Genel

Lee, Ivy Ledbetter

 

(d. 16 Temmuz 1877, c <
Cedartown, Georgia – ö. 9 Kasım 1934 , w*nfieW Scott ın komutasında
New York kenti, ABD), ABD’de 20. katıldığı Meksıka Savaşı’nda
yüzyılda gelişen halkla ilişkiler yöntemleri- ı l İV“*
nin öncüsü. ^Jtkım 1859 da izinli olarak Arhngton’da
1898’de Princeton Üniversitesini bitirdi.
1899-1903 arasında New York kentinde’S w m onderü^de ^iaöhı gazete muhabiri olarak çahştı. 1903’te Yurt-* ayak’anmasınl bastırmakla görevlendı-
¿ç.>ıldı. Ayaklanmayı bir saatten daha kısa bir
sürede bastırdıktan sonra Texas’taki birliğine döndü. 1 Şubat 1861’de Texas’m Birlik*» ten aynlan yedinci eyalet olması üzerine komutasındaki kuvvetlerle birlikte eyalelt terk etme emrini aldı. Bunun üzerine An-lington’a dönerek Virginia’nın nasıl bir tutum takınacağını beklemeye başladı. IS Nisan’da Washington’a çağrılan Le’e’ye Bir-lik’ten aynlan eyaletlerin yeniden Birlik’«
Robert E. Lee, 1865
Library of Congress, Washington, D.C.
katılmasını sağlamak amacıyla oluşturulan yeni bir ordunun komutanlığı önerildi. Ayrılmaya. karşı olmakla birlikte savaşa da karşı olan Lee, Güney eyaletlerinin işgaline yol açacak bir harekete katılmayacağın belirterek bu görevi reddetti. Virginia Yasama Meclisi’nin Birlik’ten aynlma karan alması üzerine 36 yıldır hizmet ettiği ordn-dan istifa etti.
Virginia kuvvetlerinin başkomutanlığım üstlenen Lee ilk iş olarak Kuzey’in saldında bulunabileceği önemli noktalara asker, silah ve donanım yığdı. Haziran 1861’de Konfederasyon başkanı Jefferson Davis’in askeri danışmanı oldu. Kuzeylilerin Bull Run yenilgisinden sonra General McClellan komutasında yeni bir ordu oluşturmaları üzerine Güneyliler General Joseph Johnston komutasındaki bir orduyu Richmond’a doğru harekete geçirdiler. General Johnston’m Fair Oaks Çarpışması’nda (31 Mayıs 1862) ağır biçimde yaralanması üzerine onun yerine Lee getirildi.
Üç hafta içinde Konfederasyon birliklerini yeniden düzenledikten sonra McClellan’a karşı saldınya geçen Lee, onu Richmond çevresinde yapılan Yedi Gün Çarpışmalarında büyük bir yenilgiye uğrattı. Konfederasyon kuvvetlerinin Bull Run Çarpışmasından sonra kazandığı en büyük zafer olan bu çarpışma onu halkın gözünde bir kahraman durumuna getirirken askerlerinin kendisine duyduğu güveni de pekiştirdi. Konfederasyon birliklerinin savaş alanında üstün gelebileceğine inanmayan Lee sonraki iki yıl boyunca düşman kuvvetlerini silah üretim merkezi olan Richmond’la eyaletin kuzeyindeki çiftliklerden uzak tutmaya çalıştı ve düşmanı yıpratma eylemlerine girişti. 1864 ilkbahanna değin düşmanı Rich-mond’dan uzak tutmayı ve iki kez de eyaletin dışına sürmeyi başardı. 29-30 Ağus-tos’ta II. Bull Run Çarpışması’nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğrattıktan sonra sava} alanını Virginia’nın dışına çıkarmak amacıyla Potomac Irmağını geçerek Maryland’a doğru ilerlemeye başladı. 17 Eylül 1862’de Antietam’da (Sharpsburg) ağır bir yenilgiye uğradıysa da geri kalan kuvvetlerini Pota-mac Irmağının gerisine çekerek ordusunu yeniden düzenlemeyi başardı. Ardında» Aralık 1862’de Fredericksburg’da, Mayıs 1863’te de Chancellorsville’de iki büyük zafer kazandı.
