dinsel öğreti üzerine söylevler, methiyeler, şiirler ve mektuplardan oluşuyordu. İambos ölçüsüyle yazdığı şiirlerde 13. yüzyıl Atina toplu-munun düşünsel yoksulluğundan yakındı. Bizans bürokrasisinin ve yerel toprak sahiplerinin açgözlülüğünü ve zulmünü kınayan söylevler verdi. Erkek kardeşi Niketas’ı ve Konstantinopolis’i I. Friedrich’e karşı savunan İmparator II. İsaakos Angelos’u (hd 1185-95) öven odlar yazdı.
Khoniates, Niketas, nîketas akominatos olarak da bilinir (d. y. 1150, Khonai, Bizans İmparatorluğu – ö. 1213, Nikaia [İznik], Nikaia İmparatorluğu), Bizanslı devlet adamı, tarihçi ve ilahiyatçı. III. ve IV. Haçlı seferleri (1189 ve 1204) sırasında Bizans’ın düştüğü küçültücü durumu anlatan vakayinamesi ve 12. yüzyıl ilahiyat yazılarından oluşan antolojisiyle ünlüdür. Bu kaynaklar, Khoniates’in en başarılı ve en güvenilir ortaçağ Rum tarihçilerinden biri olarak tanınmasını sağladı.
Atina başpiskoposu olan kardeşi Mikhail’ in koruması altında Philippopolis’te (bugün Plovdiv, Bulgaristan) bölge yöneticisi olarak çalışırken, I. Friedrich (Barbarossa) yönetimindeki Haçlıların yağmacılığına tanık oldu. Daha sonra 1204’te batıdan gelen Haçlıların Konstantinopolis’i (İstanbul) yağmaladığını gördü. Konstantinopolis’ten, sürgündeki Bizans sarayının bulunduğu Ni-kaia’ya kaçmak zorunda kaldı. Burada, İmparator II. İoannes Komnenos’la (1118-43) başlayıp ilk Latin imparatoru I. Baudouin’ in (1204-05) tahta çıkmasına değin 12-13. yüzyıllardaki Bizans hanedanlarının yükseliş ve çöküşlerini konu alan 21 ciltlik Çağın Tarihi’ni yazdı. Niketas ateşli bir Bizans-Rum milliyetçisiydi. Heyecanlandırıcı diline karşın, Haçlıların Bizans seferlerini genellikle nesnel ve somut bir biçimde anlattı.
İlahiyat alanında, çağdaş heretik görüşleri yanıtlamakta kaynak olarak kullanılabilecek ve 12. yüzyıldaki Bizans felsefe hareketini belgeleyecek yazılarını Ortodoks Sözlüğü adıyla derledi.
khoragos, çoğul KHORAGOi.Eski Yunan’da, İÖ 5. ve 4. yüzyıllarda, şenliklerdeki tiyatro gösterilerini finanse eden varlıklı AtinalIlara verilen ad.
Eski Yunan’da tiyatro oyunları kentlerin resmî kutlamalarının bir parçası olduğundan, oyuncuların ücretini devlet öderdi. Koro üyelerinin ücretleri ve eğitim giderleri, koro ve müzikçilerin kostümleriyle figüranlara yapılan ödemeler gibi öteki harcamalar ise dönüşümlü olarak khoragos’lar tarafından karşılanırdı.
Tanrı Dionysos onuruna kışın düzenlenen Lenaia şenliği ve ilkbaharda düzenlenen Büyük Dionysia şenliğinde dithyrambos(*), tragedya ve komedya yarışmalarına katılacak oyun yazarlarının khoragos’lan, yazarlara süre tanımak için bir önceki yılın temmuz ayında kurayla belirlenirdi. Yarışmalar çok çekişmeli geçtiğinden, zengin ve eliaçık bir khoragos’la çalışmak büyük
avantajdı; ama, oyun yarışmayı kazanırsa ödülü de khoragos alırdı.
İÖ 406-405 yıllarında Peloponnesos Savaşı nedeniyle mali güçlükler artınca, bir khoragos’un hem tragedya hem komedya yerine, bunlardan yalnızca birine destek olması kararlaştırıldı. Bir yüzyıl sonra da khora-gos’ların yerini her yıl seçilen ve devlet fonlarını kullanan yapımcılar olan agonthe-tes’\tr aldı. Böylece tiyatronun mali sorumluluğu yurttaşlardan devlete aktarılmış oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir