KOMODO EJDERİ
Yaşayan en iri keler türü olan Komodo ejderi zorunlu iniş yapan bir havacı tarafından 1912’de ortaya çıkarılmıştır. Varanidae familyasında yer alan Komodo ejderi, Endonezya’nın küçük adalarında {Komodo, Rinca, Flores) ve Cava’nm doğusunda yaşar,
2-8 m’Uk boyu ve 1:35 kg’a ulaşan ağırlığıyla oldukça heybetli bir görünüme sahip olan bu hayvanın siyah veya kırmızıya çalan pütürlü bir derisi vardır.
Komodo ejderi, sıçan, çekirge, maymun gibi her boyda hayvanı yakalar ve hayvan leşlerini de çentikli dişleriyle parçalayarak yiyebilir. İyi bir yüzücü olan bu hayvan bazen yiyecek bulmak için denize açılır. Ne yazık ki yaşam alanı ulusal bir parkla sınırlı kalmıştır ve günümüzdeki sayılarının 5 000 kadar olduğu sanılmaktadır.
KELERLERİN BİYOLOJİK VE EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Kelerlerin yaşama şekilleri ve farklı ortamlara uyum yetenekleri türlere göre büyük bir çeşitlilik gösterir. Denizde yaşayabilen yegâne keler türü, Galapagos Adaları’nda yaşayan deniz keleridir. Bu türün temsilcileri burun bezleri sayesinde tuzu süzer ve daha sonra da burun deliklerinden fışkırttıkları buharla dışarı atarlar. Deniz iguanası yüzdüğü zaman kalp ritmi yavaşlar ve böylece akciğerlerde depolanan hava daha ölçülü olarak kullanılır. Tamamen deniz ortamında yaşayan başka keler bulunmasa da, korkmadan kendilerini denize atan ve tatlısularda çok güzel yüzebilen bazı varan türleri de (Nil varanı) bulunmaktadır. Amerika’da yaşayan timsah-kertenkeleler de yaşamlarının büyük bir bölümünü su içinde geçirirler.
Başta İguanidae familyasında yer alan yeşil iguana olmak üzere pek çok keler de ağaçlar üzerinde yaşar. Bu yaşama şekli çeşitli uyum mekanizmalarının ortaya çıkmasına yol açmıştır; mesela ağaçlarda yaşayan sakangurların (geko) ayaklarında tırmanmalarını kolaylaştıran yapışkan levhalar bulunur, ayrıca yassı ve ağaç kabuğu desenleri taşıyan vücutları da kolay hareket etmelerini ve gerektiği zaman kamufle olabilmelerini sağlar. Küçük ağaçlarda veya çalılık alanlarda yaşayan bukalemunlar ise, kıskaç şeklindeki ayaklan (parmakların karşı karşıya gelebilmesi ayağın kıskaç şeklini almasını sağlar) ve yakalama işlevine sahip sarılgan kuyrukları sayesinde dallara sıkıca tutunabilirler. Böyle kavrama işle-
vi gören kuyruğu bulunan başka keler türleri de vardır.
Asya’nın güneydoğusunda yaşayan bazı ilginç türlerde ağaç üstünde yaşamanın daha ileri bir şekli olan uçma, hiç değilse süzülme yeteneği bulunur. Uçan keler ve uçan sakangur, vücudun iki yanında veya bacaklar arasında yer alan deri kıvrımları (uçma derisi) sayesinde, bir ağaçtan bir ağaca süzülerek uçabilmektedir.
Tamamen farklı bir ortam olan çöllerde de birçok kertenkele türü yaşar: Uromastix cinsi Sahra’da; boncuklu kelerler Kuzey Amerika çöllerinde; boynuzlu keler ise Avustralya çöllerinde yaşar. Çöllerde yaşayan kelerlerin çoğu kazıcıdır ve su kaybıyla ba-şedebilmek için çeşitli uyum mekanizmalarına maliktir: vücut sıcaklığının dış ortam sıcaklığından bağımsız olarak iç ısı değişimleriyle korunması vücuttan tuz atma, yağ topaklarının bulunması, vb. bunlardan birkaçıdır. Kuzey Amerika çöllerinde yaşayan ve iguanidae familyasında yer alan çöl iguanasında göğüs derisi kıvrımlarının arasında özel lenf bezleri bulunur; kuraklık döneminde hayvan bu bezlerin içerdiği sıvıyı kullanır. Kazıcı ke-
Ağ açlarda yaşayan bir geko.
Bu türün ayak parmaklan yapışkan birer yastığı andınr, kuyruksa yenilenme halinde görülüyor.