Ama Konfederasyon’un öteki kesimlerinde Birlik ordulanmn önemli başarılar sağlamış olmasından dolayı zaman aleyhine işliyor ve kayıplarını sürekli olarak kapatma olanağı bulan Birlik kuvvetleri karşısında ordusu gittikçe küçülüyordu. Öte yandan T. J. Jackson gibi yardımcılarım yitirmesiyle komuta gücü zayıflamış, ordusu yiyecek ve giyecek sıkıntısı çekmeye başlamıştı. Birliklerine malzeme sağlamak ve Birlik ordularını Virginia’dan sürmek amacıyla bir kez daha Potomâc Irmağını geçen Lee 1-3 Temmuz 1863’te Gettysburg’de büyük bir yenilgiye uğradı.
Mayıs 1864’te, Birlik kuvvetlerinin komutanlığına getirilen Ulysses S. Grant asker, silah ve süvari bakımından ezici üstünlüğüne dayanarak Lee’ye karşı bir saldın başlattı. Konfederasyon generali Jeb Stuart’ın birliklerindeki atlann bakımsız durumda olmasına, Stuart’m da çarpışmalann hemen başında ölmesine karşın Lee direnişini sürdürdü. Granrise mayıs ve haziran başlann-da Wilderness, Spotsylvania Courthouse, North Anna ve Cold Harbor çarpışmalann-da 50 bin askerini yitirdi. Ama kayıplarını yeni askerlerle kapataraJc Richmond yakm-tema ulaşmayı başardı. Lee ise Grânt’ın Richmond üzerine yürümekten vazgeçerek lanes Irmağının güneyindeki Petersburg’a ıBnelmesi üzerine, yiyecek ve giyecek sıtması çeken kuvvetleriyle Petersburg ve Richmond önlerinde bir savunma hattı oluş-■odu. Grant’m Haziran 1864’te kuşatma dbna aldığı iki kenti yaklaşık 10 ay boyunca ovunmayı başardıysa da 2 Nisan 1865’te «i çekilmek zorunda kaldı. Lee’nin 9 Man 1865’te yolunun kesildiği Appomattox Mahkeme Binası’nda teslim olmasıyla Amerikan îç Savaşı sona erdi.
Geri çekilme ve teslim olmanın getirdiği finksel ve ruhsal baskıyı üzerinden atmak İPB birkaç ay dinlenmesine karşın eski lığına hiçbir zaman kavuşamayan Lee, İD hükümetinin kansımn Arlington Hantasyonu’na el koymasıyla yoksulluk igme düştü. Sonunda hem gelir sağlamak, kem de işsiz kalmış eski subay arkadaşlan ipn bir örnek oluşturmak amacıyla Lexing-m’daki (Virginia) Washington College’in fconradan Washington ve Lee Üniversitesi) jflaeticisi olarak çalışmaya başladı ve bu jprcvi yaşamının sonuna değin sürdürdü.
İçe, Tsung-Dao (d. 25 Kasım 1926, Şanghay, Çin), paritenin korunumu (temel parçacıkların etkileşiminde uzayda yansısı bakışımı özelliği) ilkesinin geçersiz ol-durumlan öngörerek parçacık fizi-fiade önemli gelişmelere yol açan çalışma-nnyla 1957 Nobel Fizik Ödülü’nü Chen Mag Yang ile birlikte kazanan Çin asıllı ABD’li fizikçi.
I946’da ABD’ye göç eden Lee, lisans 4|ploması olmadığı halde Chicago Üniversi-Bâ’nde fizik dalında lisansüstü programına Andı ve doktora çalışmasını 1950’de latada tamamladı. Yang ile birlikte çalışmaya da Chicago’da başladı.
Berkeley’deki California Üniversitesinin firik bölümünde kısa bir süre görev yaptıkta sonra, Princeton’daki Yüksek Araştırma Enstitüsü’nde Yang ile birlikte iki yıl çahşan Lee, 1953’te Columbia Üniversite-s’nde ders verdi.
Lee ve Yang, karşıt pariteli olarak bozun-doklan için o güne değin farklı parçacıklar oiduklan sanılan teta mezon ile tau mezo-ın aslında aym parçacık olduğunu öne ârdüler (bu parçacık günümüzde K mezon (bum] olarak adlandınlmaktadır). Parite-ain korunumu yasası, bir parçacığın, parceled karşıt olacak biçimlerde bozunmasına olanak tanımadığından Lee ve Yang’m bu
görüşü, paritenin korunumu yasasının, en azından zayıf etkileşimler için geçersiz olduğu anlamına geliyordu, iki fizikçinin bu varsayımın sınanması amacıyla yapıimasını önerdikleri deneyler, 1957’de Columbia Üniversitesinden C.-S. Wu tarafından gerçekleştirildi ve Lee ile Yang’m kuramsal sonuçlan deneysel olarak doğrulandı.
