KIZAMIK

KIZAMIK

Tanım:

Özellikle solunum sistemim ve deriyi tutan, çok bulaşıcı, ateşli ve döküntülü akut bir virüs hastalığıdır.

Etiyoloji:

Etken. 150-250 nm büyüklüğünde, he-likal kapsid simetrili, RNA genomuna sahip bir virüstür. Tipik paramyxovirus morfolojisi gösterir. Vırus. hemaglütinasyon ve hemoiiz aktivitesine sahiptir. Atenüe edilebilir (aşı virusu). Virüs oda ısısında süratle

inaktive olur. MgSÛ4 iie stabilize edilebilir. 50°C’de 1 saat canlı kalır. Ancak maymunlarda deneysel enfeksiyon oluşturulabilir. Etken doku kültürlerinde üretilebilir.

Epidemiyoloji:

Kızamık, endemik olarak dünyanın her yerinde görülür. Popülasvondaki duvarlı kişilerin yeterli sayıya ulaşması ile (popüias-vonun % 40’mdan fazlası) her 2-3 yılda bir epidemiler yapar. Aşıya rağmen, gelişmekte olan ülkelerde her yıl 1 milyona yakın çocuk kızamıktan ölmektedir.

Hastalık büyük çoğunlukla 15 yaşına gelmeden geçirilir. Bir çocukluk çağı hastalığıdır. Epidemileri daha çok kış sonu ve ilkbaharın ilk avlarında görülür.

Kızamık çok bulaşıcıdır.

Virüs nezofarenks sekresyonları ile doğrudan temas ederek veya damlacık enfeksiyonu sonucu solunum yolundan alınır. Kişi, virusu aldıktan 5 gün sonra bulaşıcı olur ve belirtilerin görülmesinden 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Semptomsuz primer enfeksiyon nadirdir.

Hastalığı geçirenlerde sürekli bağışıklık oluşur.

Patogenez ve Patoloji:

Virüs solunum yolu epitel hücrelerinde ürer; kanda, boğaz ve konjonktivai sekres-yonlarda raş çıktıktan 2 gün sonraya kadar bulunur. Virüs plasentadan da geçebilir ve konjenital kızamığa neden olur.

Koplik lekeleri, yanak içindeki vezikü!-lü epitelyal fokal nekroz odaklan olup, viral antijen ihtiva ederler.

Koryum tabakasındaki kapiler etkilenme ile raş oluşur. Lenf nodülleri, tonsiller, dalak ve diğer dokularda çok çekirdekli retiküloendotelyal dev hücreler (VVarthin -Finkeldey hücreleri) vardır. Lenfoid hiperp-lazi görülür. Lökositlerde kromozom kırılmalarına neden olabilir. Solunum yoiu epitelyumu iltihaplı olup nekroz alanları bulunabilir. Seyrek vakada dev hücreli in-terstisyel pnömoni ve fokal kanama, kon-jesyonlu perikapiler demiyelinizasyonla karakterize ansefalit görülebilir. Kızamıkta T hücreleri baskılanır ve bunların üçte birinin virüs ihtiva ettiği gösterilmiştir. Hastalar geçici süre anerjik olabilirler.

Klinik Bulgular:

Hastalık, 10-12 günlük kuluçka döneminden sonra ateş ve halsizlikle başlar. Nezle, konjonktivit ve öksürük vardır. Belirtiler giderek şiddetlenir. Konvülsiyonlar görülebilir. Döküntülerden iki gün önce,
ağız mukozasında, molar dişler hizasında, birkaç gün içinde sayıları giderek artan koplik lekeleri görülür. Bunlar toplu iğne başı büyüklüğünde, beyazımtırak bir merkeze sahip kırmızı lekelerdir. Döküntüler, çıktıktan iki gün kadar sonra kaybolurlar. Koplik lekeleri seyrek olarak konjonktiva ve ince barsak mukozasında da olabilirler. Karın ağrısı ve diyare görülebilir. 3-4 gün süren bu prodrom döneminden sonra günlük ateşte bir azalma görülür ve müteakiben yeni bir yükselme ile beraber hastada alından yüze, kulak arkalarından boyuna, gövde ve çevreye yayılan makülopapüler döküntülerin çıktığı görülür. Çıktıkları yerde 3 gün kadar kalan döküntüler aynı sıra ile solup kaybolmaya başlarlar. İnce bir kepeklenme görülebilir. Döküntüler bazen hemorajik karakter kazanabilirler ve tabloya pnömoni eklenebilir.