Kertenkelenin
iskeleti.
kavalkemiği
kamışkemiği
EJDERHA EFSANESİ
Bazı kertenkeleler ejderha adıyla anılırsa da (Komodo ejderi gib: rin ejderha efsanesinin doğmasına yol açtığı sanılmamalıdır. Bu daha geniş ve karmaşıktır. Birçok toplumun geleneklerinde, son-, ramanlar tarafından yenilen ejderha imgesi yer alır: Yunan-Roır jisindeki Apollon ve Herkül; Doğu mitolojisindeki Vişnu; Batı’ca hur ve Lancelot; Hıristiyan geleneklerinde yer alan Aziz Georg: Bu efsanelere büyük varanların ve timsahların esin kaynağı: ği düşünülmekle beraber, bulunan dinozor iskeletleri ve diğerb-sillerinin de bu inanışlarda rol oynayabileceği göz önünde bul malıdır. Ancak ejderhalar büyük olasılıkla doğa güçlerini terr.s: tedir ve bunların altında gerçek hayvanların yattığım kanıdaırj mak boşuna bir çaba da olabilir. Gerçekten de ağzından alevle: bir ejderha püskürme halindeki bir volkanı temsil ediyor olab_
.O3
rıa – J
.’.art
lerler toprağın altında yeraltı yuvalan kazar veya kurr— şaşırtıcı bir beceriyle hareket edebilirler; bu becerınic ; neklerinden biri düz kelerdir (Eumeces laticeps).
Beslenme alışkanlıkları
Kelerlerin çoğu böcekçil veya etçildir. En iri türler meliler, kuşlar, diğer sürüngenler, yumurtalar ve leşler’; Bununla beraber otlar ve meyvalarla beslenen diken ■ keler ve suyosunlarıyla beslenen Galapagos deniz ig’-: otçul türler de vardır.
Kelerler genellikle görerek ve pusuya yatarak avlar..’ kalama mesafesine girdiği zaman kertenkele ağzını aç:’ üzerine atlar; bu şekilde av büyük olasılıkla yakalan:: zen de kaçabilir. Avını yakalayan kertenkele onu öle.” kafasını hızla sallar. Sonra hayvanı çiğner, daha doğr_-olarak yutar. Bazı türler avlarını kokularını izleyerek ve rerek avlar. Bazıları ise (kör kelerler gibi) avlarını üzers.: dukları toprağın titreşimlerini değerlendirerek sapta: : kelerler, burun boşluğunun altında yer alan ve kimyam lü oynayan Jacobson organı sayesinde avının kokus-r –
Boncuklu kelerlerin bir başka özelliği de tek zehiri le türü olmalarıdır. Uzun ve sivri dişlerden yoksun eh’ vanlarda alt dudağın altında yer alan bezlerden salgı^’ av ısırıldığı zaman dişlerin üzerinden akar. Boncuklu : rilerinin hasar görmesi pahasına da olsa avlarını bir i diktan sonra bir daha bırakmazlar.
Varanların çatallı dilleri koku taneciklerini yakalar v; lan Jacobson organına iletir. Jacobson organı varanlar; recede gelişmiştir. Varanların bir diğer özelliği de yuırr.” düşkünlükleridir. Özellikle timsah yumurtalarını sever nı, bazen köylerdeki evcil kümes hayvanlarının yum-r: dadanır. Scincidae familyasının Maburya cinsinde \ £ Seyşeller’de yaşayan düz kelerler de aynı şekilde yur:. severler. Bunlar deniz kırlangıçlarının yumurtaları nı ı. veya, kayalardaki yuvaların içinden yere düşürerek ye:
Korunma yöntemleri
Kelerlerin düşmanları arasında kuşlar, diğer sür_: memeliler yer alır. Buna karşılık pek çok keler türü e: ma silahlarına sahiptir; mesela boynuzlu keler, Gür.t yaşayan alaca kuyruklu keler ve Amerika’da yaşayar. iguana gibi birçok türün vücudu dikenlerle kaplıdır.
Ortama uyum (mimetizm) mekanizmalarına -rastlanmakla beraber bu özellik, bukalemunlarda e-mel şekline ulaşmıştır. Renk değiştirme yeteneğine bukalemunlarda bazçn derinin rengi, hayvanın üz: lunduğu yerin rengiyle aynı olur. Yanlardan bası; sayesinde bir yaprağı andıran bu hayvanlar, daha -bilmek için buna ek olarak gövdelerini yapraklarlr lı olarak sallarlar. Bukalemunların bulundukları on: ni alma yetenekleri karmaşık olaylar sonucunda mektedir. Bu olayda aldıkları ışığm ve maruz ka’c.
parmak ” kemiği
s*. uyluk
-kemiği
dirsek kemiği önkoi kemiği
İT
a,Ş■ , «kaburga kemiği %/”k0| kemiği
. C- ^
\ \ boyun c-^ göğüs ke-sırt omurr
kuyruksokumu
omurları
208