1960’ta Yüksek Araştırma Enstitüsü’nde fizik profesörü olan Lee, üç yıl sonra Columbia Üniversitesinde Enrico Fermi Kürsüsü fizik profesörlüğüne getirildi. 1964’ten sonra zaman evirtimine ilişkin korunum yasasının bazı zayıf etkileşimlerde geçersiz oluşunun açıklanmasına önemli katkılarda bulundu.
Lee, William.(d. 1550 ?, Calverton, Nottinghamshire, İngiltere – ö. 1610 ?, Paris, Fransa), ilk örgü makinesini yapan İngiliz mucit. 1589’da geliştirdiği ve yüzyıllarca kullanılan makinenin çalışma ilkeleri hâlâ geçerlidir.
Calverton’h bir din adamı olan Lee, söylentiye göre, birlikte olmak istediği bir kadının kendisinden çok, örgüyle ilgilenmesi üzerine örgü makinesini geliştirdi. Yaptığı ilk makine kaba yünlerden çorap örebiliyordu. Kraliçe I. Elizabeth’in, patent başvurusunu geri çevirmesi üzerine Lee, ince ipek dokuma yapan daha gelişmiş bir makine yaptı. Ama kraliçe, ülkedeki birçok el örgücüsünün yaran için bu makinenin de patent başvurusunu geri çevirdi.
Fransa kralı IV. Henri’nin buhışlannı desteklemesi üzerine Lee, Rouen’de çorap üretimine başladı ve 1610’da IV. Henri’nin bir suikastta öldürülmesine değin çalışmala-nm başanyla sürdürdü. Lee’nin ölümünden sonra kardeşi Ingiltere’ye dönerek, el örgü-cülerinin direnmesine karşın, örgü sanayisini geliştirmeye başladı.
Lee, Yuan T(seh) (d. 29 Kasım 1936, Hsinchu, Tayvan), kimyasal tepkime dinamiği üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle 1986 Nobel Kimya Ödülü’nü Dudley R. Herschbach ve John C. Polanyi ile paylaşan Tayvan asıllı ABD’li kimyacı.
Tayvan’da öğrenim gören ve 1965’te doktora çalışmasını Berkeley’deki California Üniversitesinde tamamlayan Lee, doktora sonrası çalışmalannı Harvard Üniversitesinde ve Berkeley.’de sürdürdü. 1968-74 arasında Chicago Üniversitesi’nde ders verdi, 1974’te ABD vatandaşlığına geçtikten sonra Berkeley’e dönerek araştırmalanna burada devam etti.
Herschbach ile birlikte deneyler yapan Lee, onun bulduğu “çapraz molekül demeti tekniğini”, daha büyük ve daha karmaşık moleküllerin incelenmesini olanaklı kılacak biçimde daha da geliştirdi. Temel parçacıklar fiziğindeki molekül demeti saçılımmdan yararlanılan bu teknikle, molekül demetleri sesüstü hızla ve çok iyi denetlenen koşullarda bir araya getirilerek, kimyasal tepkimelerde ortaya çıkan değişikliklerin aynntıh biçimde incelenmesi olanaklı kılındı.
Lee-Enfield tüfeği, 1902’de Birleşik Krallık Kara Kuvvetleri tarafından temel piyade silahı olarak benimsenen tüfek. Kısa namlulu ve şarjörlü olan Lee-Enfield tüfeği (Mark
I ya da SMLE), ilk kez 1895’te üretilen uzun namlulu Lee-Enfield tüfeğinin yerini aldı. 111,6 cm uzunluğunda ve mekanizmah olan kısa Lee-Enfield tüfekleri İskoç asıllı bir ABD’li olan James P. Lee tarafından geliştirildi. Yiv ve set standartlan, yani ateşlendiğinde mermiye sola doğru dönme hareketi veren beş yiv ise Enfield’daki İngiliz Cephane Merkezinde belirlendi. Silahın, ateşlendikten sonra kovanın dışan atılmasını sağlayan 0,303 kalibrelik tırnaklı
303 Lee Kuan Yew
ıişekier içeren 10 atımlık bir kutu şarjörü vardı. Mermiler şarjöre tek tek doldurula-bildiği ; ibi, beş atımlık fişek bağlan biçiminde de yerleştirilebiliyordu. Lee-Enfield tüfeği uzun erimlerde Springfield tüfeğin-den( ) daha az duyarlı olmakla birlikte, bu tüfekten iki kat daha fazla mermi alabiliyordu ve daha fazla ateş hızına sahipti. I. Dünya Savaşı’mn sonlanna doğru Lee-Enfield tüfeği 0,30-0,60 kalibrelik cephane kullanabilecek biçimde ABD standartlanna uyarlandı ve Springfield tüfeğinin bulunmadığı. ABD birliklerinde yaygın biçimde kullanıldı.
Lee Komisyonu, Hindistan’da yüksek kamu görevlerinde İngilizlerle Hintlilerin oranını belirlemek amacıyla, İngiliz hükümetince 1923’te atanan komisyon. Eşit sayıda Hintli ve İngiliz üyeden oluşan komisyonun başkanı Lord Lee idi. Daha önceki Islington Komisyonu’nun raporunda (1917) yüksek kamu görevlerinin yüzde 25’inin Hintlilere verilmesi önerilmişti. Montagu-Chelms-ford Raporu’nda (1918) kamu görevlilerinin üçte birinin Hintlilerden oluşması önerilince Islington Komisyonu’nun raporunun geçerliliği kalmamıştı. 1922’de Hindistan’da kamu hizmetine alınacaklar için Londra ve Yeni Delhi’de aynı anda sınav yapılması kararlaştınldı. Ama siyasi belirsizliklerden dolayı yeterli sayıda İngiliz görev almadı. Lee Komisyonu 1924’te. gelecekte işe alı-nacaklann yüzde 40’ının İngilizlerden, yüzde 40’ının yeni göreve başlayan Hintlilerden, yüzde 20’sinin ise eyalet hizmetlerinde yükselen Hintlilerden olupmasını önerdi. 1947’de bağımsızlık ilan edildiğinde, yaklaşık bin görevlinin yandan fazlasını genellikle uzun bir hizmet deneyimi bulunan Hintliler oluşturuyordu.
Lee Kuan Yew (d. 16 Eylül 1923, Singapur), Singapur’un ilk başbakanı (1959-90). Onun yönetiminde Singapur Güneydoğu Asya’nın en zengin ülkesi durumuna gelmiştir.
19. yüzyılda Singapur’a yerleşmiş varlıklı bir Çinli ailenin oğluydu, ilk dili İngilizceydi; Malay ve Tamil dilleriyle Çinceyi ancak
Loe Kuan Yew
Keystone
siyasete atıldıktan sonra öğrendi. .Singapur’ daki Raffles College’da okuduktan sonra İngiltere’ye giderek Cambridge Üniversitesine girdi. Hukuk öğrenimini dönem birincisi olarak tamamladı. Bu arada sosyalizmi benimsedi. 1950’de İngiliz barosuna kabul edildi. Aynı yıl Cambridge mezunu Malaya-lı Kwa Geok Choo ile evlendi. Avukatlık yapmaktan vazgeçerek Singapur’a döndü. Posta İşçileri Sendikası’nın hukuk danışmanlığına atandı. Posta işçilerinin ücretlerinin artınlması için yapılan görüşmelere katıldı; sonradan başka sendikalarda benzer görevlerde bulundu.
Leech, John 304
Bir İngiliz krallık kolonisi ve Britanya’nın Uzakdoğu’daki başlıca deniz üssü olan Singapur, bu sırada bir vali tarafından yönetiliyordu. Valiye yardımcı olan yasama meclisi-
lanndan oluşuyordu; bunlann çoğu atamayla işbaşına getıriliyordu.Yöne timde reform taleplerinin yükseldik WStWerin başlann-da, Lee kendisi jglbî-siyaset e yeni atılan avukat David Satil’Mttraliall ve sendikaa Lim Yew Hock ile birlikte mecliste işadamlarının denetimine son verilmesine yönelik bir mücadele başlattı. Ama çok geçmeden yol arkadaşlarından koparak daha radikal bir tutum benimsedi ve Halk Eylemi Parti-si’ni (PAP) kurarak genel sekreterliğini üstlendi. Partide komünistlere de yer verdi.
1955’te kabul edilen yeni anayasayla toplam 32 üyeli meclisin seçimle gelen üyelerinin sayısı 25’e çıkarıldı. Seçimlerde. Lee’nin önceki yol arkadaşlarının kurduğu işçi Cephesi 13 milletvekili, PAP ise üç milletvekili kazandı. Singapur’daki en yoksul Çinlilerin çoğunluğunun oturduğu bölgeden seçilen Lee, ertesi yıl özerklik görüşmeleri için Londra’ya giden heyette yer aldı. Sonuçsuz kalan görüşmeleri izleyen karışıklıklar sırasında bazı PAP önderleri tutuklandı. 1957’de Lee’nm katıldığı Londra görüşmelerinde özerklik’ ftatiusunda bir anlaşmaya varıldı. Seçim:’başarısının ardından PAP içinde baş gösteren iktidar mücadelesinde sol kanat tarafından ağustosta genel sekreterlikten uzaklaştırılan Lee, ekimde yeniden göreve geldi ve Singapur’a Uluslar Topluluğu içinde özerk bir statü verilmesi için 1958’de Londra’da yapılan görüşmelere katıldı. Mayıs 1959’da yeni anayasa uyarınca yapılan seçimlerde 51 milletvekilliğinden 43’ünü partisinin kazanması üzerine, hükümet kurmak için öncelikle tutuklu sol kanat üyelerinin serbest bırakılması koşulunu öne sürdü. Bu koşulun yerine getirilmesinden sonra hükümeti kurarak, kadın haklan ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması gibi reformlar ile sanayileşmeyi öngören beş yıllık bir plan hazırladı.
1961’de PAP’tan aynlan sol kanat üyeleri Sosyalist Cephe’yi (BS) kurdu. Ertesi yıl yapılan bir halkoylaması Lee ile sol kanat muhaliflerini açıkça karşı karşıya getirdi. Halkoylamasından zaferle çıkan Lee, 1963’te Singapur’un yeni ohışturulanMialez-ya Federisybfflö%â kaûhlisişını^sâffifeuü. 1964’te federasyon düzeyindi yâpÖErtı Se-çimlerde Çinliler ile
manan gerilim Singapür’dl^i^klâniöalara yol açtı. Bünun l&tÖıe Cee ‘Ağustos 1965’te federasyondan !<J6kflıne kararını almak zorunda kaldı. ‘<f Afdlttdan Singapur bağımsız bir devlet stâtüsükazandı.
Lee’nin başhca amacı yeni devletin sınırlanılın ve farklı milliyetler arasında hoşgörüye dayanan ulusal kimliğinin korunmasıydı. Çin ve Endonezya gibi güçlü komşulann, varlığını göz önüne alarak, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin Singapur’dan kademeli olarak çekilmesini öngören bir plan uyguladı. Boşluğu İsrail moaeli temel alınarak eğitilen Singapur birlikleriyle doldurma yoluna gitti. Ticaret ve sanayinin gelişmesini, yüksek bir yaşam standardına ulaşılmasını sağladı. Etkili bir yönetim kurarak etnik ve ideolojik kutuplaşmalan önlemeyi başardı. Afrika ve başka yerlerdeki ulusal sorunlara ilişkin ılımh yaklaşımıyla Uluslar Topluluğu içinde de önemli bir rol oynadı.
BS’nin 1966-80 arasında’ parlamentoyu boykot etmesi PAP’ın rakipsiz biçimde ülkeyi yönetmesini kolaylaştırdı. 1970’lerin
sonunda Singapur’u kişi başına düşen milli gelir bakımından Japonya’dan sonra Asya’ mn ikinci ülkesi durumuna getiren Lee, 1980’lerin başında parti içindeki çekişmelerden dolayı sık sık hükümet değişikliklerine başvurdu. Öte yandan siyasal muhalefete karşı sertleşerek 1982’de basına karşı ^v\\^V\’avL banladı,
özellikle komünist eğilimli yayınlan yasakladı. PAP’ın 1984 ve 1988 seçimlerini de kazanmasına karşın, Lee’nin ardılının kim olacağı sorunu gündemi belirlemeye başladı. Lee bu ardıllık sorununu da çözdükten sonra Kasım 1990’da başbakanlıktan çekildi, ama PAP’m liderliğini sürdürdü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir