LENFÖDEM; Aim. Endemische, Lymphe (f),
Fr. Lympheclema, İng. Lymphedema. Aşırı hıiktarda
lenf sıvısının toplanmasından meydana gelen
yumuşak dokunun şişmesi hâli. Lenf sistemindeki
herhangi bir tıkanıklık, lenf akımında
durgunluğa ve neticede lenfin birikmesine yol
açacaktır. Toplanan sıvı deri altı yağ dokusu ve derin
fascia (zar) tabakaları arasında yayılır.
Lenfödeme yol açan birçok sebep vardır: Bâzı
parazitler (wuchereria Bancorfli, Lao Lua) veya
mikroorganizmalar (verem mikrobu, frengi
mikrobu, streptekoklar) lenf kanallarında yerleşip,
tıkanmaya yol açarlar. Neticede lenf damarları
parazitlerin ve toplanan iltihap hücrelerinin hacmi
ile dolarak dokularda lenf birikimi husûle gelir. Sık
sık tekrarlayan lenfanjit nöbetleri neticesinde de
lenfödem meydana gelir. Bâzı allerjik hâdiseler,
yüzeysel veya derin toplardamarlarının iltihaplailtihaplanarak
tıkanması, yanıkları, ameliyat kesileri, röntgen,
radyoaktif izotop ışınları sonucu meydana
gelen madde dokusu lenf damarlarının bütünlüğünü
bozarak lenfödeme yol açabilir. Doğuştan
olan lenfödeme ise Milroy hastalığı denir, bir veya
iki uzvu tutar, ağrısızdır, âilenin bir veya birkaç
ferdinde görülebilir. Kanserlerin lenf yollarına
yayılıp tıkaması da lenfödeme yol açar. Sebebi
bulunamayan lenfödemler de vardır.
Lenfödemin bulunduğu uzuv, genişler ve büyür.
Ödem, gün süresince artar geceleyin azalır. Fakat
her geçen gün şişlikte artma olur. Sert-lâstik kıvamında,
basmakla iz bırakmıyan bir ödem söz konusudur.
Zamanla ödem artarak, tahta sertliğini andırır.
Uzun süren lenfödem sonucu deride kalınlaşma
ve pullanma ortaya çıkar. Deri, kaim ve pürüzlü
görünümü ile fil derisini andırır. Bu yüzden
lenfödem yerine “elephantiasis” (fil hastalığı) deyimi
de kullanılmaktadır. Deri ileri derecede gerilir,
damarlar zayıflar ve deride ülserler ortaya çıkar.
Mantar enfeksiyonları, ekzamalar, toplardamar iltihaplan
görülür. Bunlardan başka, lenfödeme yol
açan asıl hastalıkla ilgili belirtiler de görülür.
Tedavide asıl gâye, lenfödeme yol açan ana sebebi
gidermek ve lenf durgunluğunu azaltmaktır.
Hafif lenfödemlerde, ameliyatsız tedâvi denenmelidir.
Hastaların uzuvları yüksekte tutulur,
tekrarlayan enfeksiyonlar kontrol altına alınır.
Cerrahî tedâvi tam bir başarı sağlamıyorsa da,
yaygın ödem, uzun kullanılmaması ve tekrarlayan
sellülit hallerinde uygulanır. Cerrâhî tedâvinin
esası, lenf sistemi ile toplardamar sistemi arasında
bağlantıyı sağlamaya dayanır.
LENFÖDEM
23
Eki