Gamma globulin yapılmış olanlarla, anneden kısmi bağışıklık kazanmış bebeklerde hastalık daha hafif ve kısa seyredebilir ve koplik lekeleri görülmeyebilir.

Laringo trakeobronşit (krup), interstis-vel dev-hücreli pnömoni. miyokardit, hepa-tit, trombositopeni. anseîalomivelit (binde bir) önemli komplikasyonlar arasında sayılabilir. Gerçekte komplikasyonsuz kızamıklıların bile yarısında anormal EEG traseleri elde edilir. Kızamık geç duyarlığı baskıladığı için, herpes, kandidiyazis ve tüberkülozda alevlenme görülebilir. Kızamığın çok nadir (1 milyon kızamık vakasında 5-10 kadar) ve geç komplikasyonu subakut skle-rozan panansefalittir. Bu vakalarda kızamık virusu beyinden izole edilmiştir. Serum ve BOS’ta yüksek titrede kızamık antikorları bulunur. Bu hastalarda, virüsün olgunlaşmasından sorumlu M proteinine karşı antikor bulunmamıştır (defektif virüs).

Tanı:

Kızamığın döküntülü enfeksiyöz hastalıklarla, ilaç allerjilerinden ayırıcı tanısı yapılmalıdır.

CF, nötralizasyon ve hemaglütinasyon-inhibisyon testleri spesifik serolojik tamda kullanılır.

Kızamıkta lökopeni görülür. Lenfositlerin ileri derecede azalması prognostik yönden iyi değildir. Balgamda, burun sek-resyonlannda ve idrarda çok çekirdekli dev hücreler görülebilir.

Tedavi:

Spesifik tedavisi yoktur. Hasta izole

edilir. Semptomatik tedavi yapılabilir. Bak-tervel komplikasyonlarda antibivoterapi gereklidir. Krupta humidite, rehidratasyon, oksijen inhaiasvonu ve kortikosteroid gerekebilir. Konvülsivonlara karşı fenobarbital, kardivak bir yetmezlik oluşursa digitalizas-yon ve diüretikier tedaviye eklenir. Belirtiler görüldükten sonra gamma globulin yararsızdır.

Prognoz:

Genel olarak iyidir. Mortalite ortalama % 0.1 kadardır. 1 yaşından küçük olanlarda ve malnütrisvonlu bebeklerde ise yüksektir. Türkiye’de bronkopnömoni komplikasyonu ile kızamık, bebek yaşı ölümlerinin majör nedenlerinden birisini teşkil eder.

Korunma:

Özellikle risk altındaki kişilere (immun yetmezliği olan bebekler, gebeler, tüberkü-

iozluiar……) 0.25 ml/kg gamma globulin

temastan sonra 5 gün içinde i.m. yapılabilir.

Aktif bağışıklık için 1 yaşını dolduran bebeklere civciv hücre kültürlerinde hazırlanan atenüe aşı yapılır. Aşı, eriticide sulandırılarak 0.5 mİ s.c. bir defada zerkedilir. Difteri tetanus. boğmaca (DTB) ve polio aşılan ile bir arada uygulanabilir. Aşıdan “-9 gün sonra ateş, hafif döküntü, rino-fareniit ve gastrointestinal rahatsızlık görü-.ebilir. Aşı % 95 bağışıklık sağlar. Sağlanan bağışıklık 10 yıia kadar uzar. Aşı kızamık ensidansmı dramatik biçimde azaltmıştır. Şüpheli temastan sonra 2 gün içinde yapılırsa kızamıktan korur. Gebelere, immun yetmezliği veya maliyn hastalığı olan-.ara aşı yapılmaz. Son zamanlarda aerosoli-le aşının 4 aylık bebeklerde bile iyi bağışıklık verdiği bildirilmektedir.

Hastalığı geçirenlerde sürekli bağıştk-uk oluşur.

Hastalığın bildirimi zorunludur.